CUMHURİYET BEDAVA MI?

Ekim ayının sonuna geldik. Bu hafta  önce kurban bayramını, ardından Cumhuriyet Bayramını idrak edeceğiz, kısmetse.

Cumhuriyetimiz 89.yaşına girdi. Durmadan “hedef 2023” diyerek Cumhuriyetin 100.yılına imalı bir  vurgu yapanların aslında Türkiye Cumhuriyetine ve kurucusuna  hiçbir zaman ısınmadıkları herkesin malumu.

Atatürk ve Cumhuriyetine ait ne varsa tırpanlanırken, “hedef 2023” söylemi, 2023’de olacakların habercisi gibi. Bakın Van’da yıkılıp yeniden yapılan iki okulun adına; Atatürk İlkokulu, Tenzile Ana, Cumhuriyet İlkokulu da İlknur Ilıcalı (Acun Ilıcalı’nın annesi) adını aldı. Daha ne olsun? Akıllarınca ‘Atatürk ve Cumhuriyet’ out!

Televizyonlar Atatürk’e nefretini kusan zillilerden geçilmiyor. Yaranabilmek için türlü takla atanlar, göz süzüp gerdan kıranlar, gırla. Bu işleri eli ayağı düzgün genç hatunlar yapınca reytingler iyi oluyor galiba.

Dangalağın biri, birkaç gün önce  köşe yazısında, aslında halifeliğin TBMM tarafından kaldırılmadığını, sadece askıya alındığını, bugüne kadar da bu makamın boş kaldığını, her an TBMM’nin bir atama yapmasının, hem de halifenin adını vererek, mümkün olduğunu yazdı iyi mi?

Ağır olun ağalar! Ağır olun, molla desinler! Bakın adamın biri, anlayana ne diyor;

“Gelecek nesillerin Türkiye’de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.”

Başka?

“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” (*)

Kısacası ‘kanla ve inançla’ kurulan cumhuriyeti  medya operasyonları ve televizyon soytarılıklarıyla, ortadan kaldıracağınızı mı sanıyorsunuz? Hadi canım sende!

Sözü Can Baba’nın YAŞASIN CUMHURİYET şiiriyle bağlayalım;

Gölköy adında bir köy varmış Gelibolu’da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
“Ben kendimi bildim bileli bu böyledir”
Diyor muhtar:
29 Ekim’de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını…
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
“Yaşasın Cumhuriyet” diye
Korkarım bu, sade Gölköylülerin değil, umumumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı,
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet…

***

Her iki bayramınız da kutlu olsun!

(*)(Bu sözlerin kime ait olduğu ve ne zaman söylendiğini merak edenler için kaynak: http://www.kultur.gov.tr/TR,25403/cumhuriyet.html)