KORKU DAĞLARI BEKLER

İleri demokrasinizi seveyim!

Anayasa değişikliği daha halkoyundan geçmeden, geçtiğinde neler yaşanacağı birer birer ortaya çıkıyor. Halkoylamasında EVET ve HAYIR’dan yana olanlar propagandaya başladılar. EVET tarafında hiçbir sıkıntı yok. Hatta evet kampanyası, haşin bir şekilde sürüyor. Hayır diyenlere FETÖ’cü, terörist, yalancı, hain vb. düzeyindeki en üst düzeyden söylemler aşağıya indikçe daha de sertleşiyor ve itiraflara dönüşüyor.

İmam ve cemaat durumu! Yukarıya yaranıp, aferin kapma yarışına girenler, muhalefete en sert tehdidi ben yapayım, derdine düşmüşler. OHAL ortamında yapılacak evet/hayır kampanyasının ve halkoylamasının ne kadar sağlıklı ve güvenilir sonuçlar vereceği zaten kuşkulu. Son günlerden birkaç örnek verelim.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; “Siyaset yapacaksanız edeplice yapın. Kılıçdaroğlu’na da söylüyorum, adamlarını derle topla, terör örgütünün propagandasını yapmasınlar. Onlara zemin hazırlamasınlar…”

Antalya C. Başsavcı vekili; “…Sandıkta ‘hayır’ diyecek olanlar PKK ile aynı muameleyi göze alıyorlar demektir. Küsmece yok.”

Pamukkale Milli Eğitim Şube Müdürü; “İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız. Ya sandıkları patlatıp Osmanlı’nın torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya ineceğiz ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edeceğiz.”

AKP Kocaeli Kandıra İlçe Başkanı, neredeyse aynı cümlelerle; “Yeni Anayasa, 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız. Ya sandıkları patlatıp Osmanlının torunları olarak sahaya ineceğiz ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam.”

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek; “Bu kez darbe teşebbüsü kanlı olur ve halk affetmez. Halk deneyimli, vatandaşın pek çoğu kendine, çoluğuna çocuğuna pompalı tüfek almış.”

‘Darbe girişiminde halkı kısa sürede sokağa dökmek’ için kurulan gurubun lideri Reisin dünürü; “En küçük cihazımız düdük. Arabamda megafon var. Gerektiği zaman kullanacağımız silah var. Böyle hazırlıkları yapmamız lazım.”

Her dönem tüy diken adam, Şevki Yılmaz , “16 Nisan’ın zaferle çıkacağına dair Hadis-i Şerif var.”

Son iki hazreti saymazsan diğerleri devlet adına yetki ve söz sahibi olan kişiler. Bakan, başsavcı vekili, belediye başkanı, parti başkanı vb. camilerde propaganda yapan imamların medyaya düşenlerini biliyoruz. Peki ya bilinmeyenler?

Bir yandan devletin tüm gücü ‘evet’ için devreye girecek, öte yandan ‘hayır’ diyenlere ve ‘hayır’ için çalışanlara en üst perdeden ağır bir baskı ve korkutma söylemi ve yargının militanca kararlarla ‘hayır’cıları birer ikişer kodese tıkması.

Ters tepecek kardeşim! Bu kez yanıldınız. Siz böyle bastırdıkça, ters esen rüzgar kuvvetlenecek.

Halkoylamasından ‘hayır’ çıkarsa bir şey değişeceği yok aslında. Değişecek tek şey ‘korku’nun el değiştirmesi olacak.

Zulümden korkanların korku bulutları dağılacak, yerini iktidarı kaybetme ve Allah korusun, yargı önünde hesap verme korkusu alacak. Olan bu!