GAVURUN DİLİ KIRBAÇ

Afganistan’da şehit olan 12 askerimizin cenazeleri geldi, Türkiye ağladı. Cenazeler çok kalabalık törenlerle memleketlerinde toprağa verildi. Akşam TV’lerde Başbakanla, Haşim beyi Kocatepe Camiinde yakalarında 12 şehidin fotoğrafı, gülümseyerek konuşurken gördüm. Üzüntüdendir, dedim kendi kendime.

Ertesi gün gazetelerde şöyle bir başlık gördüm; “İlk defa şehit cenazeleri duayla kalktı”. Subay astsubay 12 memleket çocuğu birden şehit olmuş, binlerce insan yollara dökülmüş, haber diye yazdığına bak. İlk defa! Şimdiye kadar şehit cenazeleri duasız mı kaldırıldı, be insafsız?

Aynı gün bir başka haber; Kumrular sokağa bomba koyan terörist yakalanmış, arkadaşların bu konudaki haberi şu; “bombacının babası, oğlum seccademe basmıştı, bu yüzden evlatlıktan reddettim, demiş” Ne diyelim? Pes!

Bakanları, bürokratları, milletvekilleri, medyası dindarlık üzerinden yaranma yarışında. Ne gerek var dindar nesil yetiştirme telaşına. Yetişmiş bile baksanıza.

Bizimkiler düzmece dindarlık gösterileriyle bizi oyalarken, elin gavuru smaç yaptı. Avrupa Parlamentosu üyesi Barry Madlener (Hollandalı, sağcı bir partiye mensup) Türkiye’nin AB üyesi olmasının tam bir hayal olduğunu ve bu hayali de sadece Türklerin görüp kandığını ileri sürdü. Ayrıca, “İslam ülkelerinin sonu şeriat. Türkiye’nin de sonu şeriat ile yönetim. Bundan kaçması imkansız, ama bugün ama yarın” demiş.

Başka?
“AB Bakanı Bağış, gerçekleri söylemiyor. Karikatür çizdiği için adli sürece tabi tutulan karikatürcülerden bahsetsin. Gazetecilerin düşüncelerinden, insanların kitap yazdıkları için niçin hapse atıldıklarını anlatsın. Bağış bunları anlatsın. Şov yapmasın. Tek gerçek Türkiye’nin AB üyesi olamayacağıdır.” Demiş.
Tüm İslam ülkeleri geri kalmış. Bir tane gelişmiş İslam ülkesi yok.” Diye devam etmiş.

Yahu biriniz de çıkıp şu Avrupalı’ya cevap versenize. Biz AB ye 2004 yılında girdik aslında, hatta büyük törenler düzenledik, filan desin. Nerde kardeşim?

Elin gavuru gelip suratımıza tokat gibi çarpmış. Herif, bir tek gelişmiş İslam ülkesi yok, AB’yi unutun diyor. Peki yalan mı?
Vah benim güzel ülkem…

Bugünlerde bizimkilerin sövüp yerden yere vurdukları 1930 lu, 1950 li yıllarda bu gavurun babaları Türkiye’yi BM ye almak için rica minnet kapı aşındırıyorlardı. Atatürk, biz başvurmayız kardeşim, siz davet kararı çıkarın bakarız, dediydi.

Bunların faşist dedikleri tek parti döneminde, faşizmden kaçan Avrupalı bilim adamları Türkiye’ye sığındılar. Bilen var mı?

Gavurun bizi bozuk para gibi harcamasına mı yanayım, yoksa söylediklerinin acı ama gerçek oluşuna mı…