REKLAMI GEÇ

GEZİNİN RÖVANŞI

7 Ekim 2013 Pazartesi

Birkaç gün önce Başbakan Denizli’deydi. Devlet ve Belediye eliyle miting hazırlıkları yapıldı. 100.000 kişi Delikliçınar’da toplanacak, Denizli sallanacaktı. 10-12.000 m2.lik alana bu kadar adam nasıl sığacak bilinmez.
Nihat Bey mitingden önce bombayı patlattı; Delikliçınar, gezi eylemlerinin rövanşı olacak.

Rövanşı aldı mı, almadı mı kendisine sormak lazım. Gezi eylemleri sırasında Denizli’de hiçbir organizasyon olmadan 25-30.000 kişi bir araya gelip, gece yarısına kadar kenti boydan boya yürüyor ve yürüdükçe kalabalık artıyordu. Nihat bey, bu anlamda rövanşı alamadı galiba.

Başbakan gelecek diye, siyasi mitinglere açılmayan Delikliçınar Meydanı tahsis edilmiş, itiraz edenler görmezden gelinmiş, sabahtan itibaren kentin tüm ana yolları kesilmiş, binlerce polis görev başında, her yerde kontrol, toplu taşıma araçları mitingden başka yere gitmez olmuş, Denizli halkı homurdanıyormuş ne gam. Yeter ki büyük bir kalabalık toplanıp, başbakanı alkışlasın. Zevahir kurtulsun.

Fakat sorun kalabalıkların sayısal büyüklüğü değil. Nihat beyin de bilinç altına işlediği anlaşılan, Rövanşizm. Her konuda ‘rövanş alma’ duygusu iktidar partisinin iliklerine işlemiş. Rövanşizm, bir başka deyişle intikamcılık hevesi 13 yılda hiç sönmeden yanan bir ateş.

Genelde ve yerelde iktidarı elde ettikten sonra elde tutmak için ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önem kazanıyor. İcraatların turnusol kağıda gibi ele veriyor seni. Ne kadar demokratsın kabak gibi ortaya çıkıveriyor.
Ertesi gün demokrasi paketi adıyla ortaya atılan paketten aklımızda kalan nedir? Öne çıkanları sayalım. Ana dilde (Kürtçe) eğitim serbestliği, kamuda başörtüsü serbestisi, andımızın kaldırılması, daralatılmış bölgeli seçim sistemi…

Bunların hepsi, rövanşist anlayışın ve iktidarı perçinleme heveslerinin sonucu.
Kürtlere şirin gözükmek için ana dilde eğitimin –şimdilik- özel okullarda serbest bırakılması yetecek mi sanıyorsunuz?
Kamuda başörtüsü serbestliği neyi çözecek? Polisler, askerler, hakim ve savcılar hariç, başörtüsü serbest. Onların günahını siz mi çekeceksiniz? Hem kadın zabıta memuru ne olacak, kardeşim ? Veya doktor, hemşire, öğretmen ve diğer memur hanımlar, inancım bunu gerektiriyor, deyip kara çarşaf giymek isterse ne yapacaksınız? Bunun adı kadına özgürlük…

Andımız kaldırılacak. Sebep? Irkçıymış. Hadi canım sende. Atatürk’ün izini taşıyan ne varsa silip atacağım, desene açıkça.
Öne çıkanlar veya tartışılanlar bunlar. Millet bunlarla oyalanırken ve yandaşlara şirinlik yapılırken, asıl önemlisi seçim sisteminde değişiklik yapıyoruz, ayağına getirilecek, ‘Turpun büyüğü heybede’ misali düzenleme.
Daraltılmış bölge sistemi. Dünyada hiçbir –gerçek- demokratik ülkede uygulanmayan, az oyla çok milletvekili çıkarmayı sağlayan bir sistem. Örnekleyelim, bu sistemle BDP’nin birinci parti olduğu doğu-güneydoğu illerinde başka hiçbir parti milletvekili çıkaramaz. Yakından örnek verelim, Denizli iki dar bölgeye ayrılırsa, 2011 seçim sonuçlarına göre AKP 5 milletvekili alır. Kalan ikisini kim alırsa alsın. Nasıl? Demokratik değil mi?

Başbakanın lafını kullanayım. Sevsinler sizin demokratlığınızı. Alın size demokratlık örneği. Mollaların yönettiği ve kendisine demokratım demeye gerek duymayan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, BM toplantısı için New York’a gitmiş. Burada ABD başkanı Obama ile telefon görüşmesi yapmış. Tahran’a dönüşünde binlerce İran’lı Ruhani’yi protesto etmiş. Ruhani’nin aracının önüne geçerek “ABD’ye, İsrail’e ölüm” sloganları atarken bazıları ayakkabı ve yumurta fırlatmış.
Asıl önemlisi demokrat olmayan İran’da Ruhani’yi protesto edip, ayakkabı ve yumurta atanlar hakkında hiçbir işlem yok. Bizim gibi demokrat olsalar, eylemciler çoktan derdest edilir, olay ergenekona bile bağlanırdı…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

MAU   -  Bağlantı 7 Ekim 2013, 20:32

tebrik ederim. vatan elden gidiyor.bizi başörtüsü kurtaracak.(!).

Engin Ünal   -  Bağlantı 7 Ekim 2013, 15:42

Türk kelimesi nerede geçiyorsa yafta hazır; ırkçılık.
Nerede Kürt kelimesi geçiyorsa o zaman insan hakları, demokratikleşme. Bakalım beklenen final için ne zaman perde denilecek.

Mustafa Bingül   -  Bağlantı 7 Ekim 2013, 15:32

Keşke bütün bu rezaletten sonra insanlar doğru refleksi gösterebilseler.

20denizli   -  Bağlantı 7 Ekim 2013, 15:14

haklı olan doğru yazan söylreyen hemen iktidar ve ülke düşmanı oluyor ben buna karşıyım herkes kendi tarafından bakıyor gezi çok güzel yıllardır tek muhalif hareket demokrasi orada işte herkes gördü gezi birazda miletin ğözünü açtı

hakıkat   -  Bağlantı 7 Ekim 2013, 11:45

mütiş bir yazı aman yazarı götürmesinler

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı