REKLAMI GEÇ

HAPPY NEW YEAR

30 Aralık 2014 Salı

ينىسنهموباركاولسونكاري

Eğitim şart diye başladığımız geçen yazımızda, en makbul öğretmen sendikası Eğitim Bir Sen’in majestelerinden aldığı cüretle, Eğitim Bakanı’nı da atlayarak eğitimi dizayn ettiğini, ilkokullardan itibaren başörtüsü, ana sınıfından itibaren zorunlu din eğitimi,  karma eğitime son verilmesi, -ecdadın dili- Osmanlıca’nın zorunlu ders olarak okutulması ve Latin abecesinin kaldırılıp, yerine Arap elifbasının konulması projelerini art arda ortaya koyduğundan söz ettik.

Bu sendikamızın karşısında ise ‘en tehlikeli ve görüldüğü yerde başı ezilecek olan, Atatürkçü öğretmenlerin yuvalandığı’ Eğitim-İş sendikasından ve savundukları ‘Bilimsel, laik demokratik, parasız ve ulusal eğitim’den bahsetmiştik.

Üzerinden birkaç gün geçmeden Reis-i cumhur hazretleri, “İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek” buyurdular. Önceki gün de “Bizim bilime son derece müsait dilimiz varken, bir gece yattık sabah kalktık baktık ki o dil yok”  diye çok mühim bir meseleye parmak basmışlar.

Ne diyor hazret? Harf devriminin suyu ısındı, ‘birinci ayyaşın’ yolundan gidenler için kazan kaynamaya başladı, diyor. Ey CEHAPE!  Ey ADD! Ey Eğitim-İş! Ey TMMOB! Ey TBB! Ey Yargı! akıllı olun lan! diyor. 17/25 Aralık işi tamam. Şu paralel dalgasını da bir çözeyim sıra size de gelecek, diyor. Topunuzu kılıçtan geçirme zamanı geliyor bekleyin, diyor.

Muhterem majestenin mesajı elbet alındı. Konya’daki güzide polisin, güzel savcının ve güzelim kararı veren hakimin yaptıkları geleceğe ışık tutuyor. Mehmet Emin adında ve tam 16 yaşına gelmiş, hatta eşşek kadar olmuş bir herif çıkmış konuşmuş, 17/25 Aralık demiş, hırsızlık demiş. Dediklerini boşver onları herkes söylüyor. Nerede demiş? Şehit Asteğmen Kubilay’ı anma töreninde. Kubilay kim?  1930 yılında kara cübbeli, yeşil sarıklıların bağ testeresi ile katlettikleri yedek subay öğretmen. Altı üstü bir asteğmen ve iki bekçinin canını aldılar diye başta Derviş Mehmet olmak üzere 28 kişiyi idam ettiler divan-ı harpte. İşte bu Kubilay’ı anma toplantısında konuşmuş Mehmet Emin adlı velet.

Veledin internette yayınlanan fotoğraflarına bakınca ‘formatlandığı’ hemen anlaşılıyor. Türk bayrağı tişörtlü, elinde Atatürk’lü bayrakla fotoğraflar çektirip yayınlamış. CEHAPE’li olduğu her halinden belli. Bunu tutuklayacaksın elbet, yılanın başı küçükken ezilmeli, değil mi ama?

Önemli olan bu veledi tutuklayıp iki gün sonra tahliye etmek değil. Tutuklamanın yarattığı etki.  Cumhuriyetçi, Atatürkçü kimliğin ve muhalif sözlerin tutuklanmaya neden olacağı mesajının cümle aleme verilmesi.

Bu tür muhalifleri çocuk da olsa, arada tutuklayıp bırakarak, CEHAPE binalarında polis aramaları yaptırarak yaratılan korku ikliminde, Eğitim Bir Sen’in sözcülüğünü yaptığı, majestenin yeni Türkiye’sini inşa veya karşı devrim süreci hızla ilerleyebilir. En başta da Osmanlıca ve harf inkılabı.

Elifba çalışmalarına başlayın. Ben başladım. İki gündür kafa yorup araştırıyorum. Yazının başındaki  cümleyi Arapça filan sanmayın, Osmanlıca. Makbul iki dilde birden yazdım. Çat pat İngilizcem var, internet yardımı ile elifbaya da başladık hayırlısıyla. Siz kendinize bakın.

Demode, baskıcı rejimleri çağrıştıran latin abecesi değil, elifba ile yazılmış yeni yıl kutlaması. Hangisini anlarsanız.

Yeni seneniz mübarek olsun gari!

İmza, زافركوننچ 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı