REKLAMI GEÇ

KANTARIN TOPUZU

21 Aralık 2013 Cumartesi

Bizim Baro Başkanı Av. Müjdat İlhan’ın olup bitenlere yorumu bir atasözüyle başlıyordu; Ayarını oynadığın kantar, döner gelir seni tartar. Topuzu da…

Aklı başında hukukçular, yıllardır feryat ediyor. 1980 Anayasasında yargı üzerinde vesayet oluşturuldu, iktidardan etkileniyor, adalete gölge düşüyor, yargı tam bağımsız olmalı, anayasa değişmeli, dediler.

Anayasa’yı 2010 referandumuyla değiştirip, kadına pozitif ayrımcılık gibi uydurma bulamaçlarla yargıyı hepten maymun ettiniz. Yapmayın kardeşim, bağımsız yargı herkese lazım, bir gün sizin de işiniz düşer dedik, kulak asmadınız.

Hükümetiniz ve destekçileri “çocukları gözaltına alınıyor, bakan babasının haberi yok, emniyet ve yargı cuntası işbaşında, darbe yapmaya çalışıyorlar” diye ortalığı inletiyor.
Onca uyarıyı iplemediniz. Şimdiden sonra polis şeflerini ve soruşturma savcılarını harcamak, durumu kurtarır mı sanıyorsunuz?

Hukuksuz delil toplanması, uydurma deliller üretilmesi, kaçması mümkün olmayan insanların evlerine gece yarısı kameralar eşliğinde baskın düzenleyip, medyaya servis edilmesi yıllardır uygulanırken aklınız neredeydi? Soruşturma yöntemindeki haksızlıklar deveyi ayakkabı kutularıyla götürenleri mazur kılmayacak elbette.
Soruşturma yapan polislerin bir yıl boyunca bu durumu emniyet müdürü, vali ve bakandan gizlemesine takmış, ortalığı inletiyorsunuz. Bu soruşturmanın en doğru yanı bu aslında. Neden mi?

Bizzat yürürlüğe koyduğunuz Adli Kolluk Yönetmeliği ve Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelgelere göre; Adli işlerden sorumlu polis karakolları ve polis merkez amirleri, ilçe emniyet amirleri, il merkezlerinde ağırlıklı olarak adli görevleri ifa eden asayiş, kaçakçılık ve organize, narkotik, mali, organize, terörle mücadele, çocuk, olay yeri inceleme, yabancılar, güvenlik ve özel harekât şube müdürleri, adli kolluk sorumlusudur. İçişleri Bakanlığı Genelgelerinde il emniyet müdürlerinin adli kolluk sorumlusu olmadıkları açık bir şekilde bellidir.

Adli Kolluk Yönetmeliğine göre; Cumhuriyet savcıları adli görevlere ilişkin emir ve talimatlarını adli kolluk sorumlularına verir. Adli kolluk görevlilerine, adli görevi bulunmayan üstleri tarafından, yürütülen soruşturma ile ilgili emir ve talimat verilemez. Bir soruşturma başladığında artık adli kolluk sorumluları savcının emrindedir. Soruşturma evresi gizlidir ve bir suçun ortaya çıkması hâlinde adli kolluk görevlileri ve sorumluları 5271 sayılı Kanuna göre suçun soruşturulmasında tek yetkili olan Cumhuriyet savcısının emri altındadır. Yani? Bu aşamada soruşturmada görevli polisler savcının izin vermediği hiç kimseye, müdürüne,valisine veya bakanına bilgi veremez. Verirse suç olur.

Ayarlarıyla oynadığınız kantarın topuzunu kaçırdınız bir kere. Çözüm ne peki? Arınç beyin söylediği gibi “Beraatı zimmet asıldır. Mecelle’nin en önemli hükmü budur” ifadesi işe yarar mı? Sen anayasadaki yargı bağımsızlığına dair ne varsa sulandır, sonra Osmanlı’nın mecellesinden medet um.

Kurtuluşu ben söyleyeyim. Tek kurtuluşunuz var, tam bağımsız yargıyı yeniden inşa etmek. O beğenmediğiniz 1961 anayasasının yargı bölümün alıp okuyun ve benzerini getirip halkın önüne koyun. Bağımsız yargı kurulmadıkça ne sizin ne başkasının huzuru olmaz.

Yapın bir referandum, anayasayı bir kez daha değiştirin. Bağımsız yargı önünde hiç değilse temiz olanlarınız aklansın…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı