REKLAMI GEÇ

MR. REİS

23 Ocak 2016 Cumartesi

Dünyanın presindent’i Obama’nın yardımcısı Biden Türkiye geldi. Kaldığı otelde tutuklu gazeteci Can Dündar ve katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin aileleriyle görüştü. Can Dündar’ın oğluna çok cesur bir baban var, gurur duymalısın, demiş. Yetinmemiş, hükümetin güney doğu politikasını eleştiren akademisyenler bildirisine imza koyan hocalara destek açıklaması yapmış.

Ceyda Karan’ın Cumhuriyet’teki haberine göre çok üst düzey bir ABD’li yetkili “Avrupalılar bize Türkiye’yi NATO’dan çıkartalım dediler. Biz itiraz ettik “ demiş. İyi mi?

Biden’ın ve ABD yönetiminin açıklamaları kısaca şöyle;
-Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğü en temel insan hakkıdır. Evrensel değerler sınırları aşar. Demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Türkiye’de gidişat aksine.
-Bir ülkenin gelişmesi için en başta eleştiri özgürlüğü gerekir. İlerleme ancak kültür, din yahut bilimde olsun “Orthodoksi”ye meydan okumakla mümkün olabilir, “özgürlüğün solunmadığı” yerde değil.
-Türkiye bölgeye örnek teşkil eden canlı bir demokrasi olmalı. Ancak basına gözdağı, internet özgürlüğünün kısıtlanması ve akademisyenlerin ihanetle suçlanması kötü örnek oluşturuyor.
-Güneydoğu’daki savaşa karşı “barış çağrısı” yapan bildiri yüzünden hedef seçilen akademisyenlerin “ihanetle” suçlanması kabul edilemez.
-Fikirleri ifade etme, politikaları eleştirme, baskı ve cezalandırmadan korkmadan farklı fikirler önerme özgürlüğü yoksa, Türkiye “fırsatları harcar”.

Ayıp değil mi Mr. Biden? Reisimizin size yaptıkları gözünüze dizinize dursun.

Hedef 2023 durmak yok yola devam, sloganı ile Cumhuriyetin 100. yılında “bildiğimiz cumhuriyet” lağvedilecek. Yerini “başkan babamızın cemahiriyesi” alacak. Cümlelerini Mayıs 2012 de, neredeyse 4 yıl önceki bir yazımızda yazmıştık. Bu öngörü hızla gerçekleşiyor.

Ortadoğu’daki menfaatlerine zarar gelmemesi şartıyla Türkiye’nin rejimini hiç iplemeyen ABD bile endişelerini ifade ediyor. Türkiye’nin muhalefetinin, Obama ve Biden’dan daha fazla endişelenip, harekete geçmesi için iş işten geçmek üzere.

Neymiş ‘anayasa değişikliği en önemli ihtiyaçmış, darbe anayasasından kurtulmalıymış, başkanlık sistemi tartışılmalıymış, TBMM’de komisyon kurup, bütün partilerden üye alıp, görüşmeye başlayacaklarmış.’ Muhalefet de bu tezgaha katılacakmış.

Adam Cumhuriyeti fiilen lağvetti. Yerine, çok özendiği Katar misali, ‘mezhepci bir emirlik’ koymaya çalışıyor. Adına şimdilik ‘başkanlık sistemi’ diyorlar. Başkanın adı da Reis. Rambo serisi gibi propaganda için Reis serisi filmler yapıldı, önümüzdeki günlerde vizyona girecek.

Mr. Reis adım adım hedefine ilerliyor. Muhalefet, tezgaha gelip TBMM’de AKP’nin yazdığı, Anayasa değişikliğini beraber yapalım, tuzağına düşer, demokrasicilik oyunu oynamaya kalkarsa yandı gülüm keten helva. Gözümüzü Reis beyin emirliğinde açarız.

Beyler deniz bitti. Demokrasicilik dümenine kanmayın. Başkanlık tartışmalarına da komisyonuna da top yekün karşı çıkmak zorundasınız. Elbette ağır baskı ve saldırılar gelecek.

Muktedirlerin baskılarını geriletebilecek tek şey, kitlelerin gücü ve mücadele kararlılığıdır. Muhalefeti milyonlara mal edemezseniz, çekin gidin!

24 Ocak’ta başlayan Adalet ve Demokrasi haftasında kaybettiğimiz, bu uğurda can veren Uğur Mumcu’yu, Prof. Muammer Aksoy’u ve son günlerde kaybettiğimiz Taksim’de Divan Otelini gençlere açmaktan çekinmeyen Mustafa Koç’u saygı ve özlemle anıyorum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı