REKLAMI GEÇ

NOBELE GİDEN YOL

18 Mayıs 2012 Cuma

ABD’nin en saygın gazetelerinden Wall Street Journal bir haberinde, 28 Aralık 2011 tarihinde Uludere’nin güneyinde düzenlenen ve 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan hava operasyonunda ilk görüntünün ABD’ye ait Predator insansız hava aracından alındığı öne sürdü. Gazete bu iddiaları ABD Savunma Bakanlığı yetkililerine ve bakanlığın hazırladığı bir rapora dayandırmıştı. Haberde görüşlerine yer verilen üst düzey bir yetkili, “Kararı Türkler verdi. ABD’nin kararı değildi” demişti.

Amerikan Savunma Bakanlığı sözcüsü haberi tam olarak yalanlamamış ve “bu haberin nereden geldiğini bilmiyorum. İstihbarat konusunda yorum yapmayacağım. Sızdırmalar olur mu? Ne yazık ki olur” demiş. Hukukta biz buna eski deyimle ‘tevilli ikrar’ diyoruz. Suçlunun kaçamaklı ifadelerle suçunu kabul etmesi yani.

Bu halin tercümesi ne peki? Eski dostumuz ABD, kaçakçı konvoyunu PKK’lı teröristler diye bize yutturdu mu acaba? Öyleyse bu nasıl dostluk? Lan, bizi niye gaza getirip sivilleri vurdurttunuz, diye sormaz mı bizimkiler? Anlaşılan sormamışlar. Genel Kurmay ve Başbakan ardı ardına aksine açıklamalar yaptılar.

TSK, “Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait İnsansız Hava Aracı tarafından yapılmıştır. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgiler olayı inceleyen makamlara gönderilmiştir” diyor.

Başbakan, “İnsansız hava araçları direkt TSK’nın emrinde hareket ederler. ABD’deki haber uydurma, Ben mevcut hükümeti (ABD hükümeti) zora düşürme adımı olarak görüyorum. Biz kendi insansız hava araçlarımızla hareket ederek bu adımı attık. Gerekli adli süreç devam etmektedir.” diyor. ABD hükümetini, ABD’li savunma bakanlığı sözcüsünden daha iyi savunuyor. Kime inanalım ?

Nobel ödülü çoğunlukla ABD muhiplerine veriliyor, misal ABD’de yaşayan ve Türkler bir milyon ermeniyi katletti diyen yazar Orhan Pamuk.

Başbakan, Obama ve hükümetine toz kondurmuyor. Bu savunma ile Nobel barış ödülüne aday olur mu ki? Neden olmasın? Suriye’ye ve Esad’a karşı gösterdiği performans unutulur mu?

Bu arada her gün şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Biri binbaşı, biri üsteğmen, biri teğmen üç genç subay şehit olmuş, ne gam. Genel Kurmay ve hükümetten ABD’nin itibarına gösterdikleri özen ve WSJ’nin haberine karşı gösterdikleri telaşın ve duyarlılığın benzerini şehitlerimize de göstermelerini bekleyelim mi?

Biz anmaya devam edelim. Şehitlerimize rahmet dileyelim. Her şeye rağmen 19 Mayıs’ı ve anlamını unutmayalım…

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı