SEYYAR TAYYAR

Çocuklar duymasın dizisinde en eğlenceli karakterdi, Seyyar Tayyar. Nohutlu pilavı ben icad ettim, pişmaniyeyi ben buldum, gibi desteksiz sallamalarıyla meşhurdu. Sallamanın sonunda “deyiş o deyiş patladı gitti” diye bitirirdi. Seyyar Tayyar’ın naif, kırıp geçiren yalanları bile solda sıfır kaldı.

Bu memlekette her şey yalan. Her şey kurmaca, göz boyamadan ibaret. One minute show’un etkisi geçti. Artık her yerde “one man show” izliyoruz.

Dün Mersin’de 17. Akdeniz Oyunları’nın açılışı yapıldı. Açılışta Başvekilimiz, muhterem hanımefendi, Spor Bakanı Suat bey ve eşleri, AKP protokolü tam kadro hazır. Dünyanın bütün spor oyunlarında kentin belediye başkanı, ev sahibidir. Mersin Belediye başkanı yok. CHP’li çünkü. Vebalı da denebilir.

Açılış konuşmasında bakan Kılıç, yine başbakanla başlayıp, başbakanla bitirdi. İltifatın bini bir para. Sahada ışıltılı gösteriler yapıldı. Binlerce sporcu geçit resmi düzenledi. Aynı eski 19 Mayıs törenlerinde olduğu gibi. Hani bu tür törenler, Sovyet rejimini andırdığı için resmi bayramlarda kaldırıldı ya, işte öyle. One man, geçit törenini vakur bir tavırla izledi.

Milyonluk Mersin’de olimpiyat açılışında 25.000 kişilik stad dolmamış. Sakin, ilgisiz, olaya cılız alkışlarla katılan, daha çok çekirdek çitleyen, bitse de gitsek havasında, seçilmiş seyirciler.

Milliyetten Turgut Çelik, Akdeniz Oyunları’na “yalan dalı” da eklendi, diye yazmış. Biletler günler öncesinde tükendiği veya tüketildiği halde, Bakan açılış günü “bilet var” açıklamasını yapmış ya.

Çok önemli bir organizasyon olması gereken olimpiyat açılışındaki bu cansızlık niye? Açılış töreninin biletleri çıktığı gün 15 dakikada tükenmiş. Ama stad dolu değil. Nasıl oldu peki ? Cevabını TBMM’de konuşan Mersin Milletvekili Vahap Seçer veriyor.

“17’nci Akdeniz Oyunları’nın biletleri tükendi. 25 binlik kapasiteli Mersin Arena Stadı’nda şu anda sade vatandaş açılışlara gitmek isterse bilet bulamaz. Bileti nereden bulurlar? Bu bir iddia, bunun dinleme kayıtları da var. Mersin Müftülüğü’nü arıyorsunuz, orada bir görevli var. ‘Hangi bölgeden arıyorsunuz?’ Mezitli’den. Sizi Mezitli’de falanca cami imamına yönlendiriyor. Siz o falanca cami imamını arıyorsunuz, T.C. kimlik numaranızı veriyorsunuz, o kontrol yapıyor. ‘Acaba bu arayan şahıs bizim yandaşımız mı?’ diye. Eğer yandaşları ise resmi açılışlar için bilet temin ediyor. Bunu tabii ki gündeme getireceğiz, soru önergesiyle de ilgili makamlara sunacağız”

Seyircinin nasıl seçilerek stada getirildiği böylece anlaşılıyor. Ne olur olmaz kardeşim, ortalık çapulcudan, duran adamlardan geçilmiyor. İkinci bir TT Arena faciası göze alınır mı? Böylesi daha iyi, kendin çal kendin oyna.

Çapulcuların gölgesinde kalan başka bir olayı daha anımsatalım. Bir ay içinde Denizli de dahil,Türkiye’nin bir çok şehrinde “Türkçe Olimpiyatları” organize ettiler. Şekil aynı. Dünyanın birçok ülkesinden çocuklar getirildi. Danslar, Türkçe şarkılar gırla. Stadyumlar taşıma kalabalıklarla dolduruldu. Çocuklar büyüklerimizin önünde geçit resmi yaptılar. En büyüğü de TT Arena’daydı. Daha önceki Arena faciası tekrarlanması diye her tür önlem alındı.

23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim törenleri baskıcı Sovyet rejimi törenleri gibiydi ya. Hepsi kaldırıldı. Yerine aha bu olimpiyatlar, yersen.