SÜT GİBİ PARTİ

“Adalet ve Kalkınma” iki sihirli sözcük. Üstelik baş harfleri yan yana gelince AK oluyor. Başbakan partisine AKP diyenlere esip savuruyor. Boşuna değil. Bilinç altı meselesi. Ak temizliği çağrıştırıyor, hem de adaleti ve kalkınmayı ifade ediyor.

Adalet ve kalkınma adı bize mahsus değil. “Arap baharı” dedikleri fırtına birkaç yıldır Ortadoğu’da esiyor. Libya, Tunus, Mısır’da bahar esti. Diktatör dedikleri Arap liderler alaşağı edildi. Kimi idam edildi, kimi de linç.

Arap baharı ile ileri demokrasiye kavuşan ülkelerin neredeyse tamamında adalet ve kalkınma partileri kuruldu. Adları aynı sembolleri farklı, kimi kandil, kimi gaz lambası. Sonuç fıstık gibi. Darısı Suriye’nin başına. Şu üvey birader Esad’dan kurtulduk mu gerisi kolay. Böylece bütün Ortadoğu ülkeleri Suudi Arabistan gibi, özgür ve demokratik rejime kavuşmuş olacaklar. Hem Suriye’nin, hem de birkaç ay içinde ilan edilecek Kürdistan devletinin petrolleri Akdeniz’e rahatça taşınacak.

Gelelim ileri demokrasi örneklerine. Suudi Krallığı bugünlerde evliliğe bir yaş sınırı getirmeye çalışıyormuş. Ülkenin büyük müftüsü Şeyh Abdülaziz el eş-Şeyh. “Annelerimiz 12 yaşına bile gelmeden evlendiler. Aileleri tarafından iyi yetiştirilen kızlar 10 yaşında evlenebilir, o yaşta dahi evlilik görevlerinin tümünü yerine getirebilirler.” demiş. İyi mi?

Bir haber de yakınlarda baharı yaşayan Mısır’dan. Bu daha ilginç. Mısır parlamentosunda üç yasa önerisi tartışılmaya başlamış;

Bunlardan biri kız çocuklarının evlilik yaşının 14’e indirilmesi,

İkincisi en babası; Kocaların, karıları öldükten sonraki ilk 6 saat içerisinde onların ölü bedenleriyle seks yapmalarına izin verilmesi.

Üçüncüsü de süper! Kadınların kocalarından izin almaksızın boşanabilmelerine hak tanıyan yasanın yürürlükten kaldırılması.

Mısır’lı ve Suudi yetkililer arasında iletiştim yok. Baksanıza biri 14, öbürü 10 yaşında evlensin kızlar diyor. Kafamız karışıyor kardeşim. Buna müdahale etmek gerek. Arabuluculuğu bizim Davutoğlu yapsın mesela.

Aynı konu (şu 6 saat meselesi) Fas’da geçen yıldan beri tartışılıyormuş. Çünkü, Fas’ın müftüsüne göre evlilik ölümden sonra da geçerliymiş, kocaların olduğu kadar kadınların da ölen eşleriyle seks yapma hakkı varmış. Bunun adı veda sevişmesi imiş. İşte kadın erkek eşitliği!

Bizde durum ne alemde?

Bizim demokrasi 10 yıldır baharı yaşıyor. Ama hala Arap ülkelerinin medeniyet seviyesine ulaşamadık. Daha kırk fırın ekmek yemesi lazım bizimkilerin. Misal, evlenme yaşı 17 kardeşim. Kadınlar boşanma davası açabiliyor, hala. Daha kötü bir örnek verelim. Fazıl Say diye biri var. Şeytan işi bir alet çalıyor, ne kadar gavur memleket varsa gidip konser veriyor. Ömer Hayyam’ın bir dörtlüğünü yayınlamış internette. Benden başka dinsiz yok mu? Diyormuş. Böyle rezillik olur mu? Savcılık soruşturma açmış hakkında. O da çekip gideceğim, Japonya’ya demiş. Yahu seni sağ bıraktıklarına dua etsene…

Ve son bomba!

Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığının 19 Mayıs Atatürk’ü anma, gençlik ve spor bayramının Ankara dışında stadyumlarda büyük törenlerle kutlanmasını yasakladığı genelgenin yürütmesini durdurmuş.

Milli Eğitim Bakanından anında cevap geldi; “Alınan karar hukuki bir garabettir. Yeni bir genelgeyle kutlamaların şeklini değiştireceğiz.”

Nasıl ama? Durmak yok, devam…