REKLAMI GEÇ

UYUYAN GÜZEL

7 Aralık 2013 Cumartesi

Masalı bilirsiniz. Uyuyan prensesi, prens öper, prenses uyanır,vs. Themis adlı tanrıçayı da bilirsiniz. Gözleri kapalı, bir elinde kılıç, öbüründe kanun, adaleti temsil eder. Bizim Themis pusulayı şaşırdı. Hak ve adaleti bıraktı, uyuyan güzelden rol çalıyor.

Ankara’da Ethem Sarısülük davasında duruşma sırasında içi geçen hakim ve savcının cep telefonu ile fotoğrafını çekip kamuoyuna duyuranlar hakkında, uyuyanlar suç duyurusunda bulunmuşlar. Gerekçe, duruşma salonunda fotoğraf ve video ile görüntü kaydı yapılmasının yasak. Ethem’i vuran polisin davası nedir ki? Kardeşim adamlar koskoca hakim savcı, kürsüde ne yapacağına kendisi karar verir ister uyur, ister çalışır sana ne…
Ertesi günü İzmir’den bir başka ‘uyuyan güzel’, pardon uyuyan hakim haberi daha geldi. Kürsüde bir hakimin içi geçivermiş, yine.

‘Uyuyan güzel’lerin uyurken baktıkları davalar da ilginç. Ankara 6. Ağır Ceza Ethem’i öldüren polisin davasına, İzmir 12. Ağır Ceza Demokratik Haklar Federasyonu Davasına bakıyor. Bu tür davalarda ‘güzellerimize uyku basması’ tesadüf mü?Yoksa bunlar aslında uyumuyor da ‘göz yumuyor’ olabilir mi sizce?

Bir yıl önce bir yazımızda “Uyanın ey millet, Avukatlar kendi hakkını savunamaz hale getirilirse, sizin hakkınızı nasıl arayacak? Yarın kapınız çalındığında kimse kalmayacak. Ses verin, kaldırın artık başınızı. Sessiz kalarak, göz yumarak kimse kıçını kurtaramayacak.” Diye feryat ediyorduk. Kimse çığlıklarımızı duymadı. Zira macera tam gaz sürüyor.
ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı hakkında dava açılıp, yakalama kararı çıkmıştı. Bu sırada yurt dışında olan avukat Kozağaçlı, yakalama kararından haberi olunca, çıkıp geldi. Tıpış tıpış gelen adamı havaalanında almışlar, parmak izi, tükürük ve kan örneği alınması için üzerine basıp, başını tutup ağzını zorla açmışlar. Polisin doktoru da tükürük ve kan örneklerini almış. İyi mi? Sonrası malum, aylardır tutuklu.

Bir ‘uyuyan güzel’ örneğini de Denizli’den bekliyoruz. Hazır bir dava var. Gezi eylemleri sırasında Denizli’de yapılan en büyük protesto gösterisine 40-50 bin kişi katılmış ve Çınar’dan başlayan büyük yürüyüş, gece geç saatlere kadar devam etmişti. Sivil toplum kuruluşlarının liderleri ile polis müdürlerinin belirlediği güzergah boyunca on binlerce Denizli’li yürümüştü. Onca eylemde bir kişinin burnu kanamadan bitmesi sürpriz olmuş, polislere ödül bile verilmişti.

Lakin Denizli polisi müthiş bir başarıya imza atarak, aralarında benim de bulunduğum 50.000. kişiden tamı tamına 9 kişinin (biri KESK yöneticisi diğerleri TGB’li) kimliğini tesbit edip, yürüyüş yaptıkları yolu trafiğe kapatarak Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçundan savcılığa bildirmiş. Savcı durur mu? hemen patlatmış kamu davasını, adam uyumuyor çünkü. Geçen hafta ilk duruşması çok sayıda avukatın katılımı ile görüldü. Önümüzdeki günlerde bu davada da ‘güzelin uyuması’ ve o uyurken sanıklar hakkında gereğinin ifasını bekliyoruz, kısmetse.

Bu uyku hali, Nuri Alço gazozunu içip uyuyan Ahu Tuğba’nın uykusuna benziyor. Bizim ‘güzel’in başına gelecekleri ise yaşayıp göreceğiz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı