REKLAMI GEÇ

YETMEZ AMA EVET!

15 Ekim 2016 Cumartesi

Reis-i cumhur hazretlerinin, elektrik kesintisini ‘darbe girişimi’ olarak yorumlayan Konya’lılara söylediği şu cümle demokrasimizin geldiği yeri özetliyor; “Elektrikler kesiliyor meydana, su kesiliyor meydana… Yahu komut bekleyin”

Aynı konuşmasında, Doğu Karadeniz’de eylem yapmaya başlayan PKK için, vatandaşları göreve çağırıyor; “Giresun’un, Ordu’nun uşakları, sokmayın onları buralara. Bunları öyle av yapın ki; buralar girilecek yer değil, anlasınlar…”

Kafanıza göre meydanlarda eylem yapmayın, komut bekleyin, biz size söyleriz, diyor. Karadenizli uşaklara gidin Giresun’da, Ordu’da PKK’lı avlayın, diyor. Özel harekat, jandarma komando ne yapıyorsa siz de yapın, çekinmeyi arkanızda ben varım, diyor.

Geldiğimiz yer budur. Hukuk, insan hakları, masumiyet, adalet, demokrasi gibi kavramların hepsi çöpe gitti. 2010 Anayasa değişiklikleriyle ‘yargı fethedilip, yargı mensupları militanlaştırılma’ sürecine sokulurken bazıları ‘yetmez ama evet’ sloganını ortaya attılar. Çok da etkili oldu. Sonuçta ileri demokrasiye(!) kavuştuk. Türkiye’nin iç ve dış politikaları, yargısı, eğitimi, sağlığı, ekonomisi, güvenliği tümüyle ‘one man show’ a göre ayarlanıyor. Reis ne diyorsa o!

Birkaç gün önce ‘her sıkışık durumda yardıma koşan’ Devlet Bey, “Cumhurbaşkanı millet tarafından seçildiği gerekçesiyle fiili başkanlığı dayatmakta, görevinin sınırlarından taşmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren anayasanın hükümlerini yorumlamış, verilmeyen yetkileri hak görmüş, tarafsızlığına gölge düşürmüş, AKP lehine oy istemiş, polemiklere katılmıştır. Cumhurbaşkanının bu tutumu fiili bir durum yaratmıştır. Bugün yapmamız gereken fiili durumu yasal hale getirmektir. Bunun yolu da yeni anayasadır, yeni anayasada başkanlık sistemidir.” deyiverdi.

Belli ki Devlet beyefendi, herhangi bir hukuk kuralına dayanmayan, hatta bunu hiç umursamayan ‘one man show’ u kabullenmiş, başkanlık sitemi adı altında buna hukuki kılıf geçirmeyi teklif ediyor. Bizim ‘yetmez ama evet’çi takımının da rolünü çalıyor. O halde ne yapmalı? Devlet Bey’in önüne geçmeli, ondan daha ileri fikirlerle pozisyon geri alınmalı.

Yetmez ama evet’çilere fikir verelim. Bahçeli’ye rol kaptırmak istemiyorsanız acele edin. Birincisi yapılacak anayasa değişikliğinde geçici madde ile, Reis hazretlerine kaydı hayat şartıyla riyaset, eklenmesini önerin. Halefini de kendisi seçsin veya mahdumlardan biri olsun. Ancak öbür mahduma kıymasın, sürgüne göndermek yeterlidir.

Yıllardır söyleyip, yazıyoruz. Asıl gaye başkanlık filan değil, hayat boyu koşulsuz kayıtsız iktidar da yetmez kardeşim. Bölge liderliği ve en önemlisi dini önderlik de şarttır.

2012 yazdığımız bir yazıdan alıntı yapalım. Halife-i ruy-ı zemin ecdadımız, yüzyıllar boyu Topkapı’da ve Dolmabahçe’de saltanat sürdü. Hem zillullah hem de halife sıfatıyla bu saraylarda yaşadılar. O günleri geri getirmek hayal mi sizce? Bakın bir çok şey hayaldi gerçek oldu.

Hadi beyler davranın, Başkanlık için yapılacak anayasa değişikliğine hayat boyu iktidar, halefini tayin yetkisi ve İslam dünyasının dini önderliğini (hilafeti) de eklettiniz mi tamamdır.

Yetmez ama evet!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı