Ekşihöyük’te 1000 yaşında iskelet bulundu
Denizli’de devam eden arkeolojik kazılarda elde edilen buluntular, bilim dünyasına katkıda bulunmaya devam ediyor. Denizli’nin Çal ilçesi, Dayılar Mahallesinde üç yıl önce başlayan Ekşihöyük kazılarında elde edilen veriler, bilim alanında yeni ve şaşırtıcı bilgiler orta koyuyor. Ekşihöyük’ün, 9000 yıl öncesine uzanan yerleşik yaşam serüveninin yanı sıra Selçuklular dönemin de mezarlık olarak kullanıldığı kazı ekibi tarafından ortaya çıkarıldı.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 14 Ağustos 2018 Salı, 17:09
Çal İlçesi Dayılar ilçesine 2 km. mesafede bulunan Ekşihöyükte geçtiğimiz yıl ve bu yıl yapılan kazılarda günümüzden 8000-9000 yılları arasına tarihlenen bulgulara ulaşılmıştı.
Eski bir tarım arazisinde ortaya çıkan bulgular yardımıyla Denizli tarım ve dokuma kültürünün o tarihlerde izlerine rastlanmıştı.
Aynı kazı arazisinde bu yıl Selçuklu dönemine tarihlenen bir mezar ve mezar içinde tahrip olmadan günümüze kalmış bir iskelete ulaşıldı. O dönemin inanç ritüeline uygun yerleştirilen iskelet, doğu batı ekseninde kazılmış bir mezarda ortaya çıkarıldı.
İlk insan yerleşmelerinden günümüze ışık tutan kazı alanında çok geç dönemlerde gömülen bir cesedin ortaya çıkması ilgiyle karşılandı.
Konu ile ilgili olarak görüşlerini açıklayan Ege Üniversitesi’nden Kazı Bilimsel Heyet Başkanı Doç. Dr. Fulya Dedeoğlu, iskeletin Selçuklular dönemine ait olduğunu belirtti. Arazinin orta kalkolitik döneme ait veri sağladığını ama ondan sonrasına ilişkin bilgi bulunmadığını sözlerine ekleyen Dedeoğlu, Milattan sonraki geç dönemde bölgenin iskan alanı olmadığını söyledi. “Yüzeyde yitip giden bir toprak katmanı var. Yiten bu tarım toprağıyla bir orta kalkolitik yerleşmesi olmalı” diyen Fulya Dedeoğlu, “ama sonraki dönemlere ilişkin bir iz yok. İskeletin bulunduğu mezar Selçuklu dönemine ait. Ancak burası o dönem iskan alanı değil. Mezarlık olarak kullanılmış. İskan alanı olarak orta kalkolitik ve onun hemen altında geç kalkolitik var” diyerek açıkladı.
Baklan Ovasında, Beycesultan ve Ekşihöyük ile birlikte tespit edilen yaklaşık 200 civarında tarih öncesi yerleşim alanı bulunduğu belirtiliyor.