REKLAMI GEÇ

ASİ KOYUNLAR VE ÇOBANLAR

3 Ekim 2014 Cuma

Her yıl yaz aylarında Çal’ın Aşağıseyit Köyünde Sudan Koyun geçirme etkinlikleri yapılıyor. Son yıllarda etkinlik yarışmaya çevrildi. Efsaneye göre yörenin beyi kızını isteyen çobana şart koşmuş. Akşamdan tuz yedirip su içirmediği koyunları sudan, su içmeden geçirirse verecektir kızını. Öykü malum olduğu gibi çobanın başarısıyla sonuçlanır. Çoban kavalıyla naralarıyla yalvarmalarıyla elçi koyun, kösemen koyun diye adlandırılan koyunu ve sürüyü geçirir sudan. Ama kızı gene de vermez kötü bey.

Bu yaz sonu Çal Aşağıseyit’te yapılan Sudan Koyun Atlatma Yarışlarına ben de gittim. Çok kalabalık bir ortamda Çallı ve Baklanlı çobanlar baş koyunu atlamaya teşvik ederek suya atladılar. Kiminin koyunu atladı, kimininki suyun başında kalakaldı. Sürüler de suyun başına gelince şaşkınlık yaşadılar. Birçoğu arkasını dönüp gitti. Bu konuda çeşitli yorumlar yapıldı. Ben atlamayan koyunların çobanı çok kızdırdığını, kendini rezil olmuş hisseden çobanların bu elci koyunları kurban edebileceklerini söyledim. Aslında benim gönlüm atlamayan koyunlardan yanaydı. Yıllarca çobanın bir dediğini iki etmeyen koyunlar aynı sona uğramadılar mı? Hangisi kurtulabildi kasabın bıçağından. İşte bu sebepten herkes suya atlayan koyunları alkışlarken ben atlamayanları sevdim.

Her dönemde çobanların kurallarına karşı koyanlar kurban edilmiştir zaten.
Mili Eğitim’de de dinsel ihtiraslarını gerçekleştirmek isteyen baş çobanlar ve yardımcıları koyun gibi gördükleri öğrencileri, velileri ve öğretmenleri kurban etmekteler. Asi olarak gördükleri binlerce müdürü görevden aldılar. Yıllarca kendilerine hizmet eden ve tetikçilik yapanlar da bu rakamın içinde kaldı. Liselere yerleştirmelerde sıkıntılar yaşandı. İsyanlar inadı kırmaya yetmedi. İlle de İmam Hatip ille de din derslerini seçin dayatması milleti canından bezdirdi. Kafayı çocukların başına taktılar, yönetmelik değişiklikleri ile ne yapacaklarını şaşırdılar. Koca Milli Eğitim Bakanı utanıp sıkılmadan insanların gözünün içine baka baka “Ana okullarında ve ilk okullarda başörtüsü takılmayacak.” Dedi. E bari onu da söyleseydi. Sanırım onun zamanlamasını da yapıyorlar.

“Mutlu bir eğitim öğretim yılına başladık.” Diyebilir miyiz? Okulardaki yönetim değişiklikleri kayıtları etkiledi. Yönetim boşlukları oluştu. Atamalar gecikti dersler boş geçti. Özel okullara kaydolan öğrencilere binlerle telaffuz edilen sözde yardımlar yapılırken, devlet okullarının müdürleri yılı nasıl geçireceklerinin hesabıyla, yardım parası toplama derdine düştüler.

Okul önlerindeki haraççılar ve hapçılar için ne derece de önlemler alındı bilmiyoruz. Gazetelerde uyuşturucu hapların çerez gibi satıldığı haberleri kanımızı donduruyor.

Sendikalar hiçbir zaman böylesine ayrışmamıştı. Böylesine isyan içine girmemişlerdi.
Yeni Türkiye söylemleriyle eskiye çok eskiye özlem yansıtılıyor ve oraya yönlendirilmeye çalışılıyor. Mili Eğitimdeki değişiklikler de bunun göstergesi.

Çal’ın, Baklan’ın koyunları ve çobanları bakın nerelere getirdi bizi. İnsanlar da artık uyanıyor, çobanların yanlışlarını görüyor. Bir gün bu yanlışlardan dönüleceğine inanıyorum. Yargıya giden yönetmelik değişiklikleri iptal edilir de bir parça güler yüzümüz diye düşünüyorum. Selam olsun asi koyunlara!

Neyse bayram geldi. İnşallah huzurlu bir bayram geçiririz. Hiç değilse yeni yönetmelikler çıkmaz bu birkaç günde.
Hoşça kalın dostça kalın. Güzel bir bayram diliyorum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı