Ne olacak halimiz

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi; yani tüketici güven endeksi, Yıla 58,82 ile başladı.

Endeks 0 ile 200 aralığını değer alır. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması ise tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösteriliyor. 2018 yılı 3. Çeyreğinden bu güne kadar 60 endeksinin altında dalgalı seyreden Tüketici güven endeksi bir türlü artışa geçemedi.

Tüketici artık tüketmiyor ya da tüketemiyor. Ekonomik istikrarsızlık döviz kur dalgalanmaları ve kriz riskleri, toplumu para biriktirmeye yönlendiriyor. Bu nedenle de tüketim ayağında ciddi azalmalar yaşanıyor.

Banka mevduat faiz oranlarının düşmesi tüketiciyi başka alternatif yatırımlara da yönlendiriyor. Türkiye 2019 yılında en çok altın alan ülkelerin içerisinde. Altını alan tüketici ya yastık altında ya da altınlarını banka kiralık kasalarında saklamakta.

Yani yine piyasalarda dönenmesi gereken piyasayı canlandıracak para çelik kasalar içerisinde ya döviz ya da altın olarak mahkumiyetinin bitmesini bekliyor.

Diğer yandan ise KOBİ’ler bu durağan dönemde işyerlerini kapatmamak için, yine kredi peşinde banka banka dolaşıp gelecek günlerini tüketiyorlar.

Aynı durum tüketmek isteyip de yeterli geliri olmayan tüketiciler içinde geçerli.

Tüketici, harcamalarını artırırsa toplam talep ve büyüme oranımız yükselir. Bunun için de bireysel kredi, faiz oranları da düşürülüp, bireylerin düşük maliyetli krediye erişim olanaklarını artırılmakta.

Tüketiciler bu düşünce içerisinde hareket ederler ise yine onlar da gelecek günlerini tüketmiş olacaklar.
Bir kısır döngü içerisinde devam eden ekonomimizin durumu için denecek tek söz şu: Ne olacak halimiz?