REKLAMI GEÇ

15 TEMMUZ KAHRAMANLARI VE KÜÇÜK İNSANLARI!

18 Temmuz 2017 Salı

Belki sokağa milyonlar döküldü ama yüzlercesi gerçekten ölümle burun buruna geldi!..

Çılgın bir vatanseverin tam donanımlı bir tanktan daha etkin olduğunu gösterenlerdi kahramanlar!..

Oracıkta katledileceğini bildiği halde darbeci general Terzi’nin kafasına hiç tereddüt etmeden sıkan Astsubay Ömer Halisdemir’di!..

Kocasının kamyonuna atlayıp askeriyenin yolunu tutan o türbanlı kadındı gerçek kahraman!..

O gece İstanbul’daki eski birliğine ‘Benim çocuklarım bunu yapmamalı. Ne pahasına olursa olsun engel olmalıyım” diyerek üniformasını giyip ve giden, karargah binası önünde şehit edilen Sait Albay’dı…

İster ülkesi için, ister çok sevdiği lideri için canını ortaya koyan sivil vatandaşlardı!..

Çatışmalarda, direnişte can veren üniformalılardı!..

Yalnız can verenler mi?

Oyun bozan, tankı bozan, uçağı etkisiz hale getiren, hava yolunu ulaşıma kapayıp, nakliye uçaklarını yakıtsız bırakanlardı!..

Vatanseverlik böyle günde ortaya çıkar!..

Yalnızca onlar mıydı vatansever?

O geceye kadar, kime hizmet ettiği sürekli tartışma konusu yapılan,

İşine gelmeyince komünist, işine gelmeyince ulusalcı, işine gelmeyince yandaş, işine gelmeyince satılmış, işine gelmeyince tetikçi yapılan gazetecilerdi!..

Osmanlı’nın son dönemindeki tüm kritik olaylarda…
1. Dünya Savaşı’nda…
Balkan Harbi’nde…
Kurtuluş Savaşı’nda…
Söz konusu vatansa!..

Tek silahı kalem olsa da, sağcı, solcu, ulusalcı, liberal her ne sınıfa sokarsanız sokun, vatansever gazetecilerdi o gecenin kahramanı!..

Nasıl Kahraman şehitlerimiz Ömer Halisdemir, Sait Albay dik durduysa o gece, nasıl kendilerini tankların önüne atıp, darbeye canını siper ettiyse binlerce sivil vatansever;

Siyasetçiyle bir tutulup her darbe sonrası katledilen, sürgüne gönderilen, hapishanelere atılan, işkenceden geçirilen biz gazeteciler de dik durduk her şeye rağmen!..

Öyle güvenli bölgelerde sokağa çıkıp bayrak sallayıp, selfie çekmekle olunmuyor çünkü vatansever!..

Canını, aileni, sevdiklerini bir kenara bırakıp kafa tutmaktır, rest çekmektir, duruş sergilemektir çünkü vatanseverlik!..

Ulusalda CNN Türk Spikeri Hande Fırat olmaktır vatanseverlik!..

Yani kalkışma es kaza başarılı olsa, ilk sallandırılacaklar arasına girmeyi göze almaktır!..

Yerelde Metin Eltaş, Şengül Boz, Büşra Kuru olmaktır vatanseverlik!..

Henüz 15 Temmuz akşamı saat 22.30’da ‘kalkışma’ başlığı atabilmek,
sabaha kadar gram uyumadan,
sokak sokak arşınlayarak kenti,
her gelişmeyi bir şekilde öğrenip haberleştirmek,
daha en baştan vatandan yana durmak,
bu ülkenin özgür geleceğinden yana tavır alabilmektir!..

Denizlihaber’i Denizlihaber yapan ilkeleriyle ortaya çıkmaktır vatanseverlik!..

Cümbüş bitti, görüntü verildi, selfiler yerine ulaştırıldı, bir iki boy gösterildi diye eve dönüp çiğdem çitleyerek süreci izlemek değil, bu ihanetin perde arkasını araştırıp ortaya koymaktır..

Gelişmeleri 1 yıl da geçse üzerinden dikkatlice, büyük bir özen göstererek takip etmek, yayınlayıp kamuoyu oluşturmak, bir kentin belleğini oluşturmaktır vatanseverlik!..

Dün neredeysen, bugün orada durmak, omurgalı olmaktır!..

Ve vatanseverlik, başlı başına kahramanlıktır!..

İşte o yüzden o gecenin diğer kahramanlarıdır gazeteciler!..

**

Varsın 15 Temmuz’u bırak, 16 Temmuz sabahına kadar bile kendisinden haber alınamayan kentin kodaman Ak Partili seçilmişleri bizleri komünist, şuncu buncu diye nitelendirip, düşman ilan etmeye çalışsınlar!..

Onlar kadir bilmezse;

Bu ülkede medyanın resmi anlamda en büyük kurumu, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü bilir elbet!..

Öyle güzel kapak yaparlar ki, hem de bir 15 Temmuz haberine ödül vererek!..

Denizlihaber, 29.sunda Türkiye’nin en iyi haber sitesi ödülünü aldığı Başbakanlık BYEGM Yerel Medya Özendirme Yarışması’nda bu yıl da 15 Temmuz Hain Darbe Planı haberiyle onurlandırıldı!..

Ödül törenine Başbakan Binali Yıldırım katıldı…
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş…
Devletin üst düzey yetkileri…

Devlet oradaydı, AK Parti kurmayları orada…
Türkiye’nin dört bir yanından vatansever gazeteciler orada!..
Dünyanın dört bir yanından BYEGM’nin konuğu olarak gelen farklı ülkelerden 350’ye yakın gazeteciler filan!..

Orada olan en önemli şey neydi peki?

Gerçekler!..

Çünkü bu devleti yöneten isimler, kadri ortaya koyarken siyasete bakılmayacağını gösterdi bir kere daha büyük bir olgunlukla…

Kadrin, kıymetin, onore edilmenin parti rozetiyle bağdaşmayacağını da!..

Yani dediler ki buradaki küçük seçilmişlerine;

Yakandaki AK Parti rozeti seni ne gerçek anlamda AK Partili, ne de vatansever yapar birader!..

Dilerim yeri ve zamanı gelince AK Parti’nin kurmayları, şu soruyu da yöneltir şu bizim küçük seçilmişlere;

Senin liderin, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın tüm halkı kalkışmaya karşı sokaklara çıkarak birlik olmaya çağırırken,

Ekonomi Bakan’ın diğer siyasetçilerle birlikte TBMM’de bir duruş sergilerken,

Denizli’nin AK Parti kurmayları gece yarısı meydanlara kol kola yürürken,

İstanbul’da Ankara’da partilin olsun olmasın binlerce vatandaş, kendini askeri araçların önüne atarken, kurşunlara tanklara meydan okurken,

Denizli’de valin, başsavcın, jandarma komutanın Ankara’ya gidecek komando birliğinin yollarını akıl almaz bir çabayla tıkarken,

sen sabahın 5’lerine kadar nerelerdeydin birader?

Neyin hesabı ve planı içindeydin!..

**

Bunu da yeri gelmişken belirtir, bu ödülü bize layık görerek güç veren, onurlandıran Başbakanlık Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne, bizi biz yapan tüm okurlara, Denizlihaber’de ilk günden bu yana emeği geçen tüm dostlarıma, gazeteci arkadaşlarıma, bu kentin doğrudan, dürüstten, gerçekten yana olan tüm güzel insanlarına canı gönülden teşekkürlerimi sunarım!..

İyi ki varsınız ki Denizlihaber var!..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı