REKLAMI GEÇ

ALTI MAYIS

6 Mayıs 2014 Salı

Bin yıllardır yazılır öyküleri bu coğrafyada…

Yazarları, isimleri, yüzleri, dönemleri değişir ama
öyküleri gibi kaderleri de hep aynıdır oysa…
İnançları aynıdır…
Düşmanları aynı…

Anne-babalarının bile ne kadar büyüdüklerinin farkında olmadığı yaşlarda, sen şu yazıyı, çayını yudumlarken okuyabilesin, yüreğinden, beyninden geçeni korkmadan dile getirebilesin, özgürce düşünebilesin, kendi dilinle konuşup, kendi kültürünle yaşayabilesin diye,

Sevdiğinin elini tutasın diye sevgisini yüreğine gömmüş, senin çocuklarının geleceği için kendi yarınlarını terk etmiş, anne-baban evlat acısı yaşamasında diye diye, kendi ana-babasına evlat acısı yaşatmış,

“Ben senin için yaşamayı göze almışım gülüm” gibi kapitalizmin sahte kahramanlık mavralarının arkasına sığınmayacak kadar yürekli,

Senin için kendi canını ortaya koyduğu halde, senin eşkıya, terörist, vatan haini, işbirlikçi, maşa, tetikçi, kandırılmış, kayıp, provokatör, ajan, devlet düşmanı diye ötekileştirdiğin, gammazladığın, dün taşla sopayla, bugün döner bıçağıyla palayla kovaladığın çocuklardan bahsediyorum…

Hiç değişmedi sonları…

Hani ölüm haberlerini duyduğunda yüzünde korkunç bir gülümsenin oluştuğu, içini; kanla, nefretle inşa edilmiş düzmece bir huzurun kapladığı, katillerini ellerin patlayıncaya kadar alkışladığın, ödüllendirdiğin, el üstünde tutup baş tacı yaptığın, ama gerçeklerine bir kere bile yüzünü çevirip bakmadığın çocuklardan…

Arka sokaklarda kanlı ellerin balistik kayıtları silinmiş silahlarla vurduğu,
Taksim’de, Güven Park’ta, Gündoğdu’daki direnişlerde GÜVENlik güçlerinin etkisiz hale getirdiği(!),
Ulucanlar’da kuşluk vakti kurulan idam sehpalarında sallandırılan,

Bir hastane odasında, sokak ortasında, gözaltında, kanlı bir pusuda, müdahalede, operasyonda, mahkeme kararıyla son bulan öyküleri çok sonraları anlaşılan kahraman çocuklardan…

Ki onlardan biridir Deniz Gezmiş…

6 Mayıs 1972’de,
25 yaşındayken idam ettiğimiz,
tıpkı on yıl sonra Necdet Adalı gibi
ve bir soldan bir sağdan diye
Gaziantep’te asılan
Ahmet Kerse gibi,
tıpkı bugün,
Ali İsmail Korkmaz,
Ahmet Atakan,
Ethem Sarısülük,
Mehmet Ayvalıtaş,
Medeni Yıldırım
ve Abdullah Cömert gibi terörist ilan ettiğimiz,
Deniz Gezmiş’in ölüm yıldönümü bugün…

Birbirimizi anlamaktan çok yargılamayı tercih ettiğimiz, kişisel beklentilerimiz, hırslarımız, tutkularımız, ille de ille bencilliğimizle birlikte, farklı bahaneler bularak örtmeye çalıştığımız büyük ayıplardan biri Berkin Elvan gibi, ölümlerinden ötürü hiç ama hiç sorumluluk ve suçluluk duymadık…

Alevler arasında geçen yaşamlarına inat,
Buz gibi toprakta yatıyorlar senin için şimdi,

Ama hiçbir şey yüreğin kadar üşütmez onları, eminim ki…

Ve fakat ne fark eder ki;
Yoktu birinin diğerinden farkı…
Hepsi çağlayıp sonsuzluğa aktı!..

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı