REKLAMI GEÇ

BAK KEMAL BEY ABİ

9 Kasım 2018 Cuma

En son yazımdı CHP…

Diğer siyasi partileri yazayım derken yine olan oldu…

Melike Basmacı bombasını patlattı elinde…
Yani bildiğiniz intihar eylemine giderken bir şekilde takılıp yere düşen şaşkın eylemci gibi CHP…

Acırım da en çok da Kılıçdaroğlu’na acırım bu süreçte…

Adamı aslında koy Avrupa’da gelişmiş bir ülkeye, yıllarca iktidar eder başında bulunduğu partiyi… Söylemi, üslubu, karakteri, kökeni, tam bir Avrupa Solu modeli…

Ama bura Anadolu gardaş…
Bir kere Alevisin!..
İkincisi düzen, Türkiye’de CHP’yi şu an iktidara taşımayı istemiyor…
Öyle bir derdi yok!..

Ama asıl sorun; CHP’de siyaset yapman!…

Şimdi aldın eline anketleri, belki yanındaki isimlerden birkaç kişi bastırdı “genç” dedi, “kadın” dedi, “bizden biri” filan dedi.

Sen “Yahu” dedikçe “Sayın Genel Başkanım amaç kazanmak, hedef gösterdiniz Denizli’yi filan” dedi…

Bir şekilde bugün Genel Başkanlık makamında saat 14.00’te kabul ettin zatıâlilerini…

Oysaki Gülizar Biçer Karaca ile aralarında köprüler atıldıktan, taraflar net bir şekilde belirlendikten sonra ÖN SEÇİM çıkışı yapmıştı Melike Basmacı…

Partinin Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturan iddiaya göre siyasi “hasmı” dururken ön seçimsiz ortamda listeye yazılmayacağını bildiği için “ÖN SEÇİM YOKSA BEN YOKUM” demişti, 24 Haziran seçimlerinden önce…

Hatta yetmemiş Parti Meclisi’nde artistlik yapıp hepinize, koymuştu postasını, çekmişti restini bir başka rivayete göre…

Allah aşkına hangi akıl mantık senin yakın çalışma arkadaşın Genel Başkan Yardımcın Gülizar Biçer Karaca’ya rağmen Melike’yi 11. kata çıkartır, çok merak ediyorum?

11. kata nasıl çıkıldı, neler konuşuldu, kim evet kim hayır dedi bilinmez…

Ama benim bildiğim gördüğüm tek şey; Melike Basmacı’nın önce CHP Genel Merkezi yer bildirimi, ardından yaptığı o müthiş viral reklam kokan sosyal medya paylaşımı…

Çok merak ediyorum hangi yürekten partisine bağlı olan bir insan, eğer CHP’de siyaset yapmıyorsa, kapalı kapılar ardında olup biten ve sonuca ulaşmadığı için tarafların arasında ebediyete intikal etmesi gereken bir süreci CANLI YAYIN YAPAN acemi TV muhabiri gibi sosyal medyadan kamuoyuyla paylaşır!…

Bu durum Melike’den sonra Adnan Keskin gibi keskin bir siyasetçiyi de, dışarıdan getirilebilecek bir iş dünyası temsilcisi adayı da “Yahu ben stepne miyim?” düşüncesine itmez mi?

Dolayısıyla CHP’nin artık bundan sonra kim olursa olsun Büyükşehir Adayını seçmenin gözünde itibarsızlaştırmaz mı?

Bu paylaşım ve ifadeler CHP’nin büyükşehirdeki adayına karşı seçim sürecinde başta AK Parti tarafından “CHP öyle bir parti ki, kendi vekilini bile aday olması için ikna edemedi, vatandaşı mı ikna edecek” diye çatır çatır kullanılmaz mı?

Bu paylaşım CHP’nin her zamanki gibi başarısız bir yerel seçim süreci algısını kamuoyuna yaymaz mı?

Demezler mi ki “Hangi Genel Başkan, kendini her türlü ortamda temsil edecek yetkiyi vermiş Genel Başkan Yardımcısı’na rağmen birine böyle bir teklif yapar ve reddedilir?”

Bilim kurgu desem değil,
gerilim desem değil,
sağa bassam sola gidiyor,
sola çevirsem denk durmuyor…
Vallahi akıl sır ermiyor!…

Seçim süreci boyunca il il Muharrem İnce ile dolaşan, yakın çevresine İnce’nin CHP’nin başında daha iyi olacağını söylediği iddia edilen Melike Basmacı’nın bu paylaşımı şunları da ifade eder mi peki?

Bak teklif ettiler yine de “evet” demedim!…
Artık gerisini benden sonrakiler düşünsün!…
Benim derdim CHP’nin 31 Mart Seçimlerindeki başarısı değil!…
Başarısız olduğu için, 1 Nisan Sabahı CHP’de yapılacak devrim!…

Her zaman söylerim azizim, CHP’nin il örgütlerini, ‘aralarındaki az sayıdaki iyi ve güzel siyasetçi yüzünden bağrına taş basarak” bir an önce lav edeceksin..

Son 15 yılda örgütün çeşitli kademelerinde görev yapmış tüm siyasetçilere önümüzdeki 15 yıl boyunca CHP’de siyaset yapmama yasağı getireceksin. Bu isimlerin dışındaki herkese kapılarını açacaksın. Üye kaydını sil baştan yapacaksın!…

Ha o zaman gel “ön seçim” de, “demokrasi” de, “adalet” de, “bomba gibi geliyoruz” de, “Türkiye yeni bir güne uyanacak” de, “aydınlık yarınlar” de…

Ama sakın bu yapıyla Denizli’yi 31 Mart’ta kazanacağız deme!…

Keza görünen o ki, hala bazılarının derdi Denizli’de, Merkezefendi’de, Çameli’de kendilerinden umut bekleyen seçmenin 31 Mart gecesi ve sonrası yaşayacakları değil, ama hiç değil..

Hadi kal sağlıcakla…

Küçüklerin gözlerinden
Büyüklerin ellerinden
ÖPERİM…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı