REKLAMI GEÇ

BİN’BİR GECE MASALI!

30 Kasım 2011 Çarşamba

Hükümeti ve meclisi düşürmeye teşebbüs etti!

Hem de cebren!.. Zorla yani!..

Bir de utanmadan bu girişimini günlüğüne yazdı…

Cengaver güvenlik güçlerinden kaçar mı?

Hop diye bastılar şıp diye buldular günlüğü…

**

Yok aslında bu kadar kolay olmadı…

Hop diye bastılar daha önce….
Çıkardılar yargı önüne, tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı…

Ne zaman?

1 Temmuz 2008’te…
ODTÜ Sitesi’ndeki evinde…

4 gece kaldı o zaman nezarette…
Ee tabi doğal olarak, dosyaya iliştirilecek bir şeyler lazımdı!..

5. günün sabahı adliyeye götürdüler…

Mahkeme ‘delil yetersizliğinden” tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı…
Dosyaya konulacak malzeme vermemişti…

**

Bu durum birilerinde ileri düzeyde sindirim bozukluğuna yol açtığından….

Aradan 9 ay sonra,
2 Mart 2009’da tekrar bastılar evini…

**

Bu kez buldular!..
Adam her şeyi günlüğüne yazmıştı işte!…

Memleketimin en derin istihbarat örgütlerinden daha sistemli çalışan gazeteciler, bir rivayete göre daha önce buldular günlüğü!..

Çarşaf çarşaf yayınladılar sayfalarında!..

**

Bu arada hükümeti ve meclisi zor kullanarak düşürebilecek denli tehlikeli ve sinsi bu kişilik, ilk gözaltına alındığı operasyondan sonra geçen bu 9 aylık süreçte nasıl olur da bu suça delil teşkil edebilecek denli gizli belgeleri yok etmek yerine evinin ve ofisinin bir yerlerinde tutuyordu!

Doğrusu benim kafam basmadı…
Allah’ın işi işte…

**

6 Mart’ta tutuklandı…

Bir süre sonra da tek kişilik hücreye kondu!..

**

Allah’ın kıçı kırık gazetecileri bulur da Kamer Genç bulmaz mı?

Kucakladığı gibi getirdi TBMM Genel Kurul Salonu’na 18 Mart 2009’da…

Başbakan’a sordu!..

“Bu günlüğün o şahsa ait olduğu nasıl ve hangi delillerle ispatlandı” diye…

Aradan tam 19 ay sonra, Başbakan değil ama Devlet Bakanı meclis kürsüsünden sözlü olarak yanıtladı;

Yargılama süreci devam ettiğinden… Soruşturmanın gizliliği ilkesi… Efenim şu yasanın ilgili maddesi gereğince…

Gizli!..

**

1000. günü cezaevinde Mustafa Balbay’ın

**

1980’de İzmir’in yerel gazetesinde başlamıştı mesleğe…

1981’de Milliyet İzmir Büro…

1985’te Cumhuriyet Gazetesi İzmir Büro’da çalışmaya başladı…

1989’da Cumhuriyet Gazetesi Ankara Büro Haber Müdürlüğü görevine getirildi…

1989’de Cumhuriyet’in Haber Müdürü oldu…

1993’te Ankara Temsilcisi oldu…

**

24 Ocak 1993’te bombalı saldırıda yaşamını yitiren Uğur Mumcu’nun yerine başyazıda yazmaya başladı…

**
Şimdi Ergenekon Terör Örgütü’nün üyesi olarak yargılanıyor…

Muhtemel ki suikaste kurban giden Uğur Mumcu da yaşasaydı benzer suçtan Balbay’la birlikte yatıyor olacaktı…

Kör talih onları aynı davada dolaylı da olsa yan yana getirdi!…

Mumcu’yu Ergenekon Terör Örgütü öldürmüş olmasındı?

Tıpkı ETÖ’nün üst düzey yöneticisi olmakla yargılanan rahmetli İlhan Selçuk’un kendi gazetesini bombalatması gibi…

**

İleride ki artık Balbay’ın tutukluluk süresinin belki iki bininci, belki üç bininci gününde filan şu haberlere de tanıklık yaparız zannımca;

ETÖ’nün İzmir kanadı çökertildi!

Baskında çok sayıda yasa dışı yayın da ele geçirildi…

Gazetelerde bir kare fotoğraf…

Duvarda kocaman İzmir Emniyet Müdürlüğü yazıyor…

Masanın üzerinde çok sayıda Cumhuriyet Gazetesi,

Hatta ilaveleri özenli bir şekilde yerleştirilmiş,
tepeden bakınca TEM yazıyor…

Hadi bir hayal edin!…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı