REKLAMI GEÇ

DENİZLİ GAZETECİLER CEMAATİ

23 Nisan 2013 Salı

 

Ey Cemaati Muharririn!..

Muharrir cemaatinde usi, ruhi ve mesleki fakr-u zaruriyet cereyan ettiği, her nevi cemiyetin malumu.

O vakit;

Biz muharrir cemiyetini mümessil etsin diye rey verdiğimiz erbabı, bostan korkuluğu olsunlar diye mi vazifeye tayin ettik?

Fevkaladenin fevkinde namüsait şeraitte, lal kesilmiş bu bostan korkulukları ne vakit kendilerini gösterecek, merak içindeyim!..

Bendenizi merak, hüsran ve hayrete sürükleyen vakayı, behemahal makaleye neşretmek mecburiyetinde kaldığımı, Denizli ahalisinin tümünden af dileyerek, arz-ı hal etmek istedim…

Kasmayacağım!…

Biri otomobile diğeri cebe üyelere sunduğu iki kartın dışında hiçbir dişe dokunur hizmet üretemeyen Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nin ne zaman harekete geçeceği konusunda hakikaten merak içindeyim…

Ne zaman vurulur yumruk masaya, hangi koşullarda yükseltilir bu ses, anlamış değilim…

Vali Abdulkadir Demir’in göreve başladığı ilk günler Pamukkale’de verilen yemekte sahneye çıkan BİK Müdürü Halit Peltek, Denizli’de medyayı yeniden dizayn etmek gibisinden laflar etti sustuk…

Tek görevi devletin resmi ilanlarını, o ilanları yayınlama hakkına sahip yerel gazetelere dağıtıp, o gazetelerin resmi ilan kriterlerine uygun olup olmadığını denetlemek olan müdür Cumartesi buluşmaları yapmaya başladı, yine sustuk…

Oysa o etkinliklerin altına imza atması gereken tek kurum olan Denizli Gazeteciler Cemiyeti, “hooop birader, napıyon” diye soracağına BİK’in o etkinliğine sonradan ortak oldu ‘eyvallah’ dedik…

Sonra DGC’nin yapmasını beklediğimiz bir başka etkinliği yaptı bizim müdür….
Eğitilmeye ihtiyacı olan Denizlili gazetecileri eğitti Allah Razı olsun…

Afyon’a götürdü…
İstanbul’a götürdü…

Ee dolayısıyla Müdürün dernek* kurup başkanlığa terfi etmesi nihai sondu…
O da oldu…

Şimdi çok net soruyorum Önder Varol’a… Başkan olduğunu hatırlayıp bir şeyler yapmayı mı düşünüyorsun yoksa Denizli Basın İlan Kurumu’na müdür olmayı mı?

Hele bir yanıt ver de, biz de bilelim…

(*Basın İlan Kurumu Müdürü Halit Peltek, medyayı yeniden dizayn etmek için DENİZLİ MEDYA DERNEĞİ’ni kurmuş)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ORHAN ÖZCAN   -  Bağlantı 2 Mayıs 2013, 12:08

Bizim insanlarımız bu eğitime katılmışlar ve eğitilmişler.Denizli Medyasını dizayn etmişler.İnsanlar neye layık ise öyle yönetilirler.Bizler,yalabık,yalaka olduğumuz ve menfaatleri ülke ve insan menfaatleri üzerinde tutar isek bu kadar olur.

haber   -  Bağlantı 25 Nisan 2013, 22:37

Sayın Resul Cengiz… Meslektaşımız olduğunuz için bu yorumunuza da yer veriyor, bir nevi mesleki ayrımcılık yapıyoruz. Aksi halde bu kadar uzun yorum yapabilmek için bir gazetede kendinize köşe edinmeniz gerekmektedir.

Kaldı ki dün size yazdığım cevabi yazıda çok net birşey dedim anlamamışsınız… Dolandırmadan söyleyeyim; Ne Denizli Medya Derneği ne de BİK Müdürü hariç diğer üyelerine yönelik hiçbir eleştiride bulunmadım. Dolayısıyla konunun muhatabı değilsiniz. Boşu boşuna enerjinizi tüketmeyin… Çünkü yazıyı zerre kadar anladığınızı düşünmüyorum.

(Bu cevap Sedat KURT tarafından yapılmıştır)

Resul Cengiz   -  Bağlantı 25 Nisan 2013, 18:59

(2. kez gönderiyorum sanırım ilk yazım gelmedi yayınlayamadınız)
Sedat Bey öncelikle yorumumu yayınladığınız için teşekkür ediyorum.
Daha öncede benim hakkımda bizzat yazı yazdınız(bence büyük haksızlıklar yaptınız) ama ben herkesin eleştiri hakkı vardır, nefsimle ilgili olduğu için cevap vermedim. Kendimle ilgili konularda inançlarımdan dolayı çok önemli değilse genelde cevap vermek istemiyorum.
Sorularınıza cevaptan ziyade izah denilebilecek birkaç cümle yazma gereği hissettim.
1-Bu yorum elbette kendime ait. Zaten açık ismimi ve mail adresimden gönderdim.
2- Yorum yazma ihtiyacı konu basınla ilgili olduğu içindir. Doğal olarak basınla ilgili gelişmeler takdir edersiniz ki mensubu olan kişileri az veya çok ilgilendirir. Halit Peltek de isterse kendisi de bir şeyler yazabilir. Benim yazma isteğim bana yaptığınız haksızlıkları(geçmişte yazdığınız yazıları kast ediyorum) başkasını da eleştirirken aynı hatalara düşülmemesi içindir. Şayet, “Sen onun avukatı mısın?”denilecek olursa haksızlığa uğramış kişilerin zaman zaman hepimiz haberleştiriyoruz. Bir şekilde sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu da ona benziyor.
3-“Yazının içinde Denizli Medya Derneği’nin icraatlarını eleştiren bir bölüm var mıdır?” demişsiniz. Sizce yok mu? İcraatı bırakın kurulmasına bile karşı çıkıyorsunuz. Yazının ana teması da zaten bu değil mi?
4-DGC yönetimi için yaptığınız eleştirilere gelince o konuda takdir onların. Muhatapları isterlerse cevap verirler. Ben DGC’nin yönetim, asıl, yedek, disiplin gibi hiç bir kurulunda görev almıyorum. Hepsinin gazetesi, sitesi televizyonu vs. var. Ben sadece sıradan üyeyim.
5.DGC’den istifa etmedim ve düşünmüyorum.
6.DGC’yi kafamdan silmedim. Aksine bir çok gazeteciler cemiyetinden aktif buluyorum. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Çeşitli illerde çalıştığım için gözlemimi söylüyorum.(Buna İzmir gibi büyük şehir de dâhil çünkü oradan geliyorum). Belki burada “başarılı görüyorsan neden başka derneklerin kurulmasını destekliyorsun” sorusu akla gelebilir. Burada anormallik yok. Bir çok iş adamları derneği var. Bazı işadamları bir kaçına birden üye. Türkiye genelinde de sizinde bildiğiniz gibi muhabir, magazin, parlamento muhabirleri, ekonomi gibi basın dernekleri olduğu gibi federasyonları da bulunuyor. Gerekli şartları oluşturan herkes dernek kurabilir. DGC yönetimine hitaben “Ne zaman vurulur yumruk masaya, hangi koşullarda yükseltilir bu ses, anlamış değilim” ifadeleriniz şık değil.
7.“Bendeniz icra değil eleştiri makamındayım.” demişsiniz. Bildiğim kadarıyla Önder beyin başkan seçildiği kongrede siz Türkiye Gazeteciler Federasyonu delegesiydiniz. Bu da sizi yönetimde olduğunuzu gösterir.
8.Kurumunuzda çalışmadım için neyin sansür edip etmediğinizi çok fazla bilme imkânım maalesef yok. Bu konuda size de haksızlık etmek istemem.
Not: Bu yazılardan BİK Müdürü Halit Peltek Bey’i eleştirme hakkınız yok anlamı çıkarılmasın. Ancak yazınızda eleştiri konusu yaptığınız Cumartesi buluşmaları, eğitim çalışmaları, yerel basın mensuplarının ulusal yayın yapan basın kuruluşlarını tanımaları için yapılan ziyaretler (Siz olmadığınız için yazayım; Zaman, Hürriyet, Sabah, Anadolu Ajansı, Habertürk vs.) gibi konular eleştirilecek değil takdir edilecek faaliyetlerdir.

Özkan Fidan   -  Bağlantı 24 Nisan 2013, 23:38

Girizgahtaki 1920’lerin dilinin, konudaki mankenlerin anlayışıyla ” cuk ” oturduğunu söylerken, kısa kesip ” Günaydın “larımı sunuyorum !

haber   -  Bağlantı 24 Nisan 2013, 23:56

Resul kullanıcı adıyla yapılan yoruma;

1. Bu yorum, Cihan Haber Ajansı Denizli Temsilcisi Resul Cengiz’e mi ait Basın İlan Kurumu Müdürü Halit Peltek’e mi?
2. Ya da bu yazım Cihan Haber Ajansı Denizli Temsilcisi Resul Cengiz’e mi yazılmış, yoksa Basın İlan Kurumu Müdürü Halit Peltek’e mi?
3. Yazının içinde Denizli Medya Derneği’nin icraatlarını eleştiren bir bölüm var mıdır?
4. Bu alınganlığınızı Denizli Gazeteciler Cemiyeti mevcut yönetimi için sarf ettiğim sert eleştiriler konusunda bir Denizli Gazeteciler Cemiyeti Üyesi olarak neden göstermediniz?
5. Yoksa Denizli Medya Derneği’ni kurarken Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nden istifa mı ettiniz?
6. Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nden istifa etmediyseniz, yaptığınız bu yorum Denizli Gazeteciler Cemiyeti’ni kafanızda silmiş olduğunuz anlamına mı geliyor?
7.Bu yazı tamamen tarafımdan bizzat kaleme alınmış olup, bendeniz icra değil eleştiri makamındayım. Bilmem bunun ne derece farkındasınız?
8.Denizlihaber.com’da yasal ve ahlaki açıdan sorun teşkil etmeyen ne bir yorum, ne de bir haber ve veya makale hiçbir şekilde sansür edilmez. Hiç dikkatinizi çekti mi?

Not: Bu cevap, Sedat KURT tarafından kaleme alınmıştır…

Resul   -  Bağlantı 24 Nisan 2013, 18:25

Halit Bey’in kötülükleri(!)
Sedat Bey yazınız gerçekten ibret vesikası. Burada kendiniz dışındaki kişileri ne kadar tahammül gösterdiğiniz daha doğrusu gösteremediğiniz ortaya çıkıyor. Denizli Gazeteciler Cemiyeti neye yumruk vuracak? “Bizim dışımızda başka dernek kuramaz” mı diyecek? Bunu hangi kanuna veya etiğe göre yapacak? BİK Müdürü Halit Peltek’in görevleri belli. Kanunlar çerçevesinde elbette gazeteler dizayn edilecek. Kanunları istediği şartları yerine getiren devam edecek etmeyen ilanını alamayacak. Bu da aslında bir çeşit dizayn. Bundan neden rahatsız oluyorsunuz? Gazetecilerin Cumartesi Buluşmaları’nın neden rahatsız oluyorsun? Ne zararı var? “O etkinliklerin altına imza atması gereken tek kurum” demişsiniz. Bunu kim belirliyor? Bence cemiyette bu buluşmalara katılarak etkinliğini arttırmış oldu. Kimse legal bir derneğe “Hooop birader, ne yapıyon?” diyemez. ‘Sana ne’ derlerse ne cevap vereceksin? O toplantılarının bazılarına zatı âlinizde katılmıştınız. Diğer eleştirilere gelince; gazetecilerin eğitime ihtiyacı yok mudur? Gazeteciler her şeyi bilen kişiler midir ki eğitime ihtiyaç duymasın. Üstelik Halit Bey ‘ben size gazeteciliği öğreteceği mi’ demiş ki eleştiriyorsunuz? Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve iki öğretim görevlisi “etkili iletişim” konusunda seminer vermiş. Bunu takdir edeceğinize kötülük yapmış gibi suç(!) hanesine yazmışsınız. Gazetecileri Afyon’a İstanbul’a götürmüş. Ne büyük suçlar(!). Gazeteciler haddine mi gezmek, dinlenmek… Keşke bu suçları(!) biraz da eleştirenler yapsaydı da bizde iştirak etseydik. Son olarak bu yazınız sizin maalesef demokrasi anlayışınızı gösteriyor. Bir gazeteci olarak çok sesliği savunmak yerine iş yapan yazınız iş yapan kişileri karalama çalışması olarak algılanıyor. İyi çalışmalarınızda başarılar dilerim. Bunu da yayınlayacağınızı umut ediyorum.

ilhan öznur   -  Bağlantı 24 Nisan 2013, 01:27

Akçeli işlere dalıp kamunun haklarını savunmayı bırakan denizli basınının halini bir manada akçe üzerinden tenkit etmişsin sedat arkadaşım bu bile büyük iş herhalde

bugibugi159   -  Bağlantı 24 Nisan 2013, 00:13

sevgili sedat kardeşimm azına yüreğine sağlık. çok güzel ders vermşssin

Raşit Şimşek   -  Bağlantı 23 Nisan 2013, 19:43

Sedat Hocam kalemine sağlık!

Webci gazeteci   -  Bağlantı 23 Nisan 2013, 18:49

Basın İlan Müdürü Dernek kurduysa, yakında gazetede açar ilanları alır.

Serhat Ulu   -  Bağlantı 23 Nisan 2013, 18:15

Doğru söze ne hacet..

hakan   -  Bağlantı 23 Nisan 2013, 17:37

her alanı dizayn etmeye başladıkları gibi basını da dizayn etmeye çalışmaları çok normal.sadece bu alanda değil her alandaki bu olumsuz çalışmalara dur diyebilecek kişilere ihtiyaç var.bunun için de korkmadan doğruları söyleyecek insanlara ihtiyaç var.hani geçtiğimiz yıllarda boy gösteren kişiler şimdi nerede,neden susuyorlar?unutmasınlar ki,haksızlıklar karşısında konuşmayan dilsiz şeytandır diyor Hz.Peygamberimiz.Bu dindar geçinenlere duyurulur,yazıklar olsun…

KÜRŞAT ALPEREN   -  Bağlantı 23 Nisan 2013, 17:17

sedat bey çok güzel ifade etmişsimiz.teşekkürler.

Ahmet Şevki Gördes   -  Bağlantı 23 Nisan 2013, 15:54

doğru söze ne denir? en iyi analiz olmuş da, muhataplar bu soruya yanıt verme cesaretini özgürce gösterirler mi o da ayrı muamma. aba altından sopa göstermenin adet olduğunu da göstermek isterler. ama bizler buna kanar mıyız yoksa inanır mıyız? ben inanmam da başkalarını bilmem…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı