
DEVEYE DİKEN!..
15 Haziran 2009 Pazartesi
1995’te başladım gazeteciliğe..
Vali Oğuz Kağan Köksal,
Belediye Başkanı Ali Marım,
Denizli Sanayi Odası Başkanı Abdulkadir Uslu,
Denizli’nin Vekilleri ise Adnan Keskin(CHP),
Nihat Zeybekci Turkuaz Tekstil’i kuralı 1 yıl olmuş, henüz DETKİB Başkanlığına seçilmemişti.
Hükümeti Refah-Yol kurmuştu.
Tansu Çiller Türkiye’nin ilk kadın başbakanı, Erbakan Hoca ise yardımcısı olmuştu.
28 Şubat sürecinin ilk adımı atılmıştı.
Denizlili sanayici, kar marjlarının her geçen gün düştüğü gerekçesiyle gelen bakanlara ve Başbakan Çiller’e dosyalar hazırlayıp verdi.
Ama tevazu elden bırakılmadı, devlet büyüktü, hükümet saygındı…
Gelen sıkıntı ve krizi görüyorduk, en fazla rica etmeliydik, fazlası yakışmazdı…
Seneler geçti..
Kar marjı sıfıra dayandı.
Başbakan
İki ayrı dönemde Başbakan Bülent Ecevit ve kabinesine de benzer dosyalar hazırlandı verildi…
Veriler eksiye dönmüştü bile!..
Yetmedi, Başbakan Abdullah Gül ve kabinesine de benzer dosyalar verdik…
Üslup ve saygı aynı, ama sorunlar daha katmerli ve kronik bir hal almaya başladı…
Yetmedi Başbakan Erdoğan ve kabinesine de “KURTARIN DENİZLİ’Yİ” dedik…
Dosyalar hazırlayıp verdik, tek tek hükümetin ekonomi kurmaylarını ziyaret ettik!
Geçen süreçte ilk kez iktidardan bir ismi belediye başkanı seçtik, iki dönemde de yedi vekilin dördünü de.
Bu arada sanayici karı unuttu, ayakta kalma telaşına geçti!..
İstihdam hızla daraldı!..
Bırak yeni yatırımı görmeyi, yatırımlar durdu, koca firmalar kapandı!..
Ama mütemadiyen sustuk!..
Konuşmak yerine dosya hazırlayıp sunmayı düşündük!..
Çok konuşmak yerine, kapalı kapılar ardından işi sadece muhatabına anladık!..
Eylem yapmadık!
Rest Çekmedik!
Tehdit etmedik!
Saygıda kusur etmedik!
Sürpriz! İlk kez uzun dönem bakanlık yapacak bir bakanımız oldu.
Selma Aliye Kavaf en çok da
Peki ya geçen hafta ne oldu?
Teşvik açıklandı!
Şoke olduk!
Keşkül olduk!
Madara olduk!
Yerle yeksan olduk!
Marka olamadık ama cümle aleme rezil olduk!
Yum çeneni otur Denizli!
Sen büyüksün, tevazu göster!
Büyüklük sen de kalsın!
Eee ne demişler?
Sahi ne demişler?…
Sedat KURT