REKLAMI GEÇ

LÜTFEN EKRANINIZIN AYARLARIYLA OYNAMAYIN!

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Bir İngiliz ajanı ailesiyle tatile çıkıyor!
Orta doğu tatili!

Lüks bir otel lobisinde geldikleri ilk gün,
başında sarıklı bir çocuk
flütüyle yılan oynatıyor.

Çocuk aşırı esmer ve zayıf…
Sanırım bir hint filmi!

Ama film İngiliz yapımı, orası kesin! bir çocuk filmi…
Ve ben gördüklerim karşısında tam bir Fransızım!

Türkçe çocuk kanallarından birinde
MAXİ TV’de yayınlanıyor…

Derken kamera otel içinden detaylar veriyor!

Aman Allahım!
Hürriyet’e bak!

Adamın biri dayamış kolunu resepsiyona
gazete okuyor! Kim bilir hangi ülkede?
Ve o ne o! Orada bir Hürriyet satın alabilmiş!
Ve çok ilginç! Adam da Hintlilere benziyor!

İngiliz ajanın amacı tatil
ama gelmişken müdürü bir iş paslıyor…

Konu 01!
Öyle lanet bir karışım ki,
dünyayı yok edecek cinsten…

Sonra başka bir görüntü geliyor ekrana
Bir helikopter çekimi…
Şok içindeyim!…

O ilginç filmi izlememe sebep
kızıma doğru dönüp soruyorum?

Ana! Burası İstanbul mu?
Hani Sultan Ahmet, boğaz filan yani!..

Çocuğun yaşı 6.
Sence cevap beklemek mantıklı mı?
“Sussana baba film izliyorum” diyor!

Sonra İngiliz ajan ve ailesi o mistik ülkenin farklı bir kentinde yat turuna çıkıyor!

Böyle yeşillerin arasında küçük bir gölün iskelesine yanaşmış yaklaşık 5 metrelik bir yattan iniyorlar!
Yatın ismi üstünde, kıç tarafında…
“ARAPÇA”yazdığı için kafam karışıyor…
Burası İran mı yahu!

İskelenin hemen yanında tek katlı bir yapı…
önünde yine Hintliler!
İsimleri pek bir yabancı!
Arapça bile değil, gerisini siz düşünün!
Yahu kesin Hint ismi!

İngiliz ajanın telefonu çalıyor! Patron hemen o ülkenin ofisinden kendisiyle sabit telefondan görüşmesini istiyor

Bir taksi çağırılıyor!
Aman Allah’ım Taksici resmin çılgın bir Türk!
Araç bizden çünkü! 35 plakalı…
Bizim İzmirli taksi şoförü basmış Hindistan’a gitmiş!

Aile o ülkenin korkunç hikâyelerle örülü tapınaklarını gezmek istiyor. Ama babaları katılamayacak. Çünkü tatil onun için bitti… 01’i bulmalı!…

Anlaşılan güneyde bir yerdeler!…
Adam eşi ve çocuklarına yine Arapça yazılı bir rehberden yakınlarda hangi tapınaklar olduğunu gösteriyor!. Kendi izin istiyor!..

Sonra adamın gittiği şehirden, kalabalık, iğrenç bir kent trafiği görüntüsü geliyor ekrana!

Plakalar 35!
Len oğlum burası İzmir!

Burası Türkiye!

Kimin Türkiyesi peki?

Onların!
İngilizlerin, Almanların, Fransızların ya da bütünüyle Avrupa’nın ya da ABD’nin Türkiye’si…
Onların gözlerindeki Türkiye bu çünkü!

Sen ağzınla kuş tutsan ne yazar?

Onların için hala
başlarında sarık ayaklarındaki çarıklarıyla
zayıf bakımsız çocukların
dünya için tehdit oluşturacak babaları
ve silik, kara çarşaf içinde annelerinin yaşadığı,
Arapça alfabe kullanan,
ajanların elini kolunu sallaya sallaya fink attığı,
kötü ruhlara ait tapınakların, ev diye barakaların,
küçük bakir yeşilliklere sahip gölerin bulunduğu
az gelişmiş bir ülkedir çünkü TÜRKİYE!..

Uluslarası platformlarda çantasından her an zehirli bir örümceği masaya düşürebilecek denli temkinli olunması gereken bir ülkedir!

Ve canım memleketimin ismi İNGİLİZCE! olan
bir Türkçe çocuk kanalı tarafından
telif hakkı parayla satın alınarak yayınlanan bu film,
yalnız çocuklarımıza değil hepimize görülen revadır!

Ve film hakkında bilgi almak isteyen duyarlı vatandaşlarımız,
MAXİ TV’nin numarasını zor zanaat bulduğu telefonda
karşısına Fransızca konuşan bir operatör çıkarsa,
asla ve kat-a şaşırmamalıdır!
Ya da her ne dildeyse ki, ben ona benzettim!
Ne bileyim belki o da Türkçe’dir de ben karıştırıyorumdur!

E ne diyeyim artık!
Yaşasın Büyük Orda Doğu Projesi
Yaşasın Ilımlı İslam!..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı