REKLAMI GEÇ

OSMAN!

28 Aralık 2010 Salı

İzliyor musunuz şu diziyi?..
Fonda devrim müzikleri, adamın avrupa görmüşü/avrupalı sevmişi ile, ‘insan’ kalmaya çalışanların oluşturduğu bir ailenin dramını anlatıyor…

Belaltı çizgisinden
dünyaya bakan bir baba,

kurtlar sofrasında
vatan gibi
çocuklarına kucak açan
bir anne,

aşk ile ülke gerçekleri arasında
sıkışıp kalmış bir üniversiteli kız,

yapayalnız
içinde olduğu yaşama
baş kaldırmış bir erkek evlat,

güzele, zengine,
refaha, lükse
acınaklı gözlerle bakan
evin 3 numaralı çocuğu,
liseli bir kız öğrenci,

kaderin yanlarına kattığı,
kaderci, her felaketi
tanrıdan geldiği için
kabullenmeyi yeğleyen
bir büyükanne

ve kavganın,
hayal kırıklıklıklarının,
umutsuzlukların,
çirkinlikerin tam ortasında
kardelen gibi gülümseyen,
ama gülümserken
hepimizi ağlatan Osman!

***

Baştan bu yana izleyenlere soruyorum:
Hikaye size tanıdık gelmiyor mu?

***

Bizi gözyaşına boğan;
ülkemizin hazin gerçeğidir aslında…

Sürekli olarak,
varlık ve yokluk
güç ve zaafiyet
gerçekler ve umutlarımız
arasında bir tercih yapmamızı zorlayan;

bunu yaparken de
iyi, kötü,
doğru, yanlış,
güzel, çirkin,
sevgi ve nefret
gibi kavramları
ama bas baya insancıl
doğal, yaşamsal kavramları
belleğimizden kazımaya çalışan;

bizi ruhsuzlaştırıp
ötekileştirmeye,
standartlaştırmaya,
kimliksizleştirmeye çalışanlarla
aramızdaki kavganın sebebidir Osman!

Aslında ‘Anadolu’nun ta kendisidir Osman!..

Bu ülkeyi devlet yapan
tüm maneviyatın harcı gibi,
bayrak gibi, dil gibi,
ruh gibi, kültür gibi….

Sevgiye dair,
yürek dolusu duygu gibi,
aşk gibi,
memleket aşkı gibi…

O bizim en safi duygumuz,
namusumuz gibi…

Baba deyip baştacı ettiklerimizin,
kendi uçkurları uğruna
pazarlık malı yaptığı,
bir anda itin uğursuzun
eline bırakıp,
ansızın bizden, kollarımızın
arasından koparıp almaya çalıştığı
maneviyatımızdır…

***

Onlarca yıldır
bu topraklarda dökülen
gözyaşının adıdır aslında…

Kimliksizleştirilmişe sorsan zırva,

Siyasetçisi için politik malzeme,

Kapitalist zihniyete göre
pazarlanabilir bir meta,

Avrupalı için başa bela,

Komşularımız için
Tüh!.. tüh!.. Vah!.. Vah!..

Çoğumuz için de boşa çabadır Osman!..

Hiçbir zaman anlamadığımız,
anlamaya çalışmadığımızdır..

Gözümüzün ucunda
burnumuzun dibinde
göremeğidimizdir…

ve lafta kör kütük aşık olup da
gerçekte sevmediğimizdir!..

Angaryadır Osman..
ayak bağıdır…

aslında hepimizin akıttığı
timsah gözyaşıdır..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı