TEK YOL AİKİDO!
14 Ekim 2011 Cuma
Günde ortalama 20 bin farklı kelime kullanır kadınlar..
Bu rutin halleri!..
Kazara kızdırıldıklarında ne kadar can yakıcı olabileceklerini siz düşünün 🙂
Nasıl mı?
**
Bir hesap yapalım;
**
Örneklememiz tipik evli, ortalama bir Türk kadını…
Sallıyorum; Karşıyaka’daki 4 çocuk annesi Hacer Deeze…
Adam sabahın köründe işe gider ki kendisi muhtemelen bir ev kadınıdır…
Çoluğun-çocuğun bir kısmı okula postalanır…
Kalırsa yanında bir-iki velet kalır…
Çocukla uğraş, evi süpür, yemek hazırla, bulaşık, çamaşır derken, kadın dediğin canlı, Türkiye’de günlük 20 bin kelimenin gün boyu en fazla yüzde 30’unu tüketebilir…
Akşama kadar binlerce kelime dilinin ucunda birikmiştir ve o artık bir saatli bomba gibidir
**
İşte o binlerce kelimeyi kullandığı süreç, adamın eve gelmesiyle başlar!…
Saat yedi…
Adamın tüm akşam ayakta geçirdiği ortalama 4 saat boyunca sağ ya da sol kulağı yanında bir motor gibi çalışan kadın çenesinin ürettiği kelime sayısı dakikada ortalama atmıştır!..
Bu esnada kazara her hangi bir nedenle tartışma yaşandığında, bir Türk kadının dakikada 120 kelimeye kadar çıkabildiği de aşikardır…
Suratına suratına çarpan binlerce kelime üzerine adamın vereceği tepki ‘gık’ın üzerine çıkmayacağından, benim her iktidarsızlıkta hayvanlaşan hemcinsim, genel itibariyle kaba kuvvete başvurur…
Adamın bu gibi aile içi tartışmalarda kullandığı cümleler en fazla 5-6 kelimelik olup, +18 bölümüne girer ki genelde dilinden dökülen sözcükler ana, avrat, sülale gibi bireyden başlayıp toplumsallaşan bir boyut kazanır…
Ancak erkek hayvanının şiddet uygularken sarf ettiği bu sözler sadece ses bastırmak adına vuku bulmuş içgüdüsel bir tepkidir…
İşte Türkiye’de kadına şiddetin en sıradan anlatımıdır bu…
Bilimsel değil hayvansal ölçütlerle ele alınmalı ve öyle algılanmalıdır…
Kaldırımda yürürken, trafikte, iş yerinde, stadyumda, markette, kuyrukta ya da evdehaberleri izlerken yani mütemadiyen hömküren ve hatta böğüren, kırma, dökme, asma, çift dalma mevzularını erkeklik sanan çoğunluktaki hemcinslerimin yarattığı bir gerçektir.
Ve bu gerçekliğin ürünüdür Türkiye’de kadına şiddetin geldiği nokta.
Ve çok tabii ki her gün bir kadının işkence görmüş, tecavüze uğramış, delik deşik edilmiş cesediyle karşılaşmak, bir otobüs durağında ya da bir mezarlıkta, şaşırtmamalıdır bizleri…
**
Denizli Belediyesi Kadın Meclisi, kadına yönelik şiddete karşı doğru çözümü bulmuş en sonunda!.
Yeni Asır, birinci sayfasından duyurmuş haberi.
Tek yol Aikido!..
**
Öyle basit bir kelime değildir Aikido!
Bir çırpıda söyleyip geçemezsiniz..
Ai
Ki
Do yani!
**
Ai, uyumlu, sevgi dolu olmak anlamına gelir…
Ki, enerjidir, pozitif olanından hem de.
Do, disiplin, ekol ve öğretidir…
Her ne kadar akıllarda şiddeti de çağrıştırsa, sevgiyi, uyumu, disipline olmayı öğreten bir öğretmendir Aikido.
**
Kadın meclisi üyeleri geleneksel savunma sanatı kıyafetleriyle poz vermiş muhabir arkadaşa, ‘kadına karşı şiddet’e karşı aikido öğreniyorlar diye, ‘ahanda ispatı’ cinsinden…
Ama ben bir hayli kıllandım aikido antrenörünün isminden…
Ey, savunma sanatı öğrensin diye eşine, aikido kursu aldıran!
Uyarmadı deme;
Hocanın ismi Nusret SALDIRAN…
NOT:
Bu köşeden sesimi duyup Gazi İlköğretim Okulu önündeki Atatürk heykelini boyatan meçhul zata teşekkür…