‘TOP’LU ULAŞIM
26 Ocak 2012 Perşembe
Denizli’de toplu ulaşmak adamın sinirlerini bu kadar mı bozar birader!
Dolmuş esnafı bir dert, otobüsler ayrı bir dert…
**
Adamlarla yıllardır kavga ederim…
Bir dakikaları bir dakikalarına uymaz…
Günün 24 saati farklı serüvenler yaşatırlar insana…
Sabah erken saatte sokağa çıkarsan sayı saydırırlar, yok eğer 9’dan sonra kullanırsan saç baş yoldurturlar…
Çık mesela sabahın yedisinde sekizinde sokağa, en iyi ihtimal beşinci ya da altıncı dolmuşa binersin…
Gelip geçen eline telsizi alır arkadakine anons eder… Ama bu uyarı sistemi işi hızlandırmaz, doğal süreç senin arkadan gelen kaçıncı dolmuşa binmeni gerektiriyorsa ona binersin…
Önce küplere binersin, dakikalar sonra da dolmuşa…
Mesai saati öncesi yaşanan bu sinir harbi, mesai saatleri sonra da devam eder…
Peki ya arada?
Dokuzdan sonra dolmuş için sokaklara çıktıysan yandın!
Mesai saati öncesi ralli, slalom ve bilumum tüm hız yarışlarını gerçekleştiren şoför kardeş, birden kabuğu içindeki bir kaplumbağa moduna bürünmüştür.
Uzaktan gördüğün dolmuşun sana ulaşması en az üç beş dakika…
İçine bindiğinde durumu anlarsın…
Senin dışında bir iki müşteri daha vardır ve daha yarım saat önce uçak yakıtı kullanan bu araçlar artık su yakmıyordur!
O vakit ne kadar müşteri o kadar az zarardır çünkü…
Birden o mesafe için uyulması gereken bir zaman zorunluluğu ortaya çıkar. Sanki sabahın erken saati bastırarak kat ettikleri mesafe uzamıştır.
Örneğin kullandığım için Fakülte-Çamlık hattının bildiğim ilk ve son durak arası mesafesi 30 dakikadır.
O saatler arası normalde 15-20 dakikada normal bir hızla ulaşabilecekleri mesafeye özellikle Saltak hattına bindiyseniz 30 dakikada ulaşmak için çok ilginç yöntemler devreye girer…
Zaten her daim bizi kangrene çeviren trafik ışıklarından dolmuş müşterisiyseniz bir kat daha fazla nefret etmeye başlarsınız.
Adamlar her trafik lambasına mütemadiyen 20-30 metre kala ve geçtikten aynı mesafe sonra buldukları ilk ¬sağa çekip beklerler!
Amaç burada nedir?
30 dakika kuralına uyma bahanesi altında yolcu beklemek…
Minibüsler bu süreçte adeta ceylan gözleyen pusuya yatmış bir aslan moduna girer ve içindeki yolcular ise öküz!..
Çünkü bu durumu öküz gibi izleriz her sabah. Dolmuş şoförü bir ilerleyip iki beklerken, biz de güzergahtaki tüm tabelalar, cadde ve sokakların detaylarını ezber eder, üstüne bizi sollayan onlarca aracı ve içindekileri mal gibi seyrederiz…
Oysa gideceğimiz mesafeleri yürüyerek gitmek biraz yorucu olabilir ama iddia ediyorum toplu ulaşmayla, yayan ulaşma arasında çok fazla zaman fark etmiyordur ve fakat bize söylenen “Abi zaman kuralına uymak zorundayız. Ceza yeriz” açıklamasını yutmak, yorulmaktansa, işimize gelir.
**
Dolmuşlar bunu yapıyor, ben otobüse bineyim derseniz, o konuda da farklı bir macera sizi bekliyor bilesiniz.
Çünkü normalde saatle çalıştıkları rivayet edilen otobüslerin artık duraktan saat kaçta geçecekleri bir türlü belli değil.
Saatine bir iki dakika önce durağa ulaşmış olmanıza rağmen sizden 5 dakika önce geçtiğini öğrendiğiniz otobüs için ertesi gün daha erken durağa gitmek istersen yandınız.
Çünkü ertesi gün otobüsün saatinden 10 dakika sonra durağa ulaşmayacağını size kimse garanti edemez!
Bu arada otobüse binerseniz hareket halindeki otobüste yürümek, slalom yapan otobüste tutunmak, ani frenlere karşı refleks geliştirmek gibi eğitimlere sahip olup olmadığınızı muhakkak çek edin.
Ayrıca eğer mesai öncesi ve çıkışında otobüse biniyorsanız, yiyeceğiniz çok ağır bir yaftaya dikkat edin.
Keza 40 kişilik otobüse 140 kişi sığdırarak Guinnes rekorlar kitabındaki tüm rekorları alt üst eden otobüslerde, ezilme tehlikesi bir yana, hatunsanız Fatmagül’ün suçu ne, erkekseniz ise sapık kıvamında otobüsten inmeniz kaçınılmaz.
Bu arada içerideki samimi ilişkinin cinsiyet ayrımı gözetmediğini notlarıma eklemek isterim
Kaldı ki bu tarz ulaşım türüne TOP-LU ulaşım demelerinin altında farklı bir hakikat yatıyordur elbet.
Ve size kötü haber, kent merkezimizde tüm yollar yeni üst yapı çalışmaları nedeniyle çağdaş ülke normlarına getirildiğinden, artık şehir içi ulaşımda özel otomobilleriniz rolü, otoparklarda beklemek olacağından ya tabanway ya da toplu ulaşıma kendinizi hazırlamanız önemle rica olunur.