REKLAMI GEÇ

YALNIZ DEĞİLSİN!

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Temmuz 2010
İstanbul
Saat 19.00 suları
Alaiddin Kölgesiz, evdeki bilgisayarının başında.
O o an yalnız olduğunu sanıyor..
Günü yoğun geçmiş. Avukatlık zor zanaat. Duruşmalar, dosyalar arasında mahkeme koridorlarında koşuşturma, trafik, insan seli ve günün yorgunluğuna rağmen bir alışkanlık..
Memleket çekiyor Alaiddin Bey’i..
Hem de her akşam, hiç durmadan…
Eve gider gitmez önce bilgisayarının başına geçiyor.
Doğup büyüdüğü topraklar Buldan’dan Denizli’den yeni bir haber var mı diye bakıyor?
Neler olmuş bitmiş Ege’de?

Aynı vakitler
Newyork
Yerel saat 12.00’yi gösteriyor.
Tek başına o sıralar sözde, bilmiyor!
Ofisindeki PC’nin başında. Dikkatli gözlerle süzüyor ekranı. Sağ elinin işaret parmağı mause tekerleğinde. Ağır ağır kendine çekiyor parmağını…
Cihan Zordan bir ekonomist, Türkiye’den özel bir şirketin ABD’deki ofisinde görevli. İyi para alıyor. Rüyalar ve özgürlükler ülkesinde. Bekar, yakışıklı ama hasret yüklü bilakis. Memleket hasreti var. Bir Newyork’taki hemşerileri ve bir de her gün aynı saatlerde baktığı Denizlihaber gideriyor hasretini..

Yerel saat 21.00’i gösteriyor Almanya’da…
Frankfurt yakınları..
Neu-Isenburg…
Gültentekin Bey de bilgisayarın sözüm ona tek başında…
Bilse daha kaç kişi var yanında(!)

Haberden habere gezinmekte…
Gültekin Demirtaş emekli olduktan sonra boş durmadı. Frankfurt Başkonsolosluğu’na bağlı Türk Kültür Merkezi’nin Türk halk Müziği Korosu’nun başına geçti…
Yaşamı notalarla yorumluyor, ama illaki Türk ezgilerini ön planda tutarak.
Eski dostları Süleyman Boz ve Prof. Dr. Mehmet Yüksel ile sene de bir de olsa Denizli’ye geldiğinde hasret gideriyor…
Ama o yılın diğer 11 ayı, 335 günü hasretini memleketten haber alarak gidermekte!

Aynı saatler
Yer Denizli
Lozan Caddesi…
Sınıf Öğretmeni Aytekin Kapusuz da bilgisayar başında…
Yanılıyor yalnızlık duygusuyla…
Örneğin suç mudur acaba sürekli olarak Denizlihaber’i takip etmek bilmiyorum ama suçsa eğer o yandı!
Çünkü saat aralığı olmaksızın takipte.
Ama en çok da günlük rutin güncellemenin yapıldığı saatlerde…

Tıpkı Feray Ayvaz gibi…
Feray gerçi Denizlili değil.
Ama Denizli’de okuyor.
O bir üniversite öğrencisi ve bilinçli bir genç. Yalnızca doğup büyüdüğü topraklarda değil, öğrenimini gördüğü kentte olup bitenler konusunda da merak sahibi. O yüzden o da her daim Denizli’yi takip ediyor… Gündemi evindeki bilgisayarından takip ediyor.

Güney Afrika’nın Rose Bank, Mısır’ın Alexandria, Rusya’nın Moskova, Taylant’ın Bangkok, Suriye’nin Şam, Suudi Arabistan Cidde, Çin’in Xi’an, Japonya’nın Fukuoka, Avusturalya’nın Melbourne, Sidney ve hatta Brisbane kenti, Kanada’nın Calgary, Dollard-Des-Ormeauxs ve Hamilton, ABD’de Kaliforniya, Virjinya ve Utah ve çok tabii ki Washington ve bir o kadar Gorgia’sından, Azerbaycan’ın Bakü’sünden aynı ekrana bakan, aynı bilgileri alan, gören ve ama farklı farklı düşünen binler, yalnızlıklarını gideriyor

6 kıta, 59 ülke, 517 kentten
Binlerce Denizlili,
her gün bitmek tükenmek bilmeyen bir ısrarla
www.denizlihaber.com ’da bir araya geliyor.

Bu kadar insan,
bu adreste ne buluyor dersiniz?

Dostluğu, yarenliği, yoldaşlığı, arkadaşlığı ve çok daha fazlasını…
Konuşan, sorgulayan, araştıran, tartışan, ama illaki bu kent, bu kentin üzerinde hakkı olan herkes için bunu yapan bir Denizli’yi buluyor tabii ki!
Memleketi’ni yani!

Ve bundan sonra şunu bil ki;
Şu an, şu saatte, şu satırları okurken
Dün olduğu ve gelecekte olacağı gibi…
Yalnız değilsin!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı