REKLAMI GEÇ

Gurbetçi Heykeltraş Hüseyin Altın 75 yaşında

Gurbetçi Heykeltraş Hüseyin Altın 75 yaşında

Sıcak yaz günleri güz mevsimine evrilirken, kentin sanat gündemi yaz mahmurluğunu atmak gibi bir yekinme içine henüz giriyor. Hazırlıklar sürüyor mu, sürüyor. Atölyeler kapılarını aralamaya başladı. Tatil kamplarından kopanlar şehre doğru yavaşça süzülüyor. Bu günlerde sonuna yaklaştığımız mevsimsel çoraklığı birazcık renklendiren ne olabilir? Elbette bir sanat haberi, ya da sanatçıyı gündeme taşıyan habere göz atmak. Haberimiz, uzun yıllardır Almanya’da yaşayan heykeltraş Hüseyin Altın ve sanatı ile ilgili.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 1 Eylül 2019 Pazar, 13:24

Denizli doğumlu olup yaklaşık 50 yıldır Almanya’da yaşayan heykeltraş Hüseyin Altın, geçtiğimiz haftalarda 75. doğum yıldönümünü Almanya’nın Urbach kentinde ailesi ile birlikte kutladı.

Sanatçının eserleri ve hayat hikayesini Thomas Milz imzasıyla “kültür” sayfalarına taşıyan bölge gazetesinin yazdığına göre, Urbach Belediyesi, 27 Eylül tarihinde sanatçının doğum gününü kutlamak amacıyla bir program hazırlıyor.

Haberde belirtildiğine göre “28 Eylül günü Urbach Belediyesi Hüseyin Altın için bir doğum günü partisi planlamaktadır. Geçtiğimiz günlerde de eşi Sonja ve hukuk öğrenimi görerek babasının rüyasını gerçekleştiren kızı ile birlikte aile arasında kutlama yaptılar. Bu arada kızı Eylül ayı içinde Schondorf’ta hakimlik görevine başlayacak. Torunlar Mia ve Max’a gelince; Hüseyin Altın’ın dedesi fakir bir saraçtı. 6 yaşındaki Max’ın dedesi ise ünlü bir Alman sanatçısı. Tartıştıklarında dedesi şöyle der “Max, her şeyin bir çözümü vardır”.

Eserleri Almanya’dan Kore’ye, İtalya’dan Türkiye’ye kadar dünyanın farklı ülkelerindeki meydanlarda sergilenmekte olan sanatçının Denizli’de ise iki heykeli kent meydanlarını süslemekte. İlki, 1980’li yıllarda, eski vilayet binası karşısındaki Sümerbank yeraltı çarşısı girişine yerleştirilen heykelin yanı sıra, 2013 yılında yerleştirdiği ve “Focus” adını verdiği ikinci heykeli, halen yeni valilik binası ile eski Endüstri meslek Lisesi taş atölyeleri arasında kalan geçiş bölümünde sergileniyor.

“Mermerdeki Çatlakların Güzelliği” başlığı ile yayınlanan röportaj-haberde ayrıca sanatçı Hüseyin Altın’ın özyaşam öyküsüne ilişkin bilgilere yer verilmekte.

“Hüseyin Altın 10 Ağustos 1944 tarihinde Türkiye’de, İzmir ve Antalya’ya aynı uzaklıkta Güney–Yeşilova’da doğdu. 1956 senesinde Denizli’ye göç etti ve 1966 da Denizli Lisesinden mezun oldu. Almanya’ya 1966 yılında gelişinin ardından Stuttgart ve Berlin’de sanat eğitimi aldı. Uzun yıllar Waiblingen ve Schorndorf’da liselerde sanat öğretmenliği yaptı. Eserleri Denizli, İtalya, Kore Seul’de olduğu gibi Remstal  bölgesindeki bir çok şehir ve kasabalarda görülen, uluslararası tanınan bir heykel sanatçısı oldu.”

Sanatçının eserlerini yansıtan formlarla ilgili olarak ise “Başlangıçta, organik görünümlü, zarif yuvarlatılmış, sanki  Jean Arp’ın form düşüncelerinin daha da geliştirilmesi olarak anlaşılmasını istediği heykeller yapar. 1981/82 yıllarında, Federal Hükümetin Paris (Cite´ Internationale des Arts ) bursuyla Hüseyin Altın, kendine özgü, çok özel bir tarz geliştirir. Bunun sonucu zekice tasarlanmış, ancak zorlayıcı ve ağır geometrik temel formlardaki mermer heykeller ortaya çıkar. Bunlar aynı zamanda klasik zarafet ve romantik gizem taşırken, yanı sıra  büyük bir estetik ve siyasi yetenek, hatta anıtsal ısrarcılıktadır. Eserlerde ilk bakışta görünmeyebilir;  ancak ince soyutlamayla, onlara, uyanık politik eser anlayışı, canlı bir şekilde titreştirerek, derinden aşılanmıştır; sanki Hüseyin Altın taştan müzik çalıyormuş gibi. Bunların işaretleri, Hüseyin Altın’ın ince çatlakları, adeta deneyimlerini yazdığı, mermerlerindeki kazıntılardır. “Taşa ışık katmak” diye tanımlar kendisi. Işık, aydınlanma demektir” yorumuna yer verilir.

Hüseyin Altın heykellerinde göze çarpan ve 1990’lı yıllara özgü olabilecek olan başka bir form ise, Soğuk savaşın sona erdiği dönemi stilize eden tasarımdır. Halen Almanya’da sergilenen çalışmalarından birisi “Perestroyka” adını taşımaktadır.

Haberi derleyen yazara göre “şüphesiz Hüseyin Altın Türkiye’de yaşananlara karşı da çok duyarlıdır. Türkiye’den çok uzun süre uzak kalmış olmasına ve ülkede devam eden otoriter politikalara rağmen, son seçimlerde ortaya çıkan tabloya bakarak  “çok ümitliyim demektedir.”

Almanca’dan çeviri: Faruk İnceoğlu

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı