REKLAMI GEÇ

Hatipoğlu’nun kaleminden Denizli Vak’ası

Hatipoğlu’nun kaleminden Denizli Vak’ası

Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, tarihte “Denizli Vak’ası” olarak anılan olayları yazdığı kitapta topladı. Hatipoğlu, “Denizli Vak’ası ve Sındırgalı Süreyya Anıları” isimli kitabını, düzenlediği basın toplantısıyla hemşehrilerine tanıttı.

Büşra Kuru / DENİZLİHABER / 20 Mayıs 2014 Salı, 14:11

Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde, CHP Merkezefendi Belediye Meclis Üyesi Ahmet Fuat Özkan ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, bu kitabı Denizli halkının, Denizli Vak’ası öğrenmeleri ve Demirci Mehmet Efe’nin bilinmeyen olaylarıyla yüzleşmelerini sağlamak için yazdığını söyledi.

Denizli Vak‘ası gibi büyük bir olayların unutulmaması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, “Denizli Vak’ası olarak tarihe geçen olay birçok endişeden kaynaklanmıştır. Denizli kent halkından bazı kanaat önderleri, Hürriyet ve İtilaf Fıkrası taraftarları ile vasılların yerli Rumlarla işbirliği yapması ve Demirci Mehmet Efe’nin en sevdiği kızanı Sökeli Ali Efe’nin öldürülmesi, böyle acı bir olayı doğurmuştur” dedi.

Denizli Vak’ası ve Sındırgalı Süreyya Anıları kitabını Denizli’nin olayla ve Demirci ile yüzleşmesi için yazdığını belirten Prof. Dr. Hatipoğlu, “Türkiye’de tarih, tarihçinin keyfine göre yazılıyor. Çoğu kez tarihten korkuluyor. Bu bağlamda yalanlar, yanlışlar, efsaneler ve oto sansürler öne geçiyor; işimize gelmeyen olaylar olmamış kabul ediliyor. Denizli Vak’ası’nda da bunu görüyoruz. Denizli’nin milli mücadeledeki büyük rolü ve kahramanlığı Vak’a yüzünden bilinmiyor. Oysa, Ege’deki milli mücadelenin gerçek kahramanı, işgal edilmediği halde Denizli halkıdır. Denizli’nin şerefli geçmişi yeni kuşak tarafında bilinmiyor. Bunda Denizli Olayı’nın payı var diye düşünüyorum. Elinizdeki bu yapıt tarihe önemli katkı yapacaktır” diye konuştu.

ANKARA’DA KİTAP YAKMIŞTI

Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, 1 Ocak 1992’de İhsan Doğramacı’nın YÖK Başkanlığına yeniden atanmasını protesto için Ankara Kızılay’daki Güvenpark’ta YÖK için yazdığı kitabı ve makaleleri yakmış, bu nedenle bazı çevrelerde adı “Kitap yakan profesör” olmuş, bununla ilgili yazılarında “elimden son gelen buydu” savunmasını yapmıştı.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı