REKLAMI GEÇ

SANATIN BAŞKANINDAN KRİZLİ GALA YORUMU

SANATIN BAŞKANINDAN KRİZLİ GALA YORUMU

Çok yakında yazılarıyla www.denizlihaber.com’da olacak olan DESAV’ın ve Denizli Belediye eski Başkanlarından Mimar Ziya Tıkıroğlu, Denizli Devlet Tiyatrosu’nun tartışmalı gala gecesini yorumladı.

/ DENİZLİHABER / 28 Kasım 2011 Pazartesi, 17:30

DENİZLİ DEVLET TİYATROSU VE
HASAN KASAPOĞLU
Mimar Ziya Tıkıroğlu 28.11.2011
24 Kasım Perşembe akşamı, 30 yıldır hayalini kurduğumuz ve söylenip, dertlenip durduğumuz Devlet Tiyatrosu, 22. şehir olarak Denizli’de de sahnesini açmıştır. Mutluyuz ve umutluyuz. Nihayet Devletin bir ilk sanat kuruluşu Denizlimize gelmiştir.
Mutluyuz mutlu olmasına da, her düğün ve bayram gününde olduğu gibi, yine kendi ayağımıza kurşun sıkmadan duramadık. Bu güzel gecede, illa hata yapmak, kaprislerimize esir olmak zorunda mıydık bilinmez ki. Bu yazımla, gecenin güzelliğinden, ilk sayılabilecek şahane konser salonunun azametinden bahsetsek daha iyi olmaz mıydı? Tabii ki, hatayı kabullenip özür dilemek bir erdemdir de, kırılan kalpler, kaybedilen ümitler ne yapsanız geri gelmiyor. Bunları niye yazıyorum denilirse, kısaca anlatmaya çalışayım;
Bir türlü anlatamadık gitti. Böylesi güzel bir salona misafir davet ederken, o davetiye üzerine bir numara verip, gelen misafirin kapışırcasına koltuk araması önlenemez mi? Madem davetli yerini salonda kendisi bulacak, o zaman koltuklara numara yazmanın ne gereği vardı?
Bu salonun yapılabilmesine karar veren, inşasını bitim noktasına kadar büyük riskler üstlenerek azimle sürdüren eski Rektör Prof. Dr. Necdet ARDIÇ salonun sekizinci dokuzuncu sıralarında, sade bir seyirci gibi oturtulması ayıp olmamış mıdır? Devlet Tiyatrosu ve salonun açılışı adına herkes konuşup, duygu ve düşüncelerini sergilemiş ve ilgililer övgü ile anılmıştır da, bu eserin asıl mimarı eski rektör tek kelime ile anılmamıştır. Bu vefasız davranış, Denizli gibi Büyükşehir adayı bir kentin insanları adına yakışmış mıdır?
Bu salonun yapımında gecesini gündüzüne katarak, bir kontrol mühendisi gibi hizmet eden, bağışçıları arayıp bulan, salonun her tür teknik yapısını, kendi evinden çok ezbere bilen öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih YAYLA’yı, Genel Müdürden başka kimse anmamıştır. Ya salonun özelliklerini bilmedikleri için, belki de kasıtlı olarak anmayı istememişlerdir. Nitekim konuşmacılardan hiçbiri, Türkiye genelinde diyebileceğimiz boyutta donanımlı bu salonun özelliklerinden bahsedememişlerdir. Çünkü Rektör dahil, kimsenin bildiğini zannetmiyorum.
10 Yıl süreyle DESAV’ı yönetirken, pek çok sanatsal olayımıza birkaç bin lira destek veren insanımıza, en üst düzey protokolün yanı başında yer verirdik. Salonun yapımı ve tefrişi için servet değerinde bağışlar yapmış olan Hasan KASAPOĞLU ailesi, oraya mı oturtulurdu? Salonun yerini bile o gün görmüş siyaset ve bürokrat yetkililer bile en önlerde yer bulurken, servet değerinde bağışlar yapan Kasapoğlu ailesi, o en kıytırık yere mi oturtulur?
Bırakın oturtuldukları yeri, genel müdüründen bakanlık müsteşarına, validen belediye başkanına kadar herkes konuşmuş, ama tek kelime ile salona adı verilen Hasan Kasapoğlu ve ailesini anmamışlardır. Belki onlar bilmiyor olabilirler. Çünkü “Kasapoğlu” adı yazılmış olan girişteki kuytu bir yere yazılmış yazıyı görmemiş olabilirler. Olayın tam içinde olan Sayın Rektör neden düşünüp, hatırlayıp, aklına getirip bir teşekkür edememiştir? Sonuçta Sayın Kasapoğlu, ailesiyle birlikte salonu terk edip çıkmak zorunda kalmıştır. O’nu ve ailesini bu protestoya mecbur edenler utanıp sıkılmalıdırlar. Yazık, çok yazık olmuştur.
23 Kasım için, özlemlerimizle birlikte, ilgilere ve özellikle Kasapoğlu ailesine teşekkür ifade eden (Denizliye müjdeler olsun) başlıklı bir yazımı yayınlamaktan çekinen yandaş medyanın tutum ve davranışı, bu vesile ile çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu taraf tutmalar bizi nereye kadar götürecek bakalım. Yaşayıp göreceğiz.
Bu yazımla, 30 yıldır özlemle beklediğimiz Devlet Tiyatroları ve şahane salon için güzel bir şeyler yazmak varken, böyle tatsız olaylardan bahsetmek zorunda kalışım, beni çok üzmüştür. İleriki günlerde, olayın güzellikleri ve erdemlerinden bol bol bahsederiz. Tüm Denizlinin güzel insanlarının, Devlet Tiyatrosunu sürekli izlemelerini dilerim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı