REKLAMI GEÇ

Ormandan bir kozalak bile almıyorlar

28 Haziran 2016 Salı

denizli-ibrahim-afatoglu-ali-dede-turbesi-h

Ali Dede Türbesi, Bozkurt’un Tutluca Mahallesi’nde çam ormanının bulunduğu ve Hambat Ovası’na hakim Arpalık Tepesi üzerindedir. Kim olduğu, nereden geldiği ve ne zaman yaşadığı konusunda bir bilgi yoktur.

Yine de kimliği belli olmayan diğer türbelerde de olduğu gibi Horasan’dan geldiği, bu toprakların Türkler tarafından fethedilmesi sırasında yapılan savaşlarda şehit düştüğü ve bulunduğu yere gömüldüğü, rivayet edilmektedir. Hatta bu görüşü desteklemek için de, Tutluca Köyü’nün 1693 yılında kurulduğu, bu tarihten önce de mezarın burada olduğu ifade edilmektedir.

denizli-ibrahim-afatoglu-ali-dede-turbesi-2

Ali Dede’nin, yattığı yerdeki çam ormanının cami, okul ve köy odası gibi kamu amacının dışında kullanımına izin vermediği, ormandan kendi özel amaçları için fayda temin etmek isteyenleri uyardığı, hatta onları cezalandırdığı anlatılmaktadır. Bu nedenle Tutluca’da kamu amacı dışında türbenin bulunduğu çam ormanından bir kozalak dahi koparılmamaktadır.

Tutluca sakinlerine, Ali Dede’nin kim olduğu sorulduğunda, onun bir asker olduğuna, şu anda bulunduğu yerde şehit düştüğüne ve içinde yattığı ormanı koruduğuna inandıklarını dile getirmektedirler.

Rivayet odur ki; Bu bölgedeki çobanlardan birisi, Dede’nin arka taraflarında bir yere kış aylarında koyun ağılı yapmış, orada hayvanları ile yatar kalkarmış. Çoban bir gün Ali Dede’nin türbesinin olduğu ağaçlık yerden geçerken biraz odun alıp götürmüş. Uykusunda orada yatan zat gelip çobanın boynundan tutarak onun kafasını tuvalet çukuruna sokmuş ve : “Ye bakalım, sen nasıl oradan odun getirir de yakarsın” demiş.
Çoban kan ter içerisinde uyanmış ve hemen yanmakta olan odunları ocaktan alarak söndürmüş. Bu olaydan sonra köylüler, o bölgeyi kutsal saydıkları için oradan odun almaz olmuşlar.

denizli-ibrahim-afatoglu-ali-dede-turbesi-1

Ali Dede ile ilgili başka bir anlatı da şu şekildedir: 1919 yılında Yunanlar Denizli’ye yaklaşınca, Türk askerleri Bozkurt ve Çardak taraflarına gelip olası Yunan işgalini önlemek amacıyla hazırlıklar yapmaya başlamışlar. Askerler evlere dağılmışlar, evin bir gözünde asker diğer gözünde ev sahipleri kalıyorlarmış. Bu askerlerin başındaki kumandan yakmak için odunu daima bu yatırın olduğu yerdeki ormandan getirtirmiş. Bir gün komutanın rüyasında zât-ı muhterem, komutanın ağzına gemi vurmuş, onun üzerine binmiş ve “Sakın bir daha benim oradan odun alma” demiş.

Alay kumandanı kan ter içinde kalmış ve bu halde uykusundan uyanmış. Emir subayını çağırmış ve “Askere haber sal, o dağdan bir daha odun almasınlar, aldıkları odunları da hemen yerine geri götürsünler” demiştir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Ali   -  Bağlantı 28 Haziran 2016, 08:49

Allah razı olsun güzel bir çalışma bilgilendik..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı