Anne-babalar uyanık olun!

Okul müdürünün görevi okulundaki öğrencilerin en iyi eğitimi almalarını sağlamak, bütün sorunların üstüne giderek çözmek,  en iyi öğretmenleri okuluna toplamak olmalıdır. Bazen çok basit önlemler çok büyük problemlerin ortaya çıkmasını engeller. Sorunları ortaya çıkmadan çözmek çok önemlidir.

Yıllar önce arkadaşlarımız yoğun iş ortamından dolayı çocuklarını okuldan almayı unutmuşlardı. Aceleyle gittikleri okulda çocuklarını ağlayarak kendilerini bekler bulmuşlardı.  İletişimin şimdiki boyutlarını geçin, kablolu telefon bile yaygınlaşmamıştı henüz. Geçtiğimiz günlerde benzer bir olay daha yaşandı kentimizde. Çocuk ailesine, kendisini arkadaşının ailesinin alıp kursa götüreceğini, söylemeyi unutmuş. Okula giden anne çocuğunu göremeyince telaşlanıyor. Sağa sola telefonlar ediliyor. Bu arada yardımı istenen okul müdür yardımcısı da soğukkanlılığını kaybedip gereksiz nutuk atınca aile temelli üzülüyor. Çocuktan haber alınıyor kurs yeri aranınca ama insanlar yıpranıyor.

Küçük-büyük bütün öğrencilerin çantalarına, cüzdanlarına, aileye ulaşılacak birkaç telefon numarası, ev adresi, iş yeri adresi mutlaka yazılmalı ve zorunlu hale getirilmeli. Ayrıca ailelerde de okulun telefon numaraları, çocuğun müdür yardımcısının telefonu yazılı olmalı.

Öğrencilere zor durumda kaldıklarında, nasıl davranacakları, kime danışacakları, kime güvenecekleri konusunda da eğitim verilmeli. Geçenlerde bir öğrenci sokakta dağıtılan bir gofreti almadı. “Babam izin vermiyor.” Dedi. Bazı babalar yabancılarla konuşmaya da izin vermiyor. Bana göre bu bir timdir. Aile eğitimidir. Aileler belli eğitimleri vermeliler çocuklarına. Arkadaş seçimi konusunda titiz olmalı aileler. Zaman zaman çocuklarını takip etmeli okula gelir giderken. Okul önlerinde çocukları tehdit eden unsurlar var. Tek tek sigara satan tekel bayilerinden tutun da uyuşturucu hapları satanlara kadar. Polis kadar aileler de okul yöneticileri de uyanık olmak zorunda bu konuda. Yanlış bir arkadaş, yanlış bir büyük çocuğunuzun uyuşturucuyla tanışmasına neden olabilir.  Çocuklar bir taraftan kendilerine olan güveni bilirken, bir taraftan da korunduklarının farkında olmalılar. Bol nasihat yerine yerinde uyarılar daha etkin olur diye düşünüyorum.

Okullarda her türlü bilgiyi verebiliriz çocuklarımıza. Bilgisayarda, tablet kullanımında zirve yapabilirler. Ama kendi küçük sorunlarını çözemezlerse, yanlış arkadaşlar edinirlerse hepsi boşa gitmiş olur. Okulların dağılış saatlerinde hava kararmış oluyor. Çocuklarınız karanlıklarda tek başına kalmasın. Nelerin kendisine zarar vereceğinin bilincinde olsun. Öğretmenler, yöneticiler ve anne babalar her zaman uyanık olsun.