REKLAMI GEÇ

EVİNİZDE HIRSIZ MI VAR?

11 Haziran 2014 Çarşamba

Sizin evde hırsız olabileceğine inanmıyorsunuz tabi. Bu çok doğal bir yaklaşım. Çocuğunuzla ne kadar ilgilendiğinizi düşünün bakalım. Sizden en son ne almanızı istemişti? İstediğini almış mıydınız?” Evet ben çocuğumun her istediğini alıyorum zaten.” Diyorsunuz. Bu ayrı bir sorun aslında. Çocuğunuz marka yarışına girmişse arkadaşlarıyla, onunla konuşma zamanınız gelmiştir. Gösteriş merakının hoş olmadığını, hoş karşılanmadığını anlatmalısınız ona. O markayı kullanmaya bütçesi yetmeyecek arkadaşlarından söz etmelisiniz. Yani bir farkındalık yaratmalısınız. Hep zengin arkadaşlarına değil, fakir arkadaşlarına da bakmasını bilmeli.

Geçtiğimiz günlerde sık uğradığım kitabevine sırtlarında çanta olan orta birinci sınıf öğrencisi olduklarını sonradan öğrendiğimiz iki çocuk geldi. Ellerinde ikinci el kitap olduğunu, satmak istediklerini söylediler. O kitabevi ikinci el kitaplar da alıp satıyor. Sırt çantasından bir sürü yeni çocuk kitabı çıkardılar. İstedikleri para verilmeyince kitapları toplayıp gittiler. Bir saat sonra tekrar geldiler. Bu kez daha çok kitap getirdiklerini söylediler. Yeni gelen kitaplar da yeniydi. Annesinin öğretmen olduğunu söyledi çocuklardan biri. Pazarlık tekrar uyuşmadı. Çocuklar alt kata indiler. Görevli de onlarla indi. Bir tanesi görevliyi meşgul ederken diğerinin, montunun içine kitap koyduğunu görmüş merdivenden takip eden arkadaş. Bir bağırtı koptu aşağıda, hemen indim ne oluyor diye. Çocukları suçüstü yakalayan arkadaş bağırıyordu. Çocuklar da gayet pişkin şekilde hırsızlık yapmadıklarını söylüyorlardı.” Kamera görüntüleri var, isterseniz polis çağıralım onlar çözsün meseleyi.” Denince çözüldüler yalvarmaya başladılar. Son getirdikleri kitapları bir başka kitabevinden(ç)aldıklarını itiraf ettiler.Ailelerine haber vermek istediğimizde de  “Babam bizi öldürür dövmekten.” Diye istemediler. Amaçları spor ayakkabısı almakmış. Bu düştükleri durumun kendilerine ders olmasını bir daha böyle yanlış yapmamalarını söyledik. Söz verdiler gittiler.

Konuyu kendi aramızda irdelediğimizde polise vermenin, aileye söylemenin çocuklara yıkım olacağını aileye yıkım olacağını, aldıkları dersin, çektikleri üzüntünün yeterli olacağını düşündük.

Nerden buldun? Ailelerde de yasa haline gelmeli. Anne baba çocuğunda yabancı bir şey, bir giysi, bir telefon gördüğünde sorgulamalı dipten tırnağa. Basit yalanlara kanmamalı.

Günümüzde anne- babalar çalışıyor, işleri başlarından aşıyor olabilir. Çocuğunuzu kontrol etmelisiniz sürekli olarak. Nerelere gidiyor, kimlerle arkadaşlık ediyor, ne yiyor, ne içiyor? Bunlar hep takip edilmeli. Gerekirse bütün işler bırakılıp, izin alınıp çocuğa zaman ayrılmalı.

Başlık çok kötü oldu ama başka çaresi de yok bunları anlatmanın, okutmanın. Hele şimdi okullar tatile giriyor. Çocuklar tamamen boşta kalıyor. Onlara bir uğraş bulmanın, kitap okumayı sevdirmenin, bir takım kurslara göndermenin ve iyi takip etmenin tam zamanıdır.

Hoşça kalın dostça kalın.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı