REKLAMI GEÇ

SORUN+SORUN+SORUN

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Eğitimde sorular ve sorular bitmiyor. Milletlerin eğitim politikaları, kurdukları rejime göre özellikler taşır. Cumhuriyetçi bir ülkede cumhuriyeti öven, öne çıkaran eğitim verilir. Bireylere cumhuriyetin erdemi anlatılır. Sosyalist rejimde sosyalizm, komünist rejimde komünizm öne çıkar. Dinci rejimlerde din öne çıkar. Milletler, anayasalarına bu özelliklerini yazarlar ve vazgeçilmezliğini de mutlaka belirtirler. Demokrasiyi iyi özümsemiş ülkelerde, yazıya, çiziye bile gerek yoktur.

Bizim ülkemiz, cumhuriyetle yönetilen bir ülke. Padişahlıkla, hatta şöyle söyleyelim: Yetkilerin meclisle paylaşan padişahlıkla yönetilen bir ülke iken, parçalanma tehlikesinden özgürlük savaşıyla kurtulmuş, cumhuriyet devrimini yapmış bir ülke. Anayasasında, cumhuriyetin biçimini: laik, demokrat, sosyal hukuk devleti olarak belirlemiş. Atatürk’ü ve ilkelerini baş tacı etmiş bir ülke.

Dolayısıyla çocuklarına ve gençlerine verilmesi gereken eğitim de, bu çizgiler içinde olmalı. Böyle gelmiş böyle gidiyorken, iktidarı ele geçirenler, her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da zorlamalara giriştiler. “Ne yaparsak sistemi deleriz?” çabasıyla her şeyi deniyorlar. 4+4+4 bir örneği… Bütün liselerin Anadolu Lisesi yapılması, yerleşemeyen öğrencilerin İmam Hatip Liselerine gönderilmek istenmesi, ortaokulların İmam Hatip Ortaokulu’na dönüştürülmesi, belli örnek… 60 aylık çocukları zorunlu kaydetme bir başka örnekti… U dönüşü yapıldı.

Tüm bunlar olurken, öğrenciler, öğretmenler, ana-babalar, çok büyük zorluklarla karşılaşıyor. Kanun değişikliği ile öğretmenlere branş değiştiriliyor, mahkeme bu değişikliği reddedince binlerce öğretmen, geldikleri okula geri dönmek zorunda kalıyor. Uzak bir ilden geldiyse içinde bulunacağı kötü durumu siz düşünün.

Kılık kıyafet yönetmeliğinde değişiklik yaptılar, çok benimsenmedi. Aklı başında çocuklar, “Ben formamı giyip gidiyordum okula. Şimdi giyeceğimi şaşırıyorum. Bazen birkaçını denediğim oluyor. Sevmedim bu yönetmeliği” diyor. Anne-babalar da tedirgin oluyor. “Kıyafeti, okul velileri belirler” deniyor. Ne zaman toplanacak veliler, ne zaman karar verecek? Böyle bir takvim var mı bilmiyorum…

Ders kitaplarından Atatürk fotoğraflarını, İstiklal Marşı’nı çıkarma çabaları gerçekten çok vahim. Okullar açılacak… Bütün sorunlarıyla… Yetmeyen derslikler, yerleştirilemeyen öğrenciler, pahalı servisler… Dileriz Denizli’mizde çok yaşamayız bu sorunları…

“Okullar olmasa ne güzel yönetilirdi Milli Eğitim” demiş ya bir bakan… Ama okular var, sorunlar var. Durduk yerde çoğaltılan sorunlar var. Dileyelim yöneticiler bu yanlışları görür, kısa sürede U dönüşlerini yaparlar. İnsanımızı işkenceden kurtarırlar.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı