Yolsuzluk Operasyonu ve Seçimler – 3

Bir önceki yazımda sizlere; yolsuzluk operasyonları sonrası “AKP seçmeninin; operasyonlar ile ilgili değerlendirmelerini, tekrar AKP’ye oy verip vermeyeceklerini, şayet tekrar AKP’ye oy vermeyecekler ise hangi partiye yönelecekleri” gibi sorular hakkında öngörüde bulunabilmek amacıyla yaptığımız “Yolsuzluk Operasyonları ve Etkileri” araştırmasından çıkan sonuçların bir kısmını aktarmıştım.

Araştırma ile ilgili bilgileri aktarmaya devam edeceğim ve bu bilgiler ışığında, seçim sürecinin nasıl şekilleneceğini ve oyların partilere göre nasıl bir dağılım oluşturacağını yorumlamaya çalışacağım.

Öncelikle, araştırma sonucu ortaya çıkan kritik ve önemli iki noktayı hatırlayalım;

Araştırma verilerine göre; “Yolsuzluk yapıldığını düşünüyor musunuz?” sorusunun yöneltildiği her 4 AKP seçmeninden 1’i, hükümet ile ilgili yolsuzluk iddialarının gerçekliğine inandığını belirtiyor.

“Yolsuzluk operasyonları, AKP’ye oy verme ile ilgili fikrinizi etkileyecek mi?” sorusunun yöneltildiği her 5 AKP seçmeninden 1’i önümüzdeki seçimlerde tekrar AKP’ye oy vermeyeceğini belirtiyor.

Bu iki soruya gelen cevaplar; 17 Aralık tarihinde başlayan yolsuzluk operasyonları sonrası, Denizli’deki AKP oylarında % 10-11 civarlarında bir düşüş olabileceğini gösteriyor. Bu düşüşle birlikte, Ekim ayında %46-47 seviyelerinde seyreden AKP oyları % 35-36 seviyelerine iniyor.

(Bu oy oranlarının, içinde bulunduğumuz şartlar sonucu ortaya çıkan oranlar olduğunun altını çizeyim. Seçime yaklaşık 2,5 aylık bir süre var ve önümüzdeki 2,5 aylık süreçte şartlarda olabilecek değişiklikler, adayların/partilerin yürütecekleri kampanyaların başarıları, AKP oylarını daha da aşağılara çekebileceği gibi, eski seviyelerine doğru yani yukarı yönde taşıyabilir de, bekleyip göreceğiz.)

Tekrar araştırmamıza dönelim ve sorularımıza cevap aramaya devam edelim. AKP’ye oy vermeyeceğini belirten seçmen oyunu hangi partiye verecek? Kendisini hangi siyasi partiye yakın hissediyor? Seçim düğümünü çözecek cevaplardan biri de, işte bu sorunun cevabı. Operasyonlar nedeniyle tekrar AKP’ye oy vermeyi düşünmediğini belirten 255 kişiye “Hangi partiye oy vereceksiniz?” sorusunu yönelttik. Soruyu yönelttiğimiz kişilerin % 71,4’ü henüz hangi partiye oy vereceği konusunda kararsız olduğunu belirtirken. % 14,5’i MHP’ye oy vereceğini, % 9,8’i ise CHP’ye oy vereceğini belirtiyor.

Çıkış oylarının MHP ağırlıklı olması normal bir sonuç. Her iki partinin de sağ eğilimde siyaset yürütmekte olması ve AKP bünyesinde MHP kökenli oylar bulunması, AKP’den MHP’ye oy geçişinin başlıca iki sebebi olarak görülebilir. Ancak yerel seçimlerde azımsanmayacak sayıda seçmenin, oyunun rengini belirlerken kıstas olarak partiyi değil başkan adayını temel aldığını da unutmamak gerekiyor.

Başkan adaylarının seçmenle iletişimi, aktaracakları projeler, projelerin seçmenlerde uyandıracağı heyecan, sunulan projelerin uygulanabilirliği ve vaatlerin inandırıcılığı AKP’den çıkan oyların, MHP’ye ve CHP’ye geçiş yoğunluğunu belirleyici unsurlar olacak.

Toparlamak gerekirse; 17 Aralık operasyonu ve operasyon sonrası yaşanan gelişmeler neticesinde, Osman Zolan (AKP) ancak savunma yapabilecek durumda ve tüm gücünü konumunu muhafaza etmek amacıyla kullanacak. Gelinen noktada top Kazım Arslan’da (CHP) ve Ali İpek’te (MHP). Daha önce de belirttiğim gibi; muhalefet partilerinin/adaylarının önünde “al da at” diye tabir edilebilecek bir pas var ve başarılı ataklar gerçekleştirebilirlerse belediye başkanlığı koltuğuna oturmamaları için hiçbir neden yok. İyi oynayan kazansın.

Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın..