BEYAZ ÖNLÜK
23 Temmuz 2018 Pazartesi
Sabır, kararlılık, plan, disiplin ve tabiki zekâ, başarılı insanlarımızı en iyi üniversitelere taşıyor. Tıp Fakülteleri de bunların başında geliyor. Zeki, başarılı insanlarımızın bir bölümü doktor oluyor. Doktor olanların başta kendisi, sonra ailesi, çevresi, okulu onca emek veriyor, para harcıyor. Devlet tıp fakülteleri ve doktor olacaklara çok büyük yatırım yapıyor. Bunca emek ve yatırım nihayet meyvesini veriyor ve o kutsal mesleğin erbabı çok değerli ve zeki insanlarımız diplomasını alıp doktor oluyor. Sonra onlara bembeyaz pırıl pırıl önlüklerini giydiriyoruz.
Neden beyaz ve pırıl pırıl önlükler, biliyor musunuz?
Bir cahil, bir maganda, bir insan bozması gelip tam da o kutsal işinin başındayken satırla saldırıp, tuğlayla, kaldırım taşıyla saldırıp o bembeyaz önlüğü kana boyasın diye…
Bunca emekle yetişen bu değerli insanları hangi yasalar, yasaları yapan ve uygulayan hangi insanlar koruyacak?
Yazık çok yazık!
GEÇİŞ
Doktorun kafasını yaran bu insan bozuntuları, yaşadıkları her yerde tüm çevrelerinin de ruhunu parçalayıp insanların psikolojisini kana buluyor.
Sürekli kural ihlali yapıp bunu kanıksamış bir sürücü görürseniz altından bu tuhaf tipler çıkacaktır. Çünkü o, o kadar eğri, o kadar niteliksiz ve o kadar değersizdir ki; doğru, nitelikli, değerli hiçbir şeyi anlamaz ve onlara tahammül edemez.
KENT
Her yerde dolaşan onca polis memuru, onca zabıta ve onca trafik müfettişi var. Birçok noktada sabit radar ve görüntüleme cihazı var. Peki, onca park ihlali, onca egzoz bağırtan, onca seyyar disko misali dolaşan araba (onu süren insan) nasıl oluyor?
Kural konduğunda uygulanmalı ya da o kural hiç konmamalı ki insanlar kuralları laçkalaştırmasın. Bu genel ve basit bir gerçektir.
Medeni sanılan Avrupa’da tüm insanların çok eğitimli ve medeni olduğunu mu sanıyoruz. Hiç de öyle değil; ama kurallar konduğunda denetim mekanizması çok sıkı çalışıyor ve ceza verilecekse, ceza yazılacaksa kimse affedilmiyor. Ceza işinde öyle bir ciddiyet var ki medeni olsun olmasın, eğitimli olsun olmasın herkes kuzu kuzu uyuyor kurallara. Böyle birkaç yıl geçince de kurallar zaten kanıksanıyor ve kurala, yasaya uymak yerleşiyor topluma. Basit bir örnek: Bir dönem Denizli’de o kadar sıkı bir emniyet kemeri kontrolü yapılıp öyle çok ve devamlı ceza yazıldı ki 7-8 yıl geçmesine ve emniyet kemerine kimse bakmamasına rağmen Denizli’de hemen her sürücü emniyet kemeri takıyor. Şimdi Denizli sürücüsü emniyet kemerinde medeni ve eğitimli de hız, park, yüksek sesli müzik, egzoz bağırtmada eğitimsiz ve çağ dışı mı? Demek ki sıkı denetim ve kurala uymayana istisna yapmadan ve de sürekli biçimde ceza uygularsan bunlar da düzene girecek.
Kentte yaşamanın bedeli yüksektir. Kentte yaşayanlar bu bedeli bir biçimde öder. Ödenen bu yüksek bedelin karşılığında huzurlu bir yaşam bu bedeli ödeyenlerin hakkıdır, bu hak ne yaptığını bilmez trafik magandalarına, dengesiz maganda bir azınlığa feda edilemez, edilmemeli.
AĞIRLIK
Bunlar ne kadar affedilir, bunlar ne kadar görmezden gelinir, bunlar ne kadar cezasız bırakılırsa o denli azacak, o denli çoğalacaklardır. Çoğalan, büyüyen ve ağırlığı artan bu kafa; yarın, bunları görmeyen, bunlara göz yuman herkesi ezecektir.