REKLAMI GEÇ

NOBEL ÖDÜLÜ!

2 Temmuz 2018 Pazartesi

Nobel Ödülleri…
Bir tanesini de (edebiyat alanı) Orhan Pamuk’a verdiler. Nobel ödüllü yazarımız oldu.
Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk 24 Haziran seçimi için Cihangir’de sandığına gider. Sandıkta oy kullanacaklar sırada beklemektedir. Nobel ödüllü yazarımız önündekilerden izin ister, sıra beklemeden oyunu kullanıp gitmek için, hem de önünde Yavuz Bingöl, Nuri Bilge Ceylan gibi nobel ödülleri olmasa da ünlüler var. Gel gör ki öndekilerden ses çıkmasa da arkadan bir bayan: “Sizin ne özelliğiniz var sıranızı bekleyin” diyerek çıkışır. Nobel ödüllü Orhan Pamuk pek sinirlenip seçmen kağıdını yere fırlatarak oy kullanmadan orayı sinirle tek eder.
*İlgili haberler Ulusal medyada yer almıştır, dileyen internetten aratıp okuyabilir.

Ne kadar ilginç, çok ilginç hem de…
Anadolu insanını yazan, bu insanlara kitaplarını satarak ünlenen, hatırı sayılır paralar kazanan Nobel ödüllü Orhan Pamuk, romanlarında anlattığı, kitaplarını sattığı, sayelerinde ünlü olduğu bu insanlardan birine nasıl da öfkeleniyor, nasıl da fırlatıp seçmen kağıdını çekip gidiyor. Tabi Nobel ödüllü biri niye beklesin?

Ne kadar İlginç,
2016’da “Ülkem için korkuyorum” diyerek Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye karşı daha sert tavır almalarını isteyen, herhalde olmayınca da Columbia Üniversitesi’nde ders vermek için New York’a gidip orada yaşayan Nobel ödüllü Orhan Pamuk bir edebiyatçı olarak Türkiye’nin vefakar, cefakar ve ”Nobel”i bile olmayan edebiyatçıları Orhan Kemal, Kemal Tahir, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Sebahattin Ali, Sait Faik’in yaşadıklarını yaşasaydı nerelere gider, kimlerden yardım isterdi acaba?

Ne kadar ilginç, ne kadar ilginç hem de…
Oğuz Demiralp ‘Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan kitabı ”Orhan Bey ve Kitapları” kitabında Nobel ödüllü Orhan Pamuk’un kitaplarını tek tek inceliyor. Orhan Pamuk’un kitaplarının hangi ünlü yazarların hangi ünlü kitaplarına benzediğini tek tek anlatıyor.

Cevdet Bey ve Oğulları’nın Thomas Mann’ın Buddenbrooklar’ıyla,
Kara Kitap’ın Anne Marie Schimmel’in Nur Diyarı’yla,
Yeni Hayat’ın J.G. Ballard’ın Çarpışma’sıyla,
Benim Adım Kırmızı’nın başta Eco’nun Gülün Adı olmak üzere başka birçok kitapla,
Kar’ın Dostoyevski’nin Ecinniler’iyle hatta
Babamın Bavulu’nun Cem Uçan’ın Bir Sürü Kadınlı Yıllar öyküsüyle birbirinden farklı yönlerden ama dikkat çekecek derecede yakınlığını altını çizerken Demiralp, Beyaz Kale romanı için ise yayımlandığı günlerde çok tartışılan “alıntı”/“intihal”, kibarca esin(!) meselesini yeniden hatırlatıp kaynak metinle karşılaştırarak meşhur listeyi sıralıyor.

Nobel ödüllü Orhan Pamuk vatandaşa kızmış, seçmen kağıdını yere fırlatmış. Biraz yatışınca Oğuz Demiralp’in kitabı ve kitaptaki taklit etme, kopya çekme ve daha birçok iddiaya açıklama yapsa da Nobel’e zarar gelmese… biz de üzülmesek (!)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı