REKLAMI GEÇ

BOŞ BAŞAK DİK DURUR

25 Haziran 2018 Pazartesi

Yazdım, yazıyorum, yazacağım.

Ben haklıyım, ben doğruyum, ben en iyisini yapıyorum, ben çalışıyorum, ben uğraşıyorum…

O yanlış, bu tembel, şu haksız…

Bu kafa mantar gibi çoğaldı. Bu kafa hiçbir durumu, olayı, olguyu önemsemeden yalnızca kendi bireyselliğini kutsarken kalanları zerre düşünmüyor. Bu kafa ben özgürüm, haklarım var derken başka hiç kimsenin özgürlüğü, hakları yokmuşçasına davranıyor.

Bu kafa o denli sığ, o denli niteliksiz ki niteliksizliğinin hiçbir biçimde farkında değil, tersine her şeyi bilen, her şeyi gören, her şeyi anlayan sanıyor kendini.

Bunu yalın bir örnekle açıklayacağım: A kişisi bir ekiple çalışmakta ve kendini ekibin en iyisi, en özeli, en kraliçesi-kralı görmektedir. Bu düşüncesi o denli yükselmiştir ki herkesin rahatça görebildiği yanlışların içine düştüğünü görmesi mümkün olamamaktadır. Bulunduğu konumu yitirdiğinde birilerinin kendine oyun oynadığını, kendine haksızlık edildiğini anlatırken insanların onu laf olsun diye dinlediğini, onunla ilgilenmediği bile görememekte hala en iyinin kendi olduğu nakaratında hayal türkülerini söylemeye çalışmaktadır. Çok basit bir özeleştiri aklından asla geçmez bu kafanın. Bu kafaya dikkatle baktığınızda sağa sola çarpa çarpa kafasının köşelendiğini rahatça görürsünüz. Tabi o ise yusyuvarlak ve şahane bir kafası olduğunu düşünmektedir.

Örneğimizdeki A kişisi hastadır, o bir psikolojik vakadır. Onu hasta eden, onu vaka haline getiren de bizzat ( kurumlarda ve ailesinde) aldığı eğitimdir. Acı gerçek de şu dur ki: toplum hızla, çok hızla bu narsist insanlarla dolmaktadır. Eğitimden anlaşılan yalnızca yüksek puan almak, iyi bir okul kazanmak anlayışı derhal terk edilmek zorundadır.

Eğitimimiz, araştıran, sorgulayan, eleştiren, eleştirilmeyi kazanç sayan, kendi dışındakileri seven, paylaşan, dayanışan, özverili ve gerektiğinde arkadaşları, dostları, toplumu için acı çekmeyi bilen insanlar yetiştirecek hale getirilmeli ve bu çok hızlı yapılmalıdır. Yapılmıyorsa her anne baba bunun peşine düşmelidir.

Bir şey olmayıp bir şey olduğunu sanan insanların cehaleti yakıcıdır, bir toplumu kül etmeye de yeter.( ki niteliksiz eğitimin olduğu toplumlarda bu cehalet karşımıza hiç beklemediğimiz meslek gruplarında çıkar karşımıza).

Huzur ve mutluluk iyi bir toplumun harcıdır. Bu harç nitelikli bir eğitimle karılabilir.

**Adım atılmadıkça daha açık örneklerle, gerekirse somut örneklerle bu konuda yazmaya devam edeceğim.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı