REKLAMI GEÇ

VERENLER, ALANLAR

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Bilgiler, düşünceler çoğu zaman içinde bulunduğu ana, döneme, çağa göre biçimlenir. Bir zamana sıkışmış bilgiler, düşünceler çoğu zaman yanıltır oysa insanı. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi koşullarda kurulduğunu (neredeyse yüzyıl öncedir) bilmeden, anlamadan ya da unutarak bugünü ölçü alıp onlarla karşılaştırarak Cumhuriyet’imizi değerlendirmek elbette ki yanlışlarla, yanılgılarla dolu olacaktır. Bugünkü değer yargıları, toplumsal işleyiş, koşullar üzerinden o günleri değerlendirmek de aynı biçimde yanılgı ve yanlışlara neden olacaktır. Bugünün ekini yüzyıl öncesinin tohumudur. Ekini anlamak tohumu iyi bilmeyi gerektirmektedir.

Anadolu’nun ilk çağdaş üniversitesini genç cumhuriyet ancak 85 yıl önce kurdu (Dr. Reşit Galip-Milli Eğitim Bakanı), ilk ağır sanayi fabrikasını 81 yıl önce kurdu (demir-çelik). Bunlar gibi birçok yenilik, çağdaş altyapı hamlesi Anadolu’muzda 80-90 yıl önce temellendirilmeye başlanmıştır. Okuma-yazma bilmeyen bir toplumdan (harf devrimi-eğitim seferberliği) Boğaziçileri, ODTÜ’leri, Hacettepeleri olan bir ülkeye dönüşeli henüz 70-80 yıl oldu.

Bir zamana sıkışmadan düşünebilmek, düşündüğünün bilgilerine sahip olmak yanlıştan, yanılgıdan kurtarır insan evladını.

Bugünün Türkiye’sini var edenlerin demokratik hakları, ceplerinde paraları, entel-dantel sevdaları, ona buna özentileri, kişisel hırsları yoktu. Aydınlık kafaları, mangal gibi yürekleri vardı.

5 gün sonra “19 Mayıs”, yoktan var edilen bir ülkenin destanın başladığı gün, yoktan var edilen bir ülkenin gençlere emanet edildiği gün. Mustafa Kemal’in ülkenin kaderini değiştirmeye attığı ilk adımın günü.

Düşünmek değerlidir; yanılmadan, yanlışa düşmeden düşünmek çok daha değerlidir.

Düşünelim, elimizdekileri elimize kimler verdi? Elimizdekileri kimler alıyor, kimler almak istiyor?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı