TÜRK BİRLİĞİ

Büyük ATATÜRK 29 Ekim 1933 tarihli konuşmasında 70 yıl ileriyi görerek AVRASYA Türk Birliği’ne işaret etmiştir.

“Bizim bu dostumuzun (Rusya) idaresinde, dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz.”

Bugün görüyoruz ki;
AVRASYA Türk Birliği’nin adıdır.
Rusya Avrupa Birliği’ne girmez, girmek istemez. Tek kutuplu dünya yönetiminden sonra gelecek olan güçlü birlikler döneminde Rusya, eski Sovyetler Birliği sınırlarına yakın bir birlik kuracaktır. Bunun çalışmaları hızla sürmektir.

Türkiye asla Avrupa Birliği’ne alınmayacaktır. Türkiye’nin de AB’ye girme gibi bir lüksü olamaz, olmamalıdır. Türkiye’nin vizyonu Türk Birliği olmalıdır. Bu birlik başlangıçta ekonomik işbirliği çerçevesinde şu anki hazır Türk Cumhuriyetleri ile kurulacak ve sonra Batı Avrupa Türkleri sayesinde içinde Türklerin yaşadığı ülkeleri de kapsayacaktır. Bizi en iyi ifade edecek olan AVRASYA Türk Birliği’dir. Bunun adı başlangıçta AVRASYA Türk Ticaret Birliği veya Gümrük Birliği olabilir. Önemli olan yola çıkmaktır.

Rusya Birliği’nin temelini 27 Kasım 2009’da Minsk’te Avrasya Ekonomik Topluluğu’nun 27. toplantısında Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya gümrük birliği anlaşmasını imzalayarak atmıştır. 18 Aralık 2009’da Almatı’da devlet başkanları son ayrıntıları kararlaştırmışlardır. Bu bağlamda bazı mallarda, örneğin et konusunda kotalar belirlenmiş durumdadır. Bütün ülkelerin milli hassasiyeti olan ürünlerde kademeli geçiş ve kısıtlamalar öngörülüyor. Gümrük Birliği bu üç ülkenin sınırları içerisinde başlayarak genişlemeyi hedeflemektedir. Birliğin üyeleri her an değişebilir. Çünkü Kırgızistan Cumhurbaşkanı ülkesinin gümrük birliğine katılması için her türlü kararı almaya hazır olduğunu belirtti ve böylece Orta Asya’daki ülkelerin her türlü krize daha dayanıklı olacağını ifade etti. Özbekistan ise aktif katılıma hazır.

İleride Avrasya ölçeğine taşınmak istenen gümrük birliğinin en can alıcı noktasını o dönemde Rusya Devlet Başkanı olan Medvedev ifade etmiştir. Medvedev, “Ortak gümrük tarifesi üzerinde anlaşmamız lazım. Bu anlaşmayla DTÖ’ye girmemiz gerekiyor. Şu anda gümrük birliği için her şey hazır, ülkelerimiz için gümrük birliğinde olmak eşit ölçüde ve ortak kurallar üzerinden yürümeli. Eğer birileri ortak kurallar istemiyorsa gümrük birliğinden vazgeçmeli” sözleri ile Avrasya’da başlattıkları gümrük birliğinin “eşit, ortak ve birliktelik” kavramlarını esas alması gerektiğini ifade ediyor. Beyaz Rusya Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ise, “Böylelikle serbest piyasa ekonomisi esasında Sovyetler Birliği çapında büyük bir piyasaya geri dönüyoruz” sözleri ile heyecanını ortaya koyuyor.

Tüm Avrasya ve Türk Dünyası’nda Kırımlı Türk düşünür İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte birlik” sözleri de tam olarak AVRASYA’daki fırsat olan Türk Birliği’ni tarif etmektedir.

Türk ekonomi coğrafyası olan nitelendirdiğimiz AVRASYA bölgesi Türk malının yıllardır kullanıldığı, bilindiği ve Türk markasının en fazla kabul gördüğü coğrafyadır. Bu nedenle biz istesek de istemesek de AVRASYA ekonomi coğrafyası ile ticari bağlarımız kendiliğinden güçlenecektir. Yeter ki bilinçli ve stratejik adımlar atalım.