REKLAMI GEÇ

TRUMP

1 Aralık 2016 Perşembe

ABD’nin 45. başkanı olarak Donald Trump seçildi. Hatırlayanlar bilir nedense ABD’deki Cumhuriyetçi adaylar biraz gürültülü seçilir. Bir önceki Cumhuriyetçi aday George Bush başkan seçilirken de kıyamet kopmuş, oylar yeniden sayılmış, protestolar yapılmıştı. Demokrat adaylar ise daha sessiz ve derinden işlerini halletmek yolunu tercih ediyorlar. Sonuç olarak bir başkan seçiliyor, görevini yasanın öngördüğü çerçeveler içerisinde yürütüyor ve dönemini tamamlıyor. ABD gibi büyük bir ülkede sistem oturmuş ve başkan kim seçilirse seçilsin yapılması gerekenler emperyalist Amerikan zihniyetine uygun bir şekilde yapılıyor. Elbette “tartışmalı” bir ismin başkan seçilmesi, ABD’den ziyade tüm dünyada politikaları etkileyecektir.

Trump’ın seçilmesi neyi değiştirir? Yeni dönemde de özellikle de Ortadoğu’da cumhuriyetçi zihniyetin yönetim tarzı hissedilir bir şekilde etkili olacaktır. Örneğin bir önceki cumhuriyetçi başkan George W. Bush döneminde Irak’a demokrasi (!) getirilmiş ve Saddam idam edilmişti. Baba Bush döneminde ise Kuveyt’i işgal edilmiş, Irak-İran ile savaştırılmış mezhebe dayalı bir düzen kurulmuştu.

Trump hem seçim kampanyalarında hem sonraki açıklamalarında sürekli Rusya’ya, özellikle de Putin’in şahsına iyi ilişkiler kurmak üzere bol bol mesaj gönderdi. Bu durum Türkiye’yi nasıl etkiler? Trump’ın seçilmesi Türkiye açısından hem iyi, hem de kötü olabilir. Putin ile işbirliği ve ortaklık yapılması halinde ilk ve en önemli etki Suriye’de yaşanacaktır. Rusya Esad’a bugüne kadar verdiği desteği ABD ile işbirliği kapsamında artırması halinde, bundan en çok yararlanacak olan Esad yönetimi olacaktır. Trump‘ın da Esad’ı desteklemesi halinde, Türkiye Suriye politikasını yeniden gözden geçirecektir. Bu bağlamda Esad’la yeniden sarmaş dolaş olunacağına Türkiye’nin ve Suriye Türklerinin menfaatini gözeten bir davranış sergilenmelidir. Trump’ın gelmesi FETÖ için kötü olabilir diyenler ise kısa vadede hayal kırıklığına uğrayabilir. FETÖ terörist başının kısa vadede Türkiye’ye iadesi Amerikan menfaatlerine aykırı olacağı için bu ancak uzun vadede başka bir deyişle iş işten geçtikten sonra mümkün olabilir.

Trump’ın dış politikaya getirebileceği, Türkiye’yi çok ilgilendiren başka bir unsur, Suriye PKK’sı YPG-PYD’ye bakış olabilir. Obama yönetiminde PYD-YPG, Amerika’nın Suriye’deki en önemli müttefiklerinden birisi haline gelmişti. Trump yönetiminde ABD’nin bu gruplara yönelik desteğinin hemen kesilmesi de mümkün değildir.

AB ile gerginliklerin sürmesi halinde şu an Şangay istikametine çevrilen yönümüze aldanılmamalı, Trump’ın gelmesi ile Türkiye yönünü birdenbire ABD’ye çevirebilir ve yeni birliklere girebiliriz. Çünkü Trump’ın Türkiye’ye bakışındaki öncelik demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerden çok, güvenlik politikaları çerçevesinde olacaktır. Bu bağlamda Türkiye’den İran’ın Orta Doğu’da genişleyen etki alanını sınırlandırılması talep edilebilir. Bu durum, Türk askerine Musul ve Rakka operasyonlarına katılma yolunu da açabilir. Türkiye’nin tek yapması gereken Türk merkezli düşünmesi ve Türkmeneli’ni korumasıdır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı