REKLAMI GEÇ

İYİ POLİTİKA YAPMAK

26 Nisan 2018 Perşembe

Bizim bildiğimiz ülkücülük Türk demokrasisini medeni devletler seviyesine çıkarmaktır. MHP içerisindeki demokrasiyi savunan ülkücüler maalesef partilerinden atıldılar. Bunun sonucunda hukuki hak arayışları da sonuç vermeyince İYİ Parti kurulmak zorunda bırakıldı. Hukuki süreçleri yasalara uygun bir şekilde yöneten ve süreleri takip eden İYİ Parti yöneticileri sürekli 15 Temmuz 2018 tarihinde bir erken seçim yapılacağını iddia ettiler. Kendilerini bu tarihe göre ayarladılar. Demek ki politikadan iyi anlıyorlardı. Öngörüleri doğruydu. Çünkü bozulan ekonomik dengeler, yükselen döviz kurları, tarihte görülmediği kadar artan dış borç, engellenemeyen işsizlik, yapboz tahtasına dönen eğitim sistemi, memur alımlarındaki torpiller, yandaşlara verilen ihalelerdeki kayırmalar, alınan rüşvetler, dizginlenemeyen ahlaksızlık, hunharca cinayetler ülkenin doğru yönetilmediğine işaret ediyordu. Erken seçimin gerekliliği bilim adamları, siyaset bilimciler ve ekonomistler tarafından şubat ayından beri birçok platformda ve TV programlarında dile getirildi. Yani erken seçim kaçınılmazdı. AKP bunu iyi biliyordu. Bu nedenle alttan altta hazırlandılar. Her hafta sonu il-ilçe kongrelerinde propagandalar yapıldı. Hazırlıklar tamamlandı. Ancak İYİ Partililer 15 Temmuz’da seçim olabilir dedikleri için bundan farklı bir tarih belirlenmeliydi. İlk öneri olarak 26 Ağustos geldi. Fakat seçim acilen yapılmalıydı ve 24 Haziran en erken tarih olarak açıklandı. Partiler hazırlıksız yakalanmalıydı. Böylece belki İYİ Parti seçime bile giremezdi. Fakat hesaplar bir türlü tutmadı. Demek ki hesapların üstünde bir hesap vardı. Dersini iyi çalışan İYİ Partililer bütün engelleri demokratik ve hukuki yollardan aşıp seçime katılma hakkını kazandılar.

Bu durum aylardır erken seçime hazırlananların tüm ezberlerini bozdu.
Kamuoyu yoklamalarına göre insanlar sadece değişim değil, saldırgan üsluplu politikanın bitmesi, hakaretler yerine nazik insanların birbirlerine kibarca hitap ettikleri, problem çözmek üzere bir araya geldikleri bir meclis istiyor. Bu nedenle kadın bir politikacıyı destekleyeceklerini belirtiyor. Bu oran şimdiden oldukça yüksek. Şimdilik işini kaybetme, borçlarını ödeyememe, iftiraya uğrama gibi bazı korkuları var. Ancak siyasette ve ekonomide normalleşme isteyenlerin sayısı artacak gibi gözüküyor. Bunu zaman gösterecek. Özellikle kadınların umudu büyük. Kadın politikacıya oy vereceğini söyleyenlerin ezici çoğunluğu AKP ve MHP’den vazgeçen seçmenler. SP ile İYİ Parti ittifak yaparsa bunların sayısının oldukça artacağı açık.

Şimdilik iki aday belli oldu. Recep Tayyip Erdoğan ve Meral Akşener. HDP de muhtemelen Demirtaş’ı aday gösterecek. Abdullah Gül’ün adaylık tartışmaları sürüyor. İlk turda dört aday yarışacak gibi gözüküyor ve yüzde 50+1’i yakalamak güç olabilir.

Anlayacağınız bütün gürültü ve yeni seçim hesapları bundan koptu:
Baraj, toplu ittifak arayışları, uyum yasalarında seçim çevrelerinin yeniden dağılım hesapları, mühürsüz oy pusulaları, SEÇSİS sisteminin ihtiyaca uygun düzenlenmesi ince ince ele alınıyor.

Bütün planlar, yol haritaları, stratejiler ve taktikler gözden geçiriliyor.
Çünkü kimsenin yeri garanti değil.

Bunu bildikleri için saldırıların dozu arttı.

Propaganda yöntemleri, sloganlar ve manifestolar yeni duruma göre ayarlanıyor.
AKP daha fazla demokrasi ve hukuk vaat ediyor.

MHP sloganını “Cumhur İttifakı, milletin aklı” olarak seçti.

İYİ Parti ve CHP Kurtuluş Savaşı’nı iyi yönetmiş Gazi Meclisi ve parlamenter sistemi güçlendirmeyi kafaya koymuş. Tek adam rejimi bize uymaz diyor.

İYİ Partinin sloganı ise: “Türkiye ve Milletimiz iyi olacak”

Türkiye’nin dönüşümü ve dünya ile rekabet edebilir hale gelmesi ve 15 yıldır çözülmeyen problemleri ortak akıl ile çözülecektir diyorlar.

CHP örneği demokratik ülkelerde sıkça görülen Genel Başkan aday olmaz partiyi yönetir metodunu uygulayarak Kılıçdaroğlu’nu aday göstermeyecek. Her kesimden oy alabilecek birisi aday olacak.

Ayrımcılık, ötekileştirme, yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları ancak bütün Türkiye’yi kucaklayarak ortadan kaldırabiliriz düşüncesindeler.

İYİ Parti’nin ve CHP’nin de kısa vadeli öncelikli ilk hedefi iktidar olmak değil, tekrar demokrasiye ve güçlü parlamenter sisteme dönüşü sağlamak olmalıdır.
İktidar olmak ile sınırlı düşünülürse şu an eksileri açıkça görülen rejim sıkıntısı aşılamaz!

İYİ Parti’nin çıkışıyla AKP ve MHP’de panik çok büyük. Psikolojik olarak kolay değil ve yeni duruma uygun strateji ve propaganda üretmek zorundalar.

Tüm cepheler için yoğun ve çetrefilli bir seçim süreci olacak. AKP ve MHP’nin geçmişi ortada. Her türlü eleştiriye ve meydan okumaya cevap bulmak zorundalar. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi de değişim talebi, projeleri ve vaatleri ile öne çıkmalı. Seçmeni ikna etmek üzere ortaya koyacakları yeni stratejileri ve yol haritalarını hep birlikte göreceğiz.

Türkiye ilk defa böyle bir seçime gidiyor ve gerçek anlamıyla da belki de “tarihimizin en önemli seçimi.”

Haliyle seçmenin kafası ilk defa bu kadar karışmış durumda. Yine de Türk seçmeni en doğru kararı verecektir. Biraz sabır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı