REKLAMI GEÇ

ÇOCUKLARIMIZA KIYMAYALIM

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Hepimizin gözbebeği olan sevgili çocuklarımızı zararlı gıdalardan ve alışkanlıklardan korumak başlıca görevlerimizden biri olmalıdır.

Bir çoğumuz hastalıkların bakteri, virüs, parazit gibi dış etkenlerden kaynaklandığına inanır. Bu etkenler ölü, asidik ve toksik ortamlarda ürerler ve yaşarlar. Hiçbir bakteri, virüs, parasit savunma sisteminin güçlü olduğu, oksijen miktarının yeterli ve alkali ortamda yaşayamazlar.

Her geçen gün çocuklarımızın daha çok hastalandıklarını ve dirençli hastalıklarla mücadele verdiklerini gözlemliyoruz. Bunda bizlerin de
payımız olduğunu söyleyebiliriz.

Yapılan araştırmalarda, okul öncesi çocukların şekerli ve gazlı içecekler, besin değeri düşük, kalorisi yüksek (junk food), tuzlu ve sağlıksız yağlar ile hazırlanmış, paketlenmiş, sentetik tatlandırıcılarla ve boyalarla zenginleştirilmiş hazır gıdalarla beslenmesinin, tat duyularını değiştirdiğini ve sindirim sistemini olumsuz yönde etkilediğini göstermiştir. İleri yaşlarda bu gıdalara eğilim artığından ve iyi sindirilemediğinden dolayı, yeme alışkanlığı kötü yönde etkilenerek, obezite (aşırı şişmanlık), şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, tiroid problemleri, hiperaktivite, konsantrasyon problemleri, depresyon ve davranış bozukluğu, allerji gibi rahatsızlıkların riskini artırabilir. Hatta, damar sertliğinden (kireçlenmesinden) dolayı kalp ameliyatı olmak zorunda kalan genç insanlar olduğu bilinmektedir.

Anne sütünü yeteri kadar almamış, savunma sistemi henüz gelişmemiş bebeklerin, laboratuarlarda kimyasal işlem görülerek hazırlanmış, doğal olmayan, ticari mamalarla beslenmesi, yukarıda söz edilen riski daha fazla arttırır. Hazır mamalarda sütün kurutulma işlemi sırasında, sütte bulunan yağ/kolesterol (okside) bozulur. Bu bozulmuş yağ, ileri yaşlarda kanseri tetikleyebilir ve yukarıdaki hastalıkların oluşmasına öncülük edebilir.

Çocukların içtiği suyun kalitesinin yeni oluşmakta olan savunma sistemini etkilediğinden, tüketilen suyun iyi kalite de olmaması ileri yaşlarda olası hastalıkların oluşmasına katkı sağlayabilir.

Bu günlerde, çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar, cep telefonu ve televizyon önünde ya da bilgisayar oyunlarıyla geçiriyorlar. Günlük yaşantımızda ne kadar sık ve uzun süreli kullandığımızın farkına bile varmadığımız elektronik cihazlar elektromanyetik alan (EMA) yaratmaktadır.
Bu elektromanyetik alan, çocukların beynini olumsuz etkilediğinden, doyumsuz, mutsuz, depresif gençliğin oluşmasına neden olduğu gibi, beyin kanseri riskini de arttırabilir.

Bu olumsuzlukların ortaya çıkması uzun yıllar alabileceğinden, bugünden önlem alınarak ileride ortaya çıkması olası zararların engellenebilmesi için, çocuklarımızın sağlıklı gıdalarla beslenmeleri ve sağlıklı ortamlarda yaşamalarını sağlamak birinci önceliğimiz olmalıdır.

Sağlıklı ve güzel günlere…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı