REKLAMI GEÇ

DİŞ VE DİŞ ETİ SAĞLIGI

20 Temmuz 2020 Pazartesi

Ağız sağlığı, genel vücut sağlığının korunmasında oldukça önemlidir. Genellikle ağız sağlığının vücut sağlığının bir yansıması olduğu söylenir. Sağlıklı dişlere ve diş etlerine sahip olmanın bu kadar önemli olmasının bir nedeni, sindirim sistemimizin başlangıcı olmasıdır. Hastalık semptomlarının % 80’ine ağızdaki problemler neden olur. Yaygın diş hastalıkları otoimmün bozuklukları, kanseri, kalp hastalığını ve bunamayı tetikleyebilir.

Ağız sağlığında sadece beyaz dişlere sahip olmak, düzenli fırçalamak, diş ipi kullanmak ve düzenli dişçiye gitmek yeterli olmaz. Ağız hijyeninnin korunması önemli olsada diş ve diş eti sağlığı birçok nedene bağlıdır. Kötü ağız hijyeni ve dişeti hastalığı kalp hastalığı, nörolojik problemler, solunum problemleri, şeker hastalğı, hormonal bozulma, kanser ve hatta romatoid artrit gibi sorunlarla bağlantılıdır.

Ağız florasının dengesizliği bütün sindirim sistemi florasının dengesizliği demektir. Bu da sindirim sistemi problemlerine, cilt hastalıklarına, ruhsal sorunlara ve vücutta iltihaplanmalara neden olur.

Yapılan araştırmalarda, un, şeker ve işlenmiş gıdalar içeren daha modern bir diyet benimseyenlerde diş çürükleri daha fazla görülmüştür. Tersine, et, balık, yumurta, pastörize olmamış organik süt ürünleri tüketenler, yerel meyve ve sebzeleri çiğ olarak yiyenlerin mükemmel diş sağlığına ve çok düşük diş çürümesine sahip oldukları gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, bu kişilerde obezite, diyabet ve kalp hastalığı gibi kronik hastalık risklerinin düşük olduğu görülmüştür.

Farklı diyetlerin besin içeriği incelendiğinde, daha yüksek diş çürümesi olanların A, D, E, K vitaminlerinin, magnezyum, kalsiyum, fosfor gibi minerallerin çok daha düşük olduğu fark edilmiştir. Bu vitaminler ve mineraller ağız sağlığı üzerinde güçlü bir koruyucu etkiye sahiptir.

Sağlıklı dişlere ve diş etine sahip olabilmek için neler yapılabilir?

Besin değeri yüksek, şeker oranı düşük, işlem görmemiş, paketlenmemiş gıdaların tüketilmesi,

Mevsimsel sebze ve meyvelerin taze olarak tüketilmesi,

Kemik suyunun hayata geçirilmesi,

Doğada beslenen, güneş ışığına maruz kalan, doğal ortamlarda yetişen hayvanların yumurtasının, sütünün, etinin ve iç organlarının tüketilmesi,

Deniz ürünlerinden sardin, hamsi gibi küçük balıkların tercih edilmeli,

A, D, E, K vitaminlerinin, magnezyum, kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin yeterli alınması,

Günde 15-30 dakika güneş ışığına maruz kalınmalı,

Evde yapılmış yoğurt, kefir, turşu, mayalanmış sebzenin düzenli olarak tüketilmeli,

Yeşil çay, biberiye çayı gibi bitkisel çaylar tercih edilmelidir.

Ağızdan nefes alınmamalı ve ağız açık uyumamalıdır.

Sağlıklı olmak ağız ve diş sağlığı ile başlar. Bunun için de ağız hijyenin sağlanması, düzenli ve doğru beslenme ile mümkündür.

Sağlıklı ve güzel günlere…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı