REKLAMI GEÇ

HASTA MIYIZ YOKSA UYKUSUZ MU?

9 Temmuz 2015 Perşembe

Uyku deyip geçmemek, durup düşünüp ona göre hareket etmek gerek.

Uyku nedir? Ne kadar gereklidir? Ne gibi fonksiyonları vardır?

Uyku sağlıklı yaşamın ve beyin gelişiminin vazgeçilmezidir. Vücudumuz derin uykuda hücreleri yeniler, yapılandırır, ayrıca kemik ve kas gelişimini sağlayarak direncini de arttırır.

Mide zarı 5 -7 günde, cildimiz 28 günde, karaciğer hücreleri 6 haftada, kemikler 29 ayda ve vücudumuzun %98’i ise bir yıl içinde derin uykuyla yenilenir.

Bir gece kaçırılan uyku nedeniyle vücudumuzun tekrar yenilenmesi ve dengelenmesi için iki haftaya ihtiyaç vardır.

Vücudumuz nasıl bir stresle karşı karşıya kaldığını ayırt edemez. Fiziksel, kimyasal (kullanılan ilaçlar, sağlıksız beslenme, çevre kirliliği) ve duygusal strese de aynı tepkiyi vererek metabolizmayı olumsuz etkiler. Uykusuzluk, en çokta duygusal strese neden olur. Sağlıksız beslenme ve fazla ilaç kullanımı da sinir sisteminin doğru ve etkili şekilde çalışmasına engel olur.

Kısa dönemli uykusuzluk vücudumuzun normal strese karşı direncini azaltır ki bu durumda LDL (kötü huylu kolesterol yükselir,  LDL hücreleri stresten korumak için yükselir) kan şekeri, kalp hızı ve kan basıncı artar, bağırsak kan dolaşımı azalır, hormonal dengesizliğe neden olur. 

Eğer uykusuzluk uzun dönemli ise, yukarıda sözü edilen kısa dönemli strese karşı direnç gösterme zamanı uzayacağından, vücudumuzda hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Bunun sonucunda: Hafıza kaybı, Alzhaimer  (beyin hücreleri yenilenemediği için), ADHD (konsantrasyon problemi ve hiperaktivite), tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kalp çarpıntısı, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol, sindirim sistemi problemleri (mide ülseri, bağırsak iltihaplanması, kabızlık, irritable kolon sendrom), duygu iniş çıkışları, endişe, depresyon, adet problemleri, baş ağrısı, migren, fibromyalji, iştah artması, şekere karşı ilgi ve yorgunluklar ortaya çıkabilir.

Günümüzde uykusuzluk sorunu için ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Fakat, yapılan araştırmalar, uyku ilaçlarının uykuyu sadece 11 dakika uzattığını, ancak uyku kalitesi ve derinliğinin azaldığını göstermektedir. Vücudun metabolizması yavaşladığı gibi hücrelerin normal çalışma düzeni değiştiği için kanser oluşum riskinin %35 arttığı ve ölüm riskinin uyku ilacı kullanmayanlara göre 4-6 kez daha fazla sebep olduğu yapılan araştırmalarca ortaya konmuştur.

Bazı ilaçlar da derin uykuyu etkiler, özellikle yan etki olarak; astım ilaçları, alerji ilaçları, depresyon ilaçları, ağrı kesiciler, tansiyon ilaçları, kalp ilaçları soğuk algınlığı ilaçları, mide ilaçları, kas gevşeticiler, idrar söktürücüler ve şeker hastalığı ilaçları gibi.

En ideal uyku saati gece 23 ile 01 arasıdır.  Vücut yağda eriyen vitaminleri ve yağ asitlerini bu saatler arasında sindirmektedir. Bu yapılar hücrelerin yenilenmesinde, yapılanmasında ve enerji üretiminde önemli rol oynarlar. Yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere göre daha fazla uyması gerektiği görülmüştür. Uyku problemi olan veya az uyuyan kadınların erkeklere göre iltihaplanmaya daha meyilli olduğu, tansiyon yüksekliği, insüline direnç geliştiği ve psikolojik problemlerin arttığı görülmüştür.

Araştırmalar, 8 saatten fazla uykunun ölüm riskini arttırdığını, ideal uyku süresinin de  6.5 ila 7.5 saat dolayında olması gerektiğini de göstermektedir.

 

Kaliteli ve derin bir uyku için önerilere gelince;

1-Stresten (fiziksel, kimyasal, duygusal) uzak durmaya çalışılmalı,

2- Her gün aynı saatte uyumalı ve aynı saatte kalkılmalı. İdeal olarak, gece saat 22 -22:30  da yatağa gidilmeli,

3-Yatak odası sadece yatmak için kullanılmalı ve mümkün olduğunca karanlık olmalıdır. Odada uykuyu dağıtacak ve beyni uyaran tüm elektrikli aletler (TV, bilgisayar, telefon ve benzeri gereçler) olmamalıdır.

4-Uyku saatine yakın alkol, sigara, sıvı gıdalar, şekerli yiyecekler yenmemeli ve fiziksel egzersiz yapılmamalıdır. Yüksek proteinli gıdalar uyumadan 3-4 saat önce tüketilmelidir. Sıvı gıdalar ise uyumadan 2 saat öncesinde alınmalıdır.

5-Uyku öncesi beyni rahatlatmak için günlük tutulabilir, rahatlatıcı yayınlar okunabilir.

6-Düzenli fiziksel aktivite (günde yarım saat egzersiz gibi), sağlıklı ve doğru beslenme, fiziki dinlenme, hücre yenilenmesine, büyümesine katkıda bulunan meditasyon ve benzeri aktivitelerinde sağlıklı yaşama katkı sağladığı gözlemlenmektedir.

 

Sağlıklı günlere…

 

Dr. Özlem ÖZTÜRK

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı