REKLAMI GEÇ

TUZ SEÇİMİNE DİKKAT

28 Eylül 2020 Pazartesi

Tuz, insan sağlığının korunmasında çok önemli bir rol oynar. İnsan diyetindeki sodyum ve klorür iyonlarının ana kaynağıdır. Sodyum, sinir ve kas fonksiyonu için gereklidir. Vücuttaki sıvıların düzenlenmesinde, vücudun kan basıncı ve hacminin kontrolünde rol oynar. Sodyum gereklidir. Ancak, çok fazla sodyum tüketildiğinde yüksek tansiyona neden olabilir. Bu durum kalp hastalığı, böbrek hastalığı ve felç gibi ciddi hastalıklara yol açabilir.

Sodyum vücutta yetersiz olduğunda ise kas krampları, mide bulantısı, kusma ve baş dönmesinden şoka, komaya ve ölüme kadar değişen semptomları tetikleyebilir. İnsan vücudu az miktar da olsa sodyum olmadan yaşayamaz. Araştırmacılar, tuzun beyin gelişimi için önemli olduğunu söylemekteler.

Klorür iyonları, kan pH’ını ve basıncını düzenleyerek önemli elektrolitler olarak görev yapar. Elektrolitler, su gibi çözücülerde iyonik bileşenlerine ayrışan ve genellikle tuzlar olan bileşiklerdir. Klorür ayrıca, mide asidi (HCl) üretiminde önemli bir bileşendir ve sindirimi düzenler. İnsanlar terlediklerinde tuz salgılarlar ve minerallerini kaybederler. Bu kayıplar için sodyum ve klorür iyonlarının beslenmeye eklenmesi gerekir.

National Geographic, yakın zamanda Greenpeace tarafından yapılan şok edici, yeni bir bilimsel çalışmayı paylaştı.

16 farklı ülkeden 39 marka tuzu test ettiler. Buna deniz tuzu, kaya tuzları ve göl tuzlarını da dahil ettiler. Her kilogram tuzda 1.679 kadar “mikroplastik” olduğunu keşfettiler.

Mikroplastikler küçük plastik parçalarıdır (çapı 5 mm’den az). Okyanuslara attığımız plastik çöplerin parçaları ve lifleridir. Bunlar kozmetik, deterjan veya ambalaj kalıntıları ve kıyafetlerden oluşmuş olabilirler. Bu mikroplastikler göllerimize, okyanuslarımıza ve çöp alanlarımıza ulaşmaktadır.

Çevresel Toksikoloji ve Kimya’da yayınlanan çalışmalarda, “ortalama bir yetişkinin yılda yaklaşık 2.000 mikroplastik tükettiğini tahmin ediliyor. Deniz hayvanları atılan bu plastikleri yerler ve deniz ürünlerinin tüketilmesi ile daha da fazla mikroplastik tüketmiş oluyoruz.

Mikroplastikleri tüketmek kötü mü?

Şimdiye kadar insanlar üzerinde ne gibi etkileri olduğu bilinmiyor. Ancak, Harvard’da fareler üzerinde yapılan bir araştırma, mikroplastiklerin karaciğerde, böbreklerde ve bağırsaklarda biriktiğini ve bu organlar için strese neden olduğunu gösterdi. Daha yüksek seviyeler beyin için toksik olabilir.

Başka bir çalışma da, bu mikroplastiklerin kan dolaşımına sızabileceğini ve vücudun diğer organlarını etkileyebileceğini belirtmektedir. Hormonal düzensizliklere, kansere, üreme sistemi bozukluklarına neden olabileceğine dikkat çekilmiştir.

Tuzsuz sağlıklı yaşam olmaz. Kullanılan tuzun yukarıda söz ettiğim mikroplastiklerden arınmış olmalıdır. Bunun için, kullandığınız tuzların nereden geldiğini ve içerisinde ne kadar mineral olduğunu bilerek tüketmek sağlığınız için önemlidir. Vücudunuza yeterli, içerisinde mikroplastik ve diğer toksinlerin olmadığı tuz eklemek vücut dengesinin sağlanmasına önemli katkı sağlayacaktır.

Sağlıklı ve güzel günlere…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı