REKLAMI GEÇ

ZEYTİNYAḠI TÜKETMEK GÜVENLİ Mİ?

25 Ocak 2016 Pazartesi

Sofralarımızdaki salatalarımızın ve yemeklerimizin vazgeçilmezi olan zeytinyağının sağlığımız ve cildimiz için yararlarını saymakla bitiremeyiz.

Zeytinyağı, taze zeytinlerden bası yöntemiyle yağının süzülmesi ile elde edilir. Zeytinyağının kalitesi iklime, zeytin ağaçlarının yetiştiği topraktaki mineral zenginliğine, soğuk sıkım denilen bir sistem ile, hiçbir ısıya mağruz kalmadan elde edilmesine bağlıdır.

Zeytinyağı, tekli doymamış yağ asidi içerir. Bundan dolayı sağlık ve cilt üzerinde olumlu etkisi olan zeytinyağı, kalp hastalığı ve felç oluşma riskini azaltır, kan şekerinin kontrolünü sağlayabilir ve böylece şeker hastalığı riskini azaltır. “Kötü kolesterol” denilen “LDL” yi düṣürür.

Araştırmalarda, tekli doymuş yağ asitlerinin yeteri kadar tüketilmesinin meme kanseri riskini azaltığı, kilo vermeyi kolaylaştırdığı ve göbek çevresindeki yağ kaybını arttırdığını göstermiştir. Sindirim sistemine yardım ettiği gibi, mide ülserini rahatlatır ve safra kesesinde taş oluşumunu engelleyebilir.

Zeytinyağı, cildimizi nemlendirir, göz çevresindeki kırışıkları azaltır. Cildin esnekliğini ve yenilenmesini arttırır. Zeytinyağı ile kafa derisine yapılan masaj, saç kuruluğunu ve kepeği önleyebilir. Saç uçlarına uygulanması saç kırıklarını azaltır.

Zeytinyağının sağlığımıza olan etkisinden yararlanmak için nasıl kullanmalıyız?
Zeytinyağı, kendisine yeşil rengi veren “klorofil” denilen bir madde içerir. Bu madde ısıya ve ışığa çok hassastır. Zeytinyağı ısıtılınca veya ışığa maruz kaldığında, havadaki oksijen ile temasa geçerek okside olur. Okside olan yağın kullanılması, yukarıda saydığım yararların aksine tansiyon yüksekliği, kalp-damar hastalıkları, eklem ve bağırsak iltihaplanmaları, şeker hastalığı, şişmanlık, kilo vermede zorlanma gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Bundan dolayı zeytinyağı, yemek piṣirirken yüksek ısıda kullanılmamalıdır. Salatalarda sos olarak, pişmiş yemeklerin üzerine dökülerek veya direk içilerek tüketilmesi önerilir.

Yüksek ısıda okside olmuş zeytin yağıyla pişmiş yemekler tüketildiğinde, doygunluk hissi oluşmayacağından, sürekli yemek yeme isteği oluşacak ve iştahı arttıracaktır. Eminim bir çoğunuz bu hissi, o güzel zeytinyağlı yemeklerimizi tüketirken hissetmiştir.

Zeytinyağı küçük boyutta alınmalı, koyu renkli şişelerde, serin ve karanlık yerde saklanmalıdır. Saklama kapağının sürekli açılıp kapanması veya kapağın açık tutulması hava ile teması arttıracağından yağın oksitlenme hızını arttırır.

Zeytinyağının oksitlendiğini nasıl anlayabiliriz?
Kullandığınız zeytinyağı içine bir damla “lutein” damlatabilirsiniz. Lutein sarı portakal renginde göz dostu olarak bilinen antioksidanttır.

Bir damla, zeytinyağı içine damlatılan lutein, hem zeytin yağının oksitlenmesini azaltır hem de kullandığınız yağın kalitesini gösterir. Damlattıktan sonra zeytinyağının rengi luteinin rengini alıcaktır. Eğer bu renkte zamanla açılma varsa, bu zeytinyağı oksitlediği için hiçbir şekilde kullanılmamalıdır.

Zeytin cenneti olan güzel ülkemizde üretilen zeytinyağı, daha bilinçli olarak kullanıldığında ve tüketildiğinde, yukarıda değindiğim sağlığımız üzerindeki etkileri daha olumlu yönde artacaktır.
Sağlıklı ve güzel günlere…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı