40 KURSİYER ve HALK EĞİTİM

Halk Eğitim’de düzenlenen bilgisayar, folklör, kalorifer ateşçiliği, trafik eğitimi ve tıbbi sekreterlik kurslarından 40 kursiyer arkadaş, Halk Eğitim Merkezi’ne dair endişelerini bir mektupla bizimle paylaşmışlar…
Bana da bu endişeleri kamuoyuyla paylaşmak düşer. Satırına dokunmadan yayınlıyorum, ümit ediyorum yetkililerin duyarlılığına hitap edecektir:

Halk Eğitim Merkezileri’nin asıl kuruluş ve hizmet amaçlarını yasalar ve ilgili mevzuatlar kısaca şöyle özetlemektedir: Hayat boyu eğitim…
Eskiden 7’den 70’e denirdi. Son yıllarda 0‘dan ömür sonu söylemi haline geldi. Bütün bu söylemler kim içindi?
“Halkımız, vatandaşımız, insanımız, yurttaşımız” ne dersen de. İşte bu kitlelerin, zamana ve gelişmelere, hatta hayata ayak uydurabilmeleri için, gerek ekonomik, gerek teknik gerek sosyal ve gerekse kültürel anlamlarda gelişmelere, değişen şartlara ayak uydurabilmesi için yaş sınırına bakılmaksızın her dalda eğitim ortamı bulması en büyük toplum ihtiyaçlarındandır. Hatta emniyet, adalet, sağlık gibi görevlerinden daha önemlidir. Demez miyiz olumsuz bir durumla karşılaşınca, “ her işin başı eğitim”
Tabi bu sözlere kimsenin bir şey dediği yok. Çünkü doğru lafa ne denir. Ama uygulamada bu ilkeler hiç önemli değil, yani para etmiyor, ‘para’ para ediyor. Denizli Merkez Halk Eğitim Merkezi listeler halinde kurslar ilan etmiş, işte şu alanda bu alanda hafta içi hafta sonu, akşamları programlar var diye.
İlk bakışta, ne güzel şu programlardan birine gideyim diyorsunuz. Kurumun kapısını çaldığınızda kursların paralı olduğunu görüyorsunuz. Eğitim programları adeta paketlenmiş satışa hazır, istediğiniz çeşit ve kalitede var. Birini seçtiğinizde hemen elinize bir hesap numarası yazılı matbu hazırlanmış notu veriyorlar. Önce ücreti yatır mal dekonttan sonra, inanın aynen böyle…
Fiyatlar nasıl mı? Hani piyasa koşullarına göre fena değil. En ucuz 30 TL’den tutun 250 TL’y,e kadar çeşitli rakamlarda kurslar var. Eskiden bildiğim kadarıyla vatandaşa meslek edindirme, sosyal ve kültürel alanlarda yetiştirme, okuma-yazma bilmeyenlere öğretme gibi önem sırası arz eden eğitim programları olurdu. Şimdi ücret, önem sırası da para getirisine göre şekil değiştirmiş. Bu yıl açılan kurslara bakıyorsunuz önem sırasının getirisine göre düzenlendiği tabiri caizse kabak gibi ortada.
O meslek edindirme gibi yukarıda belirttiğim diğer güzel kurslar, 30 TL yani ucuza yapıldığı için yasak savacak kadar düzenlenmiş, onlardan da büro sekreterliği, tıbbi sekreterlik vb. gibi ilgi gören 5-6 kursun fiyatları da yüksek, ama öğretmenlere ehliyet sınavında para kazandıracak olan kurslar, fiyatları iyi olduğu için bolce düzenleniyor. Halbuki bu kurslar ihtiyaca dayalı olarak 2 veya 3 yılda bir yapılırdı. Hayır öğretmenimizin 3 kuruş sınav ücretini konu edecek değilim, bu kurslarda işte onlar da soyuluyor.
Bilgisayar kursları 200-250 TL neden ücretli?
Cevabı muğlak, “döner sermaye fiyatı” iyi, hemen onun bitişiğinde bulunan bilgisayar laboratuarında, aynı kurs okul aile birliğinden, yani iki ayrı hesap.
Döner sermayeden fatura karşılığı olması lazım, soruyorsunuz bir tek kursiyerde fatura yok, okul aile birliğine olsa, bağış olur bir tek kursiyerde bağış makbuzu yok. Eee, parayı tam olarak yatırıp dekontu getirmezsen belge yok. Unutmadan hangi kursta olursan ol, grupta sorduğunda birkaç tane de torpilli yani ücretsiz kursiyer çıkıveriyor. Ha o zaman diyorsun ki “canım mal sahibi ona hediye etmiş”…
Neyse bu birkaç örnek. Bu kurumda yüzlerce dalda yüzlerce kurs açılıyor. Bütün programlarda işte bu böyle, her şey artık paraya dönmüş. İşte tam bu noktada insan kendine sormadan edemiyor “Ticarethane mi, halk eğitim mi?”
Özel eğitim kurumları dediğimiz, özel okullar ve dershanelerde bile biliyorsunuz eğitim paralıdır. Ama bilirsiniz ki neye, kaç ders için ne kadar ödersiniz, indirimli, KDV’si vs kuralı, kaydı, girdisi çıktısı vardır, fatura makbuz bir şeyler alırsınız.
Hiç bu kadar canınız sıkılmaz, çünkü bilirsiniz orası ticaret yapan bir eğitim kurumudur. Ama devletin çok yelpazesi geniş bir amaçla kurduğu Halk Eğitimi’ne bunu yakıştıramaz, yapıştıramazsınız.