
Ağaç
13 Mayıs 2009 Çarşamba
Kırmızı bulutlara el edip onları aşka çağıran da kim?
Nazlı rüzgarlarda dans edip duran…
En dertli budağından akıttığı yaşam da ne?
Sedir…
Fıstıkçamı…
Sarıçam…
Ve gayrisi
Kayın…
Kavak…
Karaçam…
Göknar…
Kızılçam…
Ladin…
Ardıç…
Porsuk…
Servi…
Meşe…
Gürgen…
Kızılağaç…
Akçaağaç…
Dişbudak…
Kestane…
Çınar…
Ve huş…
Ihlamur…
Sığla…
Milli, kapkara suların kenarında hiç durmadan sögüt…
Güneşin bağrında boyundan utanmayan maki…
Sayısız türde çalılık…
Ormanlarımız…
Arzı kapkara olmaktan alıkoyan nefesleri…
Ama
İhanet tatlıdır…
**
Ne var ki farkında bile değil siyaset yaşamanın…
Kirli paralarıyla her istediklerini bulacaklarını sanıyorlar market raflarında.
İşte bu yüzden Gediz yok… Menderes sizlere ömür…
Fakat tabiat kimseye ayrıcalık tanımadan yoluna devam ediyor ısrarla…
İnsanlık tarihi boyunca ona yaptığımız kadar haksızlık yapıyor bize… Utançsızlığımız sadece onu değil kendimizi de imha ediyor zamanla…
**
Buna rağmen hala eski düzen, eski alışkanlıklar…
Tahrip hiç durmadan devam etmekte…
Kendi bacağına kurşun sıkmakta insanlık…