AKP VE KONTROL
12 Mayıs 2009 Salı
Ama neyi kaybetti…
Teşkilatın kontrolünü…
Memnuniyetsizlik hat safhada… Bunun belirtileri de sıklıkla görülüyor.
Mesela, belediye meclisi listesi yaparken eski üyelerden bir kısmına hiç görev vermedi. Bir kısmına ise seçilmesi olanaksız noktalarda yer verdi. Sonuçta bir önceki dönem ‘kader arkadaşlığı’ yaptığı önemli pek çok kişiyi üzdü…
Ali Aleybeyoğlu, Namık Kemal Eraslan, Şahin Öztürk, Mehmet Bozkurt, Kamil Yaşar Güleç, Ömer Hakan Baki, Mehmet Emiroğlu, Feruzan Boyraz, Ruşen Uzunoğlu, Fevzi Özdemir, Süleyman Öztürk, Mustafa Akar, Nail Akyol, Yusuf İzzet Ayhan, Sait Özkan, Yıldız Aydemir, Mehmet Karakış, Sabahattin kara, Pınar Gökçe, Abdullah Sefa Dalbudak, Sema Yıldız ve Süleyman Kaya yeni mecliste görev alamadı.
Yani bir nevi harcandılar…
Bu tatsızlık renk vermeye başlamıştı ki, imdada il kongresi yetişti. Neden bu kadar kalabalıktır bilmem ama il yönetim kurulu gayet geniş bir kadroya sahip olunca birkaç kırgın ismi buraya yazmakta sakınca görülmedi.
Kırgın eski meclis üyelerinden, Mehmet Bozkurt, Yusuf İzzet Ayhan, Sait Özkan, Abdullah Sefa Dalbudak, ve Selma Yıldız’ın bu yolla gönlü alındı.
Ama bu aşamada teşkilatın kalbi kırılmadı değil. Bu nedenle il kongresinde yüze yakın pusulada başkan adayı Bilal Uçar’ın ismi çizilip yerine ‘Nihat Zeybekci’ yazıldı…
Belki bu arada gözden kaçmış olmalı yedek listenin ilk sıralarından bir kişi ise parti üyesi olmadığı halde anahtar listeye yazıldı.
Yerleşik bir hiyerarşiye yada yazılı hukuka bağlı kalma lüzumu görülmediği için ‘imtiyazlı idareci’nin her sözü emir telakki ediliyordu bu güne kadar… Fakat koşulların değiştiği görüldü…
Ortam aleyhte gelişmeye başlayınca taban sorgulayıcıya dönüşüverdi…
**
Biraz geriye gidelim…
Denizli’de milletvekili aday listelerini belirlediği söyleyen ‘imtiyazlı idareci’ aslında iki kişinin adı üzerinde etkiye hiç sahip değildi.
Mehmet Salih Erdoğan ve Selma Aliye Kavaf kendilerinden bağımsız olarak bu listede yer edinmişti.
Gelin görün ki, kontrol edilemeyen bu iki vekilden biri üstelik bir de bakan oldu. İşte bu son gelişme teşkilattaki dengeleri de alt üst etmeye başladı.
**
Partinin kurucular kurulu üyesi olan ve ‘imtiyazlı idareci’ tarafından uzaklaştırılan eski bir vekil de şimdilerde kendini eğitim faaliyetlerine adamış durumda…
Ve son olarak seçim sürecinde Denizli kongresi sırasında, meydandaki kalabalığı az bulan Başbakan Erdoğan’ın tek sorumlu gördüğü Zeybekci’ye dönüp, “Denizli’ye ne yaptın Nihat?” diye sorması da artık bir imtiyaz hakkının kalmadığının göstergesi değil midir?
**
Halil Pekdemir’in milletvekili aday sıralamasında yer bulamayışı, ciddi bir kırgınlık evresinin ardından tekrar DİGEM başkanlığına getirilişi, fakat bu arada Osman Yüceliş’in kurultay delegeliği ile geçiştirilmesi…
İl eski başkanı Tin’in kötü bir sıralama yüzünden seçimi kazanamayışı süreç içinde etkinliğinin azaltılması, yok edilmesi…
Şimdi tüm bunlar partide sorgulanır oldu…
Eski ve yeni hataların tümü birden masaya yatırılıp üzerinde konuşuluyor.
Tartışılmaya hiç alışkın olmayan ‘imtiyazlı idareci’nin öfkesinin arkasındaki sır da bu…
Doğrusu kontrol artık elden çıkmıştır…
Hesap soran tabana şimdilik, “Beni hırsızlıkla suçladılar, bana şunu dediler” diyerek muhalefeti hedef gösteriyor ama bu çok uzun sürmez…