ANKARA’NIN VEKİLİ
21 Temmuz 2009 Salı
Bizim 7 vekilimiz var… Sokakta vatandaşa sorsan en bileni üç tanesini sayamaz o ayrı…
Maalesef o saydığı üç taneden ikisi muhalefetten çıkar…
Bakanı sayarlar…
Ertemur’u da…
Erçelebi’yi de…
Neden diğer muhalif vekili saymazlar biliyor musunuz?
Öyle bir Denizlili vekil yok da ondan…
Çünkü bana sorarsanız Emin Haluk Ayhan, Denizli’den çok Ankara’nın vekilidir…
**
Çünkü, Ertemur’un, Erçelebi’nin sayısız soru önergesi vardır Denizli adına ama kendilerinin o kadar yoktur…
Çünkü zaten kendisini Denizli’de bilen öyle fazla adam da yoktur…
Hatta milletvekili seçimi öncesinde memleketi Güney’e gittiğinde bile pek tanıyan çıkmamıştı siz düşünün…
Doğrusu; Denizli için hizmet etmeyeni Denizli’nin tanımaması da doğal…
**
Dikkat ediyorum…
Ne zaman bir basın açıklaması yapsalar, kendilerinden önce genel merkez düzeyinde aynı konu hakkında bir çalışma yapılmış olur…
Yahut genel başkan Bahçeli aynı konuda hassasiyet göstermiştir…
Bir nevi genel merkez politikalarını tekrarlamaktır yapılan. Oysa Denizli lokalinde pek çok ciddi konu varken…
MHP’de sayın vekili yakından tanıyanlar çok ‘özel’ bir zat olduğundan bahseder… Fakat biz bu ‘özel’likten pek bir nasipsiz kaldık…
**
Ve son olarak kongre sürecinde de açık taraf olarak görmekteyim… Hatta bu husustan rahatsızlık duyanların sayısı da bir hayli fazladır…
Bu partinin yaşadığı fırtına öncesi sessizliktir… İlk belirtilerini merkez ilçe kongresinde göstermiştir zaten…
Kongrede bir aday çıkıp: “Bu partinin merkez ilçe ve ilçe yönetimlerinde olup da AKP’ye oy verenler var” dediğinde…
Buna kim tepki göstermiştir biliyor musunuz?
Ankara’nın vekili…
Konuşmanın ortasında çıkıp; “Oy kullanırken sen kabinde miydin?” diye acemice sormuştur…
Yanıtı eski ve Babacan bir yönetici vermiştir: “Ben o başka partiye oy kullananları tek tek ispat ederim… Adamların suratlarına bakarsanız nereye oy verdikleri oradan okunuyor zaten”
**
İl başkanı Ünal ile olan sıkı ilişkilerini parti tabanı ve Denizli halkıyla da yaşasalardı 2010’da tekrar seçilmesine kesin gözle bakardım…
Ama sıralama yarışı söz konusu olduğunda eski dostların düşman olduklarını çok gördük biz…
Bu nedenle henüz fırtına kamuoyu önünde kopmadan bir adım atmak, kurtarmak lazımdır imajı…
Yoksa millet kimsenin arkasından gözyaşı dökmez…Acıyla öğrenirsiniz…